Dolar 35,2088
Euro 36,7559
Altın 2.963,68
BİST 10.025,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 9°C
Çok Bulutlu
İstanbul
9°C
Çok Bulutlu
Cts 8°C
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 11°C

MHP’li Feti Yıldız: Ahkam kesmeden önce yasanın gerekçesine göz atın

MHP’li Feti Yıldız: Ahkam kesmeden önce yasanın gerekçesine göz atın
29/10/2024 20:58
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, yeni casusluk düzenlemesine dair açıklama yaparak devlet güvenliğini ilgilendiren bu suç tanımının kapsamını ve cezai yaptırımları ayrıntılarıyla anlattı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada, Türk Ceza Kanunu’na eklenen yeni maddeyle, casusluk suçlarına dair kapsamına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Devlet Güvenliği ve Casusluk Suçlarına Yeni Madde
Yıldız, bu düzenlemenin, devletin güvenliği aleyhine olacak şekilde suç işleyenlere yönelik cezai yaptırımları kapsadığını belirtti. Yıldız, bu konuda çeşitli yorum yapanları uyararak şu ifadeyi kullandı:

“Devletin güvenliği ile iç ve dış siyasal yararları aleyhine suçlar ile yeni tip casusluk ileri geri konuşmadan, ahkam kesmeden önce yasanın gerekçesine bir göz atınız. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, Yedinci Bölümüne madde eklemek suretiyle yeni bir suç ihdas edilmektedir.”

Devletin İç ve Dış Siyasal Yararlarına Karşı İşlenen Suçlar
Yıldız, bu düzenlemenin, devletin iç ve dış siyasal yararlarını tehlikeye atan suçların kapsamını belirlediğini açıkladı. Devlete karşı suçların düzenlendiği bu bölümde, güvenliği tehdit eden her türlü casusluk eylemine karşı tedbirlerin genişletildiğini belirten Yıldız, açıklamasına şöyle devam etti:

“Genel itibarıyla bu bölümde Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge ve bilgilerin yok edilmesi, tahrip edilmesi, temin edilmesi veya açıklanması suç olarak düzenlenerek bir yaptırıma bağlanmıştır. Bu fiillerin siyasal veya askeri casusluk maksadıyla yapılması da yine suç olarak düzenlenmiştir.”

Casusluk Faaliyetlerine Yönelik Yeni Yaptırımlar
Feti Yıldız, devlet güvenliği aleyhine yabancı devlet ya da organizasyon çıkarlarına göre suç işleyenlerin bu düzenleme ile daha ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalacağını belirtti:

“Maddeyle ‘Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme’ adı altında yeni bir suç ihdas edilerek Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlerin üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı düzenlenmektedir. Böylelikle belge ve bilgi temini veya açıklanması dışında casusluk maksadıyla suç işlenmesi de ayrı bir suç olarak düzenlenmekte ve casusluk faaliyetleriyle daha etkin mücadele edilmesi amaçlanmaktadır.”

Devlet Güvenliği ile Siyasal Yararlar Arasındaki İlişki
Feti Yıldız, düzenlemenin amacının devletin iç ve dış siyasal yararlarına karşı işlenen casusluk suçlarına daha etkin bir mücadele sağlamak olduğunu vurguladı. Yıldız, devlet güvenliği ve siyasi yararlar arasındaki bağa dikkat çekerek açıklamalarını şu sözlerle tamamladı:

“Devletin güvenliği kavramı, Devletin varlığının korunmasını ve tehlikeyle karşı karşıya bırakılmamasını ifade etmektedir. Devletin varlığını tehlikeye düşürebilecek nitelikteki eylemler, Devletin güvenliğini ihlal etmektedir. Devletin iç ve dış siyasal yararları ile güvenliği arasında sıkı bir ilişki bulunduğu bilinmektedir. Düzenlemeyle, Devletin iç veya dış siyasal yararına yönelik gerçekleştirilen ve suç teşkil eden fiillerin bu madde kapsamında ayrıca cezalandırılması kabul edilmektedir.”

Yabancı Organizasyon ve Casusluk Suçu
Yeni düzenlemede, Türkiye Cumhuriyeti dışında kurulan veya yabancı devletler adına faaliyet gösteren organizasyonlar “yabancı organizasyon” olarak değerlendirilecek. Yıldız bu kapsamda suç tanımına dair ayrıntıları şu ifadelerle aktardı:

“Yabancı organizasyon, Türk hukukuna göre kurulmamış veya oluşturulmamış organizasyon olarak değerlendirilmektedir. Yabancı organizasyon, yabancı bir devlet tâbiiyetinde olabileceği gibi hiçbir devletin tâbiiyetinde de bulunmayabilir. Belirtmek gerekir ki ihdas edilen bu suçun oluşabilmesi için ‘Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk’ Bölümünde düzenlenen suçların oluşmaması gerekir. Diğer bir ifadeyle, 5237 sayılı Kanunun 326 ilâ 339’uncu maddelerinde düzenlenen suçların oluşması halinde 339/A maddesinde tanımlanan bu suç oluşmayacaktır.”

Savaş Döneminde İşlenen Suçlara Artan Cezalar
Düzenleme kapsamında, savaş döneminde işlenen casusluk suçlarının cezasının artırılacağı belirtildi. Yıldız, savaş döneminde devletin güvenliğini tehdit eden fiillerin cezasının ağırlaştırılacağını ifade etti:

“Maddenin ikinci fıkrasıyla, fiilin savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış olması halinde faile sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verileceği kabul edilmektedir. Anayasanın 92’nci maddesi uyarınca savaş halinin ilanına Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) karar verebilmektedir. Fiilin savaş sırasında işlenip işlenmediğinin tespiti bakımından TBMM tarafından verilen karar dikkate alınacaktır.”

Kritik Görevlerdeki Kamu Görevlilerine Ek Cezalar
Yıldız, devlet güvenliği açısından stratejik önem taşıyan kurumlarda görev yapan kamu görevlilerinin bu suçu işlemesi durumunda cezaların bir kat artırılacağını belirtti. Bu durumun ağırlaştırılmış yaptırımlara tabi tutulacağını aktaran Yıldız, şunları söyledi:

“Maddenin üçüncü fıkrasıyla suçun, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimler ile proje, tesis ve hizmetleri yerine getiren kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde verilecek cezanın bir kat artırılacağı hüküm altına alınmaktadır.”

MHP’li Feti Yıldız’ın açıklaması şu şekilde;

“Devletin güvenliği ile iç ve dış siyasal yararları aleyhine suçlar ile yeni tip casusluk ileri geri konuşmadan, ahkam kesmeden önce yasanın gerekçesine bir göz atınız .

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, Yedinci Bölümüne madde eklemek suretiyle yeni bir suç ihdas edilmektedir.

“Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk”
Söz konusu Yedinci Bölümde “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” suçları düzenlenmiştir.

Genel itibarıyla bu Bölümde Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge ve bilgilerin yok edilmesi, tahrip edilmesi, temin edilmesi veya açıklanması suç olarak düzenlenerek bir yaptırıma bağlanmıştır.

Bu fiillerin siyasal veya askeri casusluk maksadıyla yapılması da yine suç olarak düzenlenmiştir.

Belge ve bilgi temini veya açıklanması dışında Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine olacak şekilde gerçekleştirilen diğer faaliyetler bakımından herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir.

Casusluk Faaliyetlerine Yeni Yaptırımlar
Maddeyle “Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme” adı altında yeni bir suç ihdas edilerek Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlerin üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı düzenlenmektedir.

Böylelikle belge ve bilgi temini veya açıklanması dışında casusluk maksadıyla suç işlenmesi de ayrı bir suç olarak düzenlenmekte ve casusluk faaliyetleriyle daha etkin mücadele edilmesi amaçlanmaktadır.

“Devletin güvenliği” kavramı, Devletin varlığının korunmasını ve tehlikeyle karşı karşıya bırakılmamasını ifade etmektedir. Devletin varlığını tehlikeye düşürebilecek nitelikteki eylemler, Devletin güvenliğini ihlal etmektedir.

Devletin iç ve dış siyasal yararları ile güvenliği arasında sıkı bir ilişki bulunduğu bilinmektedir.

Düzenlemeyle, Devletin iç veya dış siyasal yararına yönelik gerçekleştirilen ve suç teşkil eden fiillerin bu madde kapsamında ayrıca cezalandırılması kabul edilmektedir.

Bu kapsamda iktisadi, mali, askeri, milli savunma, kamu sağlığı, kamu güvenliği, kamu düzeni, teknolojik, kültürel, ulaştırma, haberleşme, siber alan, kritik altyapılar ve enerji gibi diğer yararlar da Devletin iç veya dış siyasal yararları kavramı içinde kabul edilecektir.

Dolayısıyla casusluk maksadıyla bu gibi yararlar aleyhine gerçekleştirilen ve suç teşkil eden fiiller, ihdas edilen bu suçun konusunu oluşturabilecektir.

Yabancı Organizasyon ve Suçun Oluşumu
Suçun oluşması için failin, yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda hareket etmesi gerekmektedir.

Yabancı organizasyon, Türk hukukuna göre kurulmamış veya oluşturulmamış organizasyon olarak değerlendirilmektedir.

Yabancı organizasyon, yabancı bir devlet tâbiiyetinde olabileceği gibi hiçbir devletin tâbiiyetinde de bulunmayabilir.

Belirtmek gerekir ki ihdas edilen bu suçun oluşabilmesi için “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” Bölümünde düzenlenen suçların oluşmaması gerekir. Diğer bir ifadeyle, 5237 sayılı Kanunun 326 ilâ 339 uncu maddelerinde düzenlenen suçların oluşması halinde 339/A maddesinde tanımlanan bu suç oluşmayacaktır.

Böylelikle bu Bölümde düzenlenen mevcut suçlarla herhangi bir içtima sorunu yaşanmayacaktır

Diğer yandan, bu suçun oluştuğu durumlarda fail hakkında gerçek içtima hükümleri uyarınca hem yeni ihdas edilen bu suçtan hem de bu suçun oluşmasına neden olan ilgili suçtan dolayı cezaya hükmolunacağı kabul edilmektedir. Örneğin, bu madde kapsamındaki amaç ve saiklerle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun işlenmesi durumunda faile hem bu maddeden hem de 109 uncu maddeden ceza verilecektir.

Savaş Durumu ve Cezai Artırımlar
Maddenin ikinci fıkrasıyla, fiilin savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarım veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış olması halinde faile sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verileceği kabul edilmektedir.

Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca savaş halinin ilanına Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) karar verebilmektedir. Fiilin savaş sırasında işlenip işlenmediğinin tespiti bakımından TBMM tarafından verilen karar dikkate alınacaktır.

“Devletin savaş etkinliği”, Devletin savaş bakımından bütün güç, kudret ve yetenekleri ile olanaklarını ifade etmektedir.

Devletin savaş hazırlıklarının veya savaş etkinliğinin veya askerî hareketlerinin tehlikeyle karşı karşıya bırakılıp bırakılmadığı ise somut olayın özelliklerine göre yargı mercileri tarafından belirlenecektir.

Maddenin üçüncü fıkrasıyla suçun, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimler ile proje, tesis ve hizmetleri yerine getiren kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde verilecek cezanın bir kat artırılacağı hüküm altına alınmaktadır.”

 

KAYNAK: Türkgün /