Dolar 35,2252
Euro 36,7622
Altın 2.983,02
BİST 9.949,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 7°C
Yağmurlu
İstanbul
7°C
Yağmurlu
Cum 9°C
Cts 8°C
Paz 10°C
Pts 11°C

MHP’li Sermet Atay: Antep halkı istiklal ve istikbali için kahramanlık destanı yazdı

MHP’li Sermet Atay: Antep halkı istiklal ve istikbali için kahramanlık destanı yazdı
26/12/2024 15:33
A+
A-

MHP’li Sermet Atay, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yılında Antep savunmasının kahramanlık destanını TBMM’de anlattı.

TBMM İdare Amiri ve MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü sebebiyle TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı bir konuşma yaptı.

“ANTEP DİRENİŞİ TÜRK’ÜN VATAN SEVGİSİNİN EN ÖNEMLİ AŞAMASIDIR”
“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir evladı olmaktan herzaman onur duyduğum Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü münasebetiyle söz almış bulunuyorum.

Bugün, on bir ay süren Antep direnişinin sonunda şehrimizin esaretten kurtuluşunun 103’üncü yıl dönümünü kutluyoruz. Hiç şüphesiz milletlerin mazilerindeki şanlı olaylar ne kadar çok ise bir millet o kadar büyüktür. Herhangi bir topluluğa millet diyebilmemiz için de en başta onun bağımsız olması gerekir. Hürriyet ise zaman zaman kanlı mücadelelerle de kazanılır. Antep savunması da tarihin şanlı sayfalarında yer alan, Türk’ün vatan sevgisinin ve bağımsızlık sevdasının önemli bir aşamasıdır.

Savaşmaktan ve mücadeleden korkmayan bir millet bağımsızlığını korur ve dünya milletleri içerisindeki asil yerini her zaman muhafaza eder. İşte, Türk milleti tarih boyunca bu yüksek mevkisini hiçbir zaman yitirmedi.

30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra İngilizler 15 Ocak 1919’da Antep’i işgal ettiler. İngilizler 15 Mart 1919’da şehirde dükkân kapatma, sokağa çıkma yasağı koydular, bütün toplantılar yasaklandı, hava karardıktan sonra kimsenin dışarıya çıkmasına izin vermediler. Gündüzleri 2 kişinin yan yana bulunmasına da izin vermiyorlardı. Herhangi bir sebeple dükkân açılacak olursa dükkân sahibi sokak ortasında kurşuna diziliyordu. Yalnızca fırınlar açık kalacak şekilde kapatılan dükkânlardaki etler bozuldu, sebzeler çürüdü, bu süreçte çürüyen malların kokusu şehre yayıldı.”

“İNGİLİZ İŞGALİ BİR SOYKIRIMDI”
Antep’in Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası 15 Ocak 1919’da İngilizler tarafından işgal edildiğini, işgal sırasında baskı ve zulmün halkın direniş azmini artırdığını belirten MHP’li Atay, “Bu duruma ‘işgal’ demek basit kalır, bu açıkça bir soykırımdı.” diyerek şunları dile getirdi;

“Bu duruma “İşgal.” demek basit kalacaktı, bu açıkça bir soykırımdı. Bu baskı nihayet 31 Mart 1919’da son buldu. İşgalin ağırlığı, düşmanın eziyet ve kötü davranışları Antep halkının kararlılık ve direnme azmini güçlendirdi. Halktaki bu ruh hâlini gören İngilizler geri adım atarak yasakları kaldırdılar. 1919’un Ekim ayında İngilizler şehirden çekilerek yerini Fransız kuvvetlerine bırakmıştı.”

FRANSIZ ZULMÜ VE ŞAHİN BEY’İN KAHRAMANLIĞI
İngilizlerin çekilmesinin ardından şehri işgal eden Fransızların, 5 Kasım 1919’da Türk bayrağını indirerek halkı provoke ettiğini hatırlatan Atay, şunları söyledi:

“Fransızlar işgal döneminin en aşağılık eziyet ve hakaretlerinden birini 5 Kasım 1919’da Akyol Polis Karakoluna çekili duran Türk Bayrağı’nı indirterek, bundan sonra hiçbir makama ve mevkiye Türk Bayrağı çekilmeyeceğini bildirerek yapmışlardı. Tüm bu baskı ve zulme karşı Antep halkı kadını, çocuğu, genci, yaşlısı, Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı hep birlikte esaret ve karanlığa karşı istiklal ve istikbali için “Ya şehit olurum ya gazi.” diyerek bir kahramanlık destanı yazmış, Antep’i düşman işgalinden kurtarmıştır. Birçok kahramanlığa şahitlik eden bu destan da özellikle şunu belirtmek isterim ki: Millî Mücadele kahramanı Şahin Bey 28 Mart 1920’de Fransız kuvvetlerinin saldırılarına karşı Elmalı Köprüsü’nün taşlarını kendisine siper ederek son mermisine kadar direndi, mermisi biten Şahin Bey süngüsüyle düşmana hücum etti ve düşmanın süngü darbeleriyle şehit düştü. Tank, top ve makinalı tüfeklerle donanmış yüzlerce kişilik Fransız ordusu karşısında bir insanın 1 tane tüfekle direnmesinin şahadete ermek olduğunu elbette Şahin Bey’de biliyordu. Kahramanların işi ölmeyi göze alarak öne atılmak ve geri dönmemektir; onlar şehit olur, millet şan ve şeref kazanır; onlar şehit olur, millet yaşar. İşte, Türk milletinin binlerce yıldır varlığını sürdürebilmesi için içinden çıkan kahramanların devlet ve millet uğruna göz kırpmadan şahadete yürümeleri sayesindedir.

ŞANLI MÜCADELENİN DİĞER KAHRAMANLARI
Bu mücadelenin diğer kahramanları Hatice oğlu Şehit Kâmil, Karayılan Molla Mehmet, Şehit Üsteğmen Mustafa Yavuz, kadın mücahidimiz Yirik Fatma, Tüfekçi Yusuf ve komutanlar Özdemir Bey ve Aslan Bey başta olmak üzere, o dönem 20 bini bulan nüfusuyla Antep’imizde şahadet eren 6.317 şehidimizi ve tüm gazilerimizi rahmetle minnetle anıyor, şükranlarımı sunuyorum.

“GAZİANTEP SAVUNMASI FEDAKÂRLIĞIN BİR ŞAHESERİDİR”
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gaziantep savunması, Millî Mücadele tarihinde yiğitlik, kahramanlık ve fedakârlığın bir şaheseridir. Bu destanın sahipleri dünyanın en modern emperyalist ordularından birine karşı sadece yüreklerindeki vatan sevgisi ve imanlarıyla çarpıştılar. Bu bir avuç şehir halkı, bütün yokluk ve imkânsızlıklar içerisinde kadını erkeği, ihtiyarı genci, çoluk çocuğuyla kendinden katbekat üstün orduya karşı direndiler. Onların bir mücadelesi Batı’da Yunanlılarla çetin bir savaşa girmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisince de takip ediliyordu. Urfa, Maraş ve Antep’teki yiğitlerin sayesinde Batı’daki ordularla rahatça savaştılar.”

“ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUM”
Atay, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu gelişme neticesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 93 no.luKanun ile 6 Şubat 1921’de Antep şehrine “gazilik” unvanı verilmiştir. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü Gaziantep’i kahramanlık misali olarak alabilirler.” sözleriyle şehrimizi onurlandırmıştır.

“Ben Antepliyim, Şahin’im ağam.

Mavzer omzuma yük.

Ben yumruklarımla dövüşeceğim.

Yumruklarım memleket kadar büyük.”

Bu duygu ve düşüncelerle, Gaziantep ilimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 103’üncü yıl dönümünde tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle anıyor; Gazi Meclisimizi, gazi hemşehrilerimi ve aziz milletimi saygıyla selamlıyorum.”

KAYNAK: Türkgün

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.