Dolar 32,5643
Euro 35,0187
Altın 2.435,25
BİST 9.760,21
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 16°C
Paz 16°C
Pts 18°C

Nebati: Türkiye Ekonomi Modeli refah seviyesinin toplumun tamamına yansıtıldığı bir modeldir

Nebati: Türkiye Ekonomi Modeli refah seviyesinin toplumun tamamına yansıtıldığı bir modeldir
23/12/2021 23:09 | Son Güncellenme: 23/12/2021 23:42
A+
A-

Bakan Nebati: Türkiye Ekonomi Modeli refah seviyesinin toplumun tamamına yansıtıldığı bir modeldir

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “(Türkiye Ekonomi Modeli) Yüksek ihracata dayalı, cari açığı azaltıcı ve refah seviyesinin toplumun tamamına yansıtıldığı bir modeldir.” dedi.

Bakan Nebati, katıldığı TV programında yaptığı açıklamada, Türkiye Ekonomi Modeli’ne ilişkin “Bu, sıcak paraya karşı doğrudan yatırımı çekecek özel bir model. Sıcak paradan ziyade doğrudan yatırım için gelinmesini istiyoruz.” ifadesini kullandı.

Türkiye Ekonomi Modeli’ne ilişkin “Olumlu sonuçlarını, hızlı değişimi yaza kalmadan göreceğiz.” diyen Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, “Döviz kurlarıyla ilgili pazartesi akşamına kadar spekülasyon, manipülasyon vardı. Şimdi köpük gidiyor. Optimal noktaya kendisi ulaşacaktır.” şeklinde konuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, NTV yayınında ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtladı.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşanan ekonomik sorunlara dikkati çeken Nebati, “Biz, bize öğretilmiş şeyleri yapmaktan vazgeçme zamanının geldiğine inanıyoruz.” diye konuştu.

Nebati, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002 yılından bu yana söylemlerinde bir değişiklik olmadığını, söylemlerindeki dozun özellikle 2013’ten sonra yaşanan gelişmelerle yükseldiğini ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:

“2013 yılına geldiğimizde sadece Gezi olayları yok, bunun öncesinde Türkiye’de faizin ve enflasyonun düştüğü, tek haneye geldiği ortamda bir sorunla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Bu sorun ne? Yüksek büyüme için yüksek cari açık. Cari açığın temel nedeni de sıcak para ya da açık borçlanma. Biz 2013’te 400 milyar dolara yakın borçlanmışız. 2013’ten bu yana borçluluk şu anda 445 milyar dolar seviyesinde. Aslında 8 yıldır bununla ilgili bir mücadele sürdürülüyor ancak öğretilmiş yönlendirmeler içinde geri adımlar atılmak zorunda kalınıyor. Gerek 2013’te, gerek 17-25 Aralık, 15 Temmuz, 2018’deki çok açık saldırılar, 2019’da döviz kullanılarak yapılan saldırılar, bütün bunlar birtakım değişikliklere sebep oldu.”

Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli’nin yüksek ihracata dayalı, cari açığı azaltıcı ve refah seviyesinin toplumun tamamına yansıtıldığı bir model olduğu bilgisini vererek “Bu model içinde bir yüksek teknoloji üssü olmak istiyoruz. Büyük endüstri bölgeleriyle sadece Türkiye’nin değil, yakın çevresinin ihtiyaçlarını karşılayan bir üs olmak istiyoruz. Orta gelir tuzağını aşmamızın tek yolunun da bu olduğunu biliyoruz.” ifadesini kullandı.

“Sıcak parayla üzerimizde bir oyun oynanmasının yolunu kapatıyoruz”
Bakan Nebati, sıcak paranın özellikle gelişmekte olan ülkelerin temel problemlerinden biri olduğuna işaret ederek bunun ne zaman geldiğinin ve gittiğinin belli olmadığını, giderken yapacağı tahribatların öngörülemediğini söyledi.

Sıcak paranın ülkelerin ekonomisini sarsacak tehdit noktasına kadar dönüşebildiğini dile getiren Nebati, bu noktada Türkiye Ekonomi Modeli’nin önem taşıdığını anlattı.

Nebati şöyle konuştu:

“Bu, sıcak paraya karşı doğrudan yatırımı çekecek özel bir model. Sıcak paradan ziyade doğrudan yatırım için gelinmesini istiyoruz. Bunun için de teşviklerde bulunuyoruz. 2021 yılının geçen ayına kadar Türkiye’nin aldığı doğrudan yatırım 12,7 milyar dolar. Dünyanın en sıkıntılı olduğu bir dönemde Türkiye doğrudan yatırımı artarak almaya devam ediyor. Türkiye’nin geçen yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında aldığı tedbirler. Bu başarılarıyla kanıtlanmış oldu. Sıcak para, Türkiye’de artık kendisinin isteyebileceği şekilde yön bulabileceği bir alanı da kaybetti. Özellikle 2018, 10 Ağustos ve ardından atılan twitler ve 2019’daki iki çok önemli saldırı, tüm bu saldırılarda kullanılan temel araç sıcak paraydı. Bununla dilediğiniz şekilde manipüle edebiliyorsunuz ve ülke iktidarlarını da tehdit edebilecek boyutlara gelinebiliyor. Sizi bir kıskaca alıyor. Dolayısıyla biz sıcak parayla bizim üzerimizden bir oyun oynanmasının, üzerimizde egemenliğini farklı bir şekilde kullanabileceğinin yolunu kapatıyoruz.”

“Yüksek faiz söylemi aslında bir öğretilmiş yanlıştır”
Nebati, son 3 ayda bir türbülansın yaşandığını belirterek “3 günde Türkiye’nin bütün ortamını biz dışarıdaki sıcak paranın gelişiyle ya da yüksek faizle gerçekleştirmedik. Bir gecede sayın Cumhurbaşkanı’mızın adeta bir manifestoyla ortaya koymuş olduğu çözüm önerileri ve tedbirler paketiyle, kendi imkanlarımızla bu hale getirdik. Düne kadar ‘Yüksek faiz bu işin kesin çözümüdür.’ diyenlere de adeta tokat gibi bir cevap oldu. Yüksek faiz söylemi aslında bir öğretilmiş yanlıştır.” dedi.

Faizi artırmanın yurt dışından sıcak parayı çekmesi demek olduğunu vurgulayan Nebati şunları kaydetti:

“Faizi artırmak, yurt dışından gelip sıcak paranın sizin değerlerinizi alıp götürmesidir. Makroekonomik göstergelerde bir problemin olmadığı bir yerde döviz fiyatlarında bir artış yaşıyorsanız, bu içerideki psikolojinin farklı bir şekilde yönlendirilmesi ve özellikle de muhalefetin bu konudaki destekleyici beyanlarından kaynaklandı. Şimdi onun da karşılığı kalmadı.”

‘”Proje kredileri” adıyla yeni bir enstrümanın devreye alınacak”
Düşük cari açık ve yüksek büyümeyle yeterli ve risksiz bir yapıyı gerçekleştirmiş olacaklarını belirten Nebati, bunu 19 yıldır inşa ettikleri altyapıyla halledeceklerini söyledi.

Nebati, yüksek teknoloji ürünleri olmak kaydıyla sanayiye destek vereceklerini, geleneksel sanayiye sırt çevirmeyeceklerini ve proje bankacılığına gireceklerini bildirdi.

“Proje kredileri” adıyla yeni bir enstrümanın devreye alınacağı bilgisini veren Nebati, bu kredilerin hem tüm bankacılık sistemi hem de kamu yönetimi açısından takip edileceği, sonlandırılacağı bir noktaya geldiğini anlattı.

Nebati, bunu yaparken rekabet gücü yüksek sektörleri seçeceklerine işaret ederek, yüksek teknolojinin ülkedeki üretim imkanlarını daha da geliştireceğini dile getirdi.

“İstikrar programları sağlamamız gerekiyor”
İhracatın yüzde 70’inin ithalattan kaynaklandığına dikkati çeken Nebati, şöyle konuştu:

“Bizim bir defa istikrar programları sağlamamız gerekiyor. Şu anda bu modeli 3 günde sağladık, Cumhurbaşkanımızın bir manifestosuyla sağladık. Şimdi bundan sonra yapılacak olan şey Türkiye’nin bu imkanlarına kısa süre içinde uyum sağlayacak sektörleri ön plana çıkarmak. Türkiye şu anda demokrasiyi, serbest piyasayı, kambiyo rejimini nasıl içselleştirdiyse rekabeti de içselleştirmiş durumda. İmkanlar bahşedildiğinde Türkiye’deki girişimciler çok hızlı bir şekilde o sektöre akın edebiliyor. Türkiye bugün dünyanın aşı üreten ender ülkelerinden biri.”

Nebati, yüksek teknolojinin yanı sıra turizm ve tarım sektörlerinin de büyük önem taşıdığını söyledi.

“Bu müthiş bir paradigma değişikliği”
Türkiye Ekonomi Modeli’nin özgün ve eklektik olduğunu vurgulayan Nebati, “Bu müthiş bir paradigma değişikliği. Dünyadaki en iyi uygulamaları aldık, buraya koyduk. Bunu yaparken de farkımızı çok açık bir şekilde gösterdik. Diyoruz ki birilerinin anlattığı Türkiye değil, gerçek Türkiye ile yüz yüze gelelim.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Nebati, bölünmüş yollara, tünel ağına, otoyol uzunluğuna, köprü, viyadük, havalimanı, uçak, hastane, üniversite, stadyum, yurt sayılarına ilişkin bilgileri de paylaşarak, Türkiye’nin bu alanlarda güçlü konumda olduğunu ve bu hususlarda ihtiyacının kalmadığını anlattı.

Doğal gaz rezervlerine de değinen Nebati, “Şu anda rezervler belli. Yani mevcut rezervleri Türkiye’nin 2023’ten itibaren kullanacağı bir doğal gaz ve bu doğal gazın getirisi var. Bunların altyapısını da yaptık.” dedi.

Nebati, organize sanayi bölgelerinin (OSB) yanında endüstri bölgelerini de kurmaya başladıklarını anımsatarak, “19 yıllık bir maratonda arkadaki koşucunun bana verdiği bayrakla hep beraber koşturuyoruz. Değişmeyen bir kişi var, Sayın Cumhurbaşkanımız. Güçlü bir lider, güvenilir bir lider. Bir kabine toplantısındaki tedbirler setiyle ülkenin havasını bir anda değiştirebilen bir lider.” diye konuştu.

“Bu paradigma değişikliğine aktörler uymalı”
Bundan sonra net olarak bu paradigma değişikliğine aktörlerin uymasına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Nebati, “Buna bankacılığın özellikle uyması, bizi anlaması, proje bankacılığında selektif yatırımları seçmesi, o selektifliği çok iyi bir şekilde değerlendirmesi gerekiyor. ‘Biz faizleri düşürüyoruz, bu banka kredisiyle araba, ev, yat al’ demiyoruz. ‘Bu parayla işletme sermayeni güçlendir, yatırımını yap, yatırımı gerçekleştirdiğin her bir an ülkene ve kendi şirketine faydası olan bir işlem yap’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin finansal alanda ve bankacılık sektöründe güçlü olduğunu, yeni enstrümanlara hızlı uyum sağlayacak bir portföye sahip bulunduğunu ve her türlü altyapı yatırımını gerçekleştirdiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Şimdi dijitalleşmede, ileri teknoloji ürünlerinde adımlarımızı hızlandırıyoruz ve ‘ithalatı kısıcı ara mallara ödediğimiz bedeli de en aza indirecek hızlı yatırımlar yapıyoruz. Siyasal iktidar ve ekonomi yönetimi olarak, son üç gündeki büyük dönüşümün gerek enflasyonda, gerek diğer alanlarda çok hızlı bir şekilde gerçekleştirileceğine inanıyoruz. En önemlisi milletin, yatırımcının, finans çevrelerinin, uluslararası bakışın psikolojisi şu anda bizden yana.”

“Olumlu sonuçlarını, hızlı değişimi yaza kalmadan göreceğiz”
Türkiye Ekonomi Modeli’ne ilişkin “Olumlu sonuçlarını, hızlı değişimi yaza kalmadan göreceğiz.” diyen Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, “Döviz kurlarıyla ilgili pazartesi akşamına kadar spekülasyon, manipülasyon vardı. Şimdi köpük gidiyor. Optimal noktaya kendisi ulaşacaktır.” şeklinde konuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, “Kur korumalı TL mevduatına geçiş sabah itibarıyla 10 milyar liraydı, öğleden sonra bu katlanarak gitti.” dedi.

Kaynak: Türkgün