SALIK SİGORTASI PİRİM BORCU OLANLAR DİKKAT
Torba Yasa olarak bilinen ve 11 Eylül 2014 tarihinde yayımlanan 6552 sayılı yasanın gelir tespitini ilk kez yaptıracaklara tanıdığı 31 Mart 2015’te sona eren başvuru süresi 6 ay uzatılmış, son başvuru tarihi 30 Eylül’e ertelenmişti.
Yasanın uygulanmasında sorunlar bulunduğunu söyleyen Tüketici Sorunları Derneği (Tüsoder) Genel Başkan Vekili Avukat Rıdvan Yıldız, “Gelir tespiti yaptırmadıklarından üst sınırdan prim borcu çıkarılan kişiler ilk kez gelir tespiti yaptıracaklarsa 30 Eylül 2015’e kadar ilçelerde bulunan Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı’na başvurmalıdırlar. Bu takdirde mevcut gerçek gelir durumları tespit edilecek ve belirlenen prim borcunu taksitle ödeme imkânından yararlanacaklardır” dedi.
Gelir testi yaptırmış, primleri ödememiş olanlar
Daha önce gelir tespiti yaptırdığı halde prim borçlarını ödememiş olanların da SGK il ve ilçe müdürlüklerine başvurarak borçlarını yapılandırabileceklerini vurgulayan Yıldız, “Gelir tespiti sonucunda hane halkı gelirinin kişi başına brüt asgari ücretin üçte birinden az olması halinde ise borçlar tamamen silinecek. Ancak Torba Yasanın getirdiği imkânlardan faydalanmak için dava açılmamış olması ya da sürmekte olan davadan vaz geçilmesi gerekiyor“ uyarısında bulundu.
7 milyon kişi borçlandırıldı.
Gelir tespiti uygulamasının milyonlarca vatandaşı mağdur ettiğine değinen Yıldız, “Genel Sağlık Sigortası, 7 milyon kişiyi toplam 9 milyar lira prim borcuyla karşı karşıya bıraktı” dedi ve ekledi:
“Örneğin, okulunu bitiren ancak iş bulamayan milyonlarca genç, borç yüzünden sağlık hizmeti alamıyor, hastane kapılarından geri çevriliyor. Bu durumdaki gençlerin kendileri adına tahakkuk ettirilmiş yüksek borçtan kurtulmaları için gelir testini yaptırmaları gerekiyor.”
Yapılan yasal düzenlemelerin, Türkiye’de işsizlik ve eğitimsizlik gerçeği sebebiyle vatandaşlara çözüm getirmekten uzak kaldığını vurgulayan Yıldız, “Vatandaşların büyük bir kesimi nereye başvuracağını bilmiyor. Kaldı ki, konuyla ilgili çevreler gelir testi başvurularının çok az seviyede olduğunu ifade ediyor” dedi ve şöyle açıkladı:
“Bu tespite göre hane gelirinin kişi başına brüt asgari ücretin üçte birinin üzerinde olması durumunda prim borçları silinmiyor; ancak yapılandırılıyor. Ayrıca, sosyal dayanışma ve yardım vakıf müdürlükleri, hanenin yapı sınıfı, mevki, çevresel istihbaratı da değerlendiriyor ve GSS için devlet desteği verilmeyerek, prim tahakkuk ettirilebiliyor. Torba Yasada sigorta primleri sebebiyle dava açmış olanlar da kapsam dışı bırakıldı.”
Asgari ücretin iki katı prim borcu yansıtılıyor
Gelir tespiti yaptırmayanların, “asgari ücretin iki katı geliri var” kabul edildiğini vurgulayan Yıldız, mevcut durumda bu kişilerin 305 lira prim ödemeleri gerektiğini vurguladı ve “Türkiye gerçeğini göz önünde bulundurursak işsiz insanların birçoğunun başvurma zorunluluğundan haberdar olmaması, nereye başvuracağını bilmemesi, ya da ihmalinden dolayı brüt asgari ücretin iki katı üzerindeki gelir seviyesinden prim borcunu ödemekle karşı karşıya kaldığı görülüyor” dedi.
Bu yöntem nedeniyle milyonlarca insanın mağdur olduğunu da vurgulayan Yıldız, “Gelişen teknoloji göz önüne alındığında devletin şahısların menkul, gayrimenkul ve diğer varlıklarını sistem üzerinden tespiti mümkündür” dedi ve ekledi:
“Nitekim Torba Yasa kapsamında başvuranların mal varlığı ve gelir durumu sistem üzerinden kontrol ediliyor, üzerine kayıtlı gayrimenkulü bulunanlara prim tahakkuk ettiriliyor. Oysa yetkililerce ülkemizdeki yüksek işsizlik ve eğitimsizlik oranları göz ardı edilerek, vatandaşa, ‘sen gelir tespiti yaptırmadın, o zaman asgari ücretin iki katı gelir üzerinden prim ödeyeceksin’ şeklinde yaklaşım sergileniyor.”
“Tebligattan haberi olmayanlar var”
Torba Yasanın milyonlarca vatandaşın sorununa çözüm getirmekten uzak olduğuna işaret eden Yıldız, geçmişte hiç geliri olmadığı halde borçlandırılmış kişilerin şimdiki gelir durumlarına göre prim yansıtılmasının da adil olmadığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Borçlandırma dönemindeki gelir düzeyinin dikkate alınarak tahakkuk yapılması gerekiyor. Ayrıca kırsal kesimdeki insanlarımızın adres kaydı kasaba ve köylerinde gözüktüğünden gönderilen borç tebligatı buradaki yakınları tarafından alınıyor ama mahiyeti ve önemi anlaşılmadığından borçlandırılan kişiyi bilgi dahi verilmiyor. Bu nedenle binlerce insanın kendilerine yapılan tebligattan haberi bile olmuyor.”