Dolar 32,3592
Euro 34,9986
Altın 2.324,57
BİST 9.143,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Tarihi keşif: Yaşlılığa çare bulundu… Böyle mi olacak?

A+
A-

Dünyanın her köşesinde bilim insanları yaşlanmaya çare arıyor. Her geçen yıl yeni buluş haberleri geliyor. İşte son gelen haberi keşfedildi diye böyle duyurdular! Bilim insanları yeni bir keşfe imza attıklarını ifade ettiler. ABD’de bilim insanları bakın nasıl çare buldular…

Bilim insanları maya hücrelerinin ömrünü yüzde 82 artırdı: Yaşlılığa çarede bir eşik daha atlatıldı. İndependent Türkçe’de yer alan habere göre araştırma ekibi, hücreleri sürekli olarak iki yaşlanma yolu arasında geçiş yapacak şekilde programladı. Yani tüm hücrenin bir anda yaşlanması yerine hücreler iki yaygın bozulma süreci arasında “mekik dokumaya” başladı.

Hastalıklarla karşı geliştirilen her teknik insan ömrünü daha da uzatırken bilim insanları yaşlanmayı geciktirmek içinde yoğun çalışmalar gerçekleştiriyor. O çalışmalardan biri de ABD’de yapıldı. Bilim insanları maya hücrelerinin ömrünü yüzde 82 oranında artıran yeni bir teknik keşfetti. Çalışma yaşlanmayı yavaşlatmaya yönelik önemli bir adım olarak görülüyor.

ABD’de bilim insanları maya hücrelerinin ömrünü yüzde 82 oranında artıran yeni bir teknik keşfetti. Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacıların imza attığı bu başarı, yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yönelik çalışmalarda önemli bir atılım olarak görülüyor. Araştırma ekibi, hücrelerin sürekli olarak iki yaşlanma yolu arasında geçiş yapacak şekilde programladı, araştırmada diğer bir deyişle tüm hücrenin bir anda yaşlanması yerine, hücreler iki yaygın bozulma süreci arasında ‘mekik dokumaya’ başladı.

Araştırmacılar, sentetik biyolojideki atılımcıları kullanarak hücrelerin tek bir kadere bağlı kalmak yerine nihayetinde ölüme giden yollar arasında devamlı seçim yapmasını sağladı. Böylece her iki yolda da uzun süre kalması gerekmedi. ‘Gen osilatörü’ diye adlandırılan bu geçiş tekniği, hücrenin ömrünü neredeyse iki kat uzatmaya yaradı.

Hakemli bilimsel dergi Science’ta yayımlanan araştırma makalesinde “Bu salınımlar, yaşlanmaya teslimiyeti geciktirerek hücresel ömrü uzattı” ifadelerine yer verildi. Araştırmanın kıdemli yazarlarından Nan Hao “Bir hücrenin kaderi bir kez belirlendiğinde, hasar birikimi ve ölüme doğru ilerleyiş hızlanır” diye konuştu.

Hao “Hücrenin önceden belirlenmiş iki yaşlanma yolu arasında geçiş yapmasını sağladığımızda hücrenin bu kader kararını vermesini önlediğini açıkça gördük. Bu da hücrenin daha uzun yaşamasını sağladı.” Hao ve meslektaşları 7 yıldır hücresel yaşlanma üzerinde çalışıyor ve büyük ölçüde bu tekniği gerçeğe dönüştürmeye odaklanıyor.

Ekip yeni deneylerle birlikte bu hedefi ilk kez ‘soyut bir fikirden yürütülebilir bir fikre’ dönüştürdüklerine inanıyor. Keşif, gelecekte insanda yaşlanmaya bağlı hücresel bozulmayı engellemek için de kullanılabilir. Ancak henüz yolun çok başında.
Hao, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
“Çalışmamız, daha karmaşık organizmalarda uzun ömürlülüğü etkili bir şekilde teşvik etmek için sentetik gen devreleri tasarlamanın temelini oluşturabilir.”

Kaynak: Yeni Akit