“Türk yardım götüren değil, Türk beklenilendir!”
“Türk yardım götüren değil, Türk beklenilendir!”
Geleceğinizi biliyordum…
Hikayeyi biliyorsunuz, ancak birkez de ben anımsatayım…
Yıl 2008 Mayıs’ın başları… Bosna Hersek’in uçsuz bucaksız ormanlarının arasına serpilmiş köylerden biri. Köylülerin bir kısmı 1993-95 savaşında asıl köylerini Sırplara bırakıp, daha güvenli yerlere kaçıp, kendilerine yurt yaptıkları bir köydeyiz. Yüzyıllardır değişmeyen hayat tarzlarında sadece yer değiştirmiş oluyorlar; değilse yoksulluk aynı yoksulluk. Savaştan nasibini almayan yok. Oğlunu, kızını, annesini, babasını kaybedenler. Aile fertlerinin tamamını kaybedenler. Canını kurtarmak için bütün mal varlığını kaybedenler…
Bosna-Hersek’in böyle olan bir Boşnak köyüne Türk Kızılay’ı yardım götürüyor. Köyleri birbirine bağlayan ince asfalt yol da bitiyor. Toprak yola giriyor kamyonlar. Saatlerce zorluklardan sonra yardım dağıtılacak olan köye ulaşılıyor. Önceden belirlenmiş olan isim listeleri çıkarılıyor. Tercümanlar vasıtasıyla belirlenen isimlere tek tek yardımlar teslimat yapılıyor.
Herkes memnun herkes mutlu. Fakat listede olduğu hâlde bir isme yardım paketi teslim edilmediği görülüyor. Neden yardım almaya gelmediği soruluyor. Köylüler o kişinin yaşlı ve kimsesiz bir kadın olduğunu, evinin köyün dışında bulunduğunu, yardım paketini almaya gelemediğini söylüyorlar. Yardım konvoyunda bulunan ve EUFOR adına bölgede görev yapan Türk subaylardan ikisi, yardım paketlerini omuzlayıp tarif edilen eve doğru yöneliyorlar.
Kapıyı çalıyorlar. Birkaç dakika sonra oldukça yaşlı bir kadın kapıyı açıyor ve Türk subaylarını uzun uzun süzüyor ve diyor ki:
“Siz Türksünüz değil mi?.
Geleceğinizi biliyordum.”
Eşiğe çöküyor, katıla katıla ağlamaya başlıyor.
Genç Türk subayları paketleri içeri bırakıyorlar. Evde hemen hemen hiçbir şey yok. Gördükleri manzara karşısında şaşırıp, dışarı çıkıyorlar…
Eşikte; “Biliyordum geleceklerini…” diye ağlayan yaşlı kadının yanına oturuyorlar. Göz yaşlarına hâkim olmayı düşünmüyorlar bile. Onu teselli ederken, biri yavaşça şu türküyü mırıldanıyor:
Ayrı düşmüş dost elinden,
Yıllar var ki, çarpar sinem,
Vefalı Türk geldi yine,
Selâm Türk’ün bayrağına!..
İşte bu duygu dolu ve insanın içini ezen hikayeyi duyup televizyonda da bizlere anlatan..
Ve…
Bu yaşanmış hikaye üzerine,
“Türk yardım götüren değil, Türk beklenilendir!” gibi müthiş anlamlı ve değerli sözü söyleyen; Prof. Dr. Tufan Gündüz Hocamla beraberiz…
Yer: Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi
Tarih: 06.02.2016
Saygıyla
Harun KILIÇ
ANKARA