Dolar 32,5004
Euro 34,6901
Altın 2.496,45
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Yağmurlu
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 23°C

Sergey Lavrov’dan Hafter açıklaması: Ateşkes için söz verdi

Lavrov, ”Libya konusunda hatayı İtalya değil, Libya’yı bombalayarak NATO yaptı ve devlet mekanizmasını yok etti. Suriye krizinde siyasi sürecin önemli bir aşamasındayız. Gelişmeler kontrolümüz altında, BM Suriye Temsilcisi Pedersen gelecek hafta Moskova’yı ziyaret edecek. Libya’da; Hafter bu uzlaşmaya uygun davranacağını belirtti.” ifadelerini kullandı.

Sergey Lavrov’dan Hafter açıklaması: Ateşkes için söz verdi
17/01/2020 16:49 | Son Güncellenme: 17/01/2020 16:50
A+
A-

#Sergey #Lavrov’dan Hafter açıklaması: Ateşkes için söz verdi

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Libya’daki meşru hükümete karşı darbe girişiminde bulunan Halife Hafter’in ateşkese imza atacağına dair söz verdiğini açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Berlin süreci, Libya’daki ateşkes görüşmeleri ve Suriye’deki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Lavrov, “Suriye krizinde önemli bir aşamadayız. Hafter uzlaşmaya uygun davranacağını iletti” dedi.

“SURİYE VE LİBYA’DA ÇÖZÜM AŞAMASINDAYIZ”

Bakan Lavrov, başkent Moskova’da düzenlenen yıllık basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Lavrov, ”Libya konusunda hatayı İtalya değil, Libya’yı bombalayarak NATO yaptı ve devlet mekanizmasını yok etti. Suriye krizinde siyasi sürecin önemli bir aşamasındayız. Gelişmeler kontrolümüz altında, BM Suriye Temsilcisi Pedersen gelecek hafta Moskova’yı ziyaret edecek. Libya’da; Hafter bu uzlaşmaya uygun davranacağını belirtti.” ifadelerini kullandı.

HALİFE HAFTER KİMDİR?

Libya “Ulusal Ordusu” Komutanı Halife Hafter Libya’nın İtalya sömürgesi olduğu dönemde, 1943 yılında Bingazi’nin güneyindeki Ecdebiye kasabasında dünyaya geldi. Bölgenin en büyük aşireti olan El-Farjani’ye mensup olan ailesi Hafter’i 16 yaşındayken Bingazi’deki Kraliyet Askeri Koleji’ne kaydetti. Mezuniyetinden sonra Sovyetler Birliği’nde topçu ihtisas eğitimi aldı. Burada ayrıca Harp Akademisi’ni bitirdi. “Kurmay” olarak ülkesine dönünce, Mısır’da “askeri ataşe” olarak görevlendirildi.

1969’da Kral İdris yönetiminin devrilmesi için Albay Muammer Kaddafi’nin darbesine destek verdi. Darbe başarılı olunca Kaddafi yönetiminde ordu içerisinde hızla yükseldi. Hafter bu dönemde kendisini “Laik ve Nasırcı” olarak tanımlıyordu. Libya Devrim Komuta Konseyi’ne seçilen Hafter, daha sonra Kaddafi tarafından genelkurmay başkanlığına atandı.

1980’lerin başında Çad ile Libya arasında yaşanan savaşta orduyu yönlendiren kişi oydu. Ancak cephe savaşı sırasında 1987’de Halife Hafter, 700 kadar askeriyle birlikte Çad ordusu tarafından yakalandı ve esir alındı. Bu dönemde Kaddafi Çad ile bir ateşkes anlaşması imzalamıştı. Bunu ihlal ettiği gerekçesiyle Hafter’in geri verilmesi konusunda “istekli olmadığını” açıkladı. Kaddafi’nin Hafter’i reddetmesinin sebebi, ileride karşısına muhalif bir güç olarak çıkma ihtimaliydi.

KADDAFİ’Yİ KARŞI CIA DESTEKLİ DARBE GİRİŞİMİ

Hafter bu gelişme üzerine ABD’nin organize ettiği bir operasyon ile Zaire’ye geçip Kaddafi’ye karşı muhalefet hareketi başlattı. “Libya’nın Özgürlüğü İçin Ulusal Cephe” adını taşıyan bir örgüt kurdu. 1990’da beraberindeki 300 askeriyle birlikte ABD’ye iltica talebinde bulundu. Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA tarafından uzun yıllar korundu ve desteklendi. Nihayet, 1999’da Kaddafi’ye karşı CIA destekli bir darbe girişiminde bulundu.

Libya’nın doğusunda “fiili yönetim” kurmuş olsa da, başarısızlığı üzerine 2007’de ABD’ye döndü ve Washington’ın dış mahallelerinden birinde satın aldığı eve yerleşti. Uzun süre burada yaşadı, ta ki 2011’de Kaddafi iç savaş sırasında öldürülünceye kadar.

Kaddafi’nin ölümünden hemen sonra Libya’daki geçici yönetime girmek üzere Bingazi’ye geldi. Bu hükümette Kara Kuvvetleri Komutanı olarak görev aldı, ama hükümet lideri Abdülfettah Yunus’un bir suikast sonucu öldürülmesinden hemen sonra ülkeyi terketti.

Gelişmeleri ABD’nden takip etti. 2012 yılında yaklaşık 150 Libyalı üst düzey komutan, Halife Hafter komutasında bir genelkurmay başkanlığı kurulmasını teklif etti. Ancak siyasiler, Hafter’in ülkede yeni bir diktatörlük kurma hevesi içinde olduğu gerekçesiyle bu teklifi kabul etmedi.

Bu dönemde Libya’da “CIA ajanı” olarak tanımlanan Hafter, 2014’te yeniden sahneye çıktı. Televizyondan okuduğu bildiride, Libya’nın siyasi geleceğine ilişkin yeni bir yol haritası açıkladı, ve askeri vesayet kurulmasını önerdi.

TOBRUK’TA KENDİ HÜKÜMET VE MECLİSİ’Nİ KURDU

Önerileri kabul edilmeyince Tobruk’ta kendi hükümetini ve meclisini kurarak Trablus’taki BM tarafından tanınmış Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne karşı savaşmaya başladı. Çevresindeki aşiretlerden topladığı 60 bin kadar askerle Fizan bölgesini ele geçirdi.

Son 4 yılda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın etkin desteğini aldı. ABD Başkanı Donald Trump da, özellikle DAEŞ’e karşı başlattığı saldırılarda, kendisini destekleyen açıklamalarda bulundu. Rusya da, Hafter’i, Libya’daki aşırılığa karşı tek gerçekçi siper olarak gördüğünü”, belirtti. Fransa ise, Hafter’in Libya’nın geleceğini inşa etmede önemli bir rol üstleneceğini savunuyor.

TRABLUS’TAKİ MEŞRU YÖNETİMİ DEVİRME GİRİŞİMİ

Bu yıl 4 Nisan’da Trablus’taki meşru yönetimi devirmek üzere harekete geçen Halife Hafter, BM’nin kınamasıyla karşılaşsa da bu saldırıyı sürdürmekte kararlı görünüyor. Ancak Hafter güçleri Tarblus harekatında bekledikleri başarıyı elde edemedi. Yenilgisiyle ilgili olarak Hafter yönetimi, meşru yönetimi destekleyen ülkeleri suçluyor. Bunlar arasında Türkiye de bulunuyor.

Kaynak: Türkgün