Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 9°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Paz 10°C
Pts 11°C
Sal 12°C
Çar 13°C

MHP’LI BÜYÜKATAMAN: AKP, İMRALI CANISININ UYDUSU OLMUŞTUR

MHP’LI BÜYÜKATAMAN: AKP, İMRALI CANISININ UYDUSU OLMUŞTUR
17/07/2013 14:30
A+
A-

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman,”Başbakan Erdoğan’ın taşeronluğunda yürütülen teröre ve terör örgütüne teslimiyet süreci tam bir bataklığı andırmaktadır ve AKP iktidarı da bu bataklığa boğazına kadar batmış durumdadır. Daha önceden AKP’ye güvenen ve siyasi tercihini bu yönde kullanan aziz vatandaşlarımız ise durumun vehametinin farkına varmış, bu pisliğin üzerine sıçramaması ve ihanete ortak olmama düşüncesi ile yurt genelinde AKP gemisini terk ediş süreci başlatmıştır. Türk milleti ana hatlarıyla bölücü kuşatmaya alınmış; AKP, PKK vesayetine girmiş, süreç diye diye İmralı canisinin uydusu olmuş, sonuçta takke düşmüş kel görünmüştür.”dedi.

Büyükataman’ın açıklaması şu şekilde:

 

Başbakan Erdoğan dün akşam şehit ve gazi aileleriyle bir araya geldiği iftar programında; “Çözüm süreci adını verdiğimiz süreç asla şehitlerimizin hatırasını incitecek bir süreç değildir. Bu süreç bir pazarlık süreci değildir.” demektedir.

Başbakan Erdoğan’ın taşeronluğunda yürütülen teröre ve terör örgütüne teslimiyet süreci tam bir bataklığı andırmaktadır ve AKP iktidarı da bu bataklığa boğazına kadar batmış durumdadır. Daha önceden AKP’ye güvenen ve siyasi tercihini bu yönde kullanan aziz vatandaşlarımız ise durumun vehametinin farkına varmış,  bu pisliğin üzerine sıçramaması ve ihanete ortak olmama düşüncesi ile yurt genelinde AKP gemisini terk ediş süreci başlatmıştır. Türk milleti ana hatlarıyla bölücü kuşatmaya alınmış; AKP, PKK vesayetine girmiş, süreç diye diye İmralı canisinin uydusu olmuş, sonuçta takke düşmüş kel görünmüştür.

Bu nedenledir ki; Başbakan Erdoğan dün düştüğü siyasi bataklıktan çıkma gayretiyle çırpınmakta her zaman yaptığı gibi tevil yoluna gitmektedir. Ancak artık zırva tevil götürmemektedir. Bunu yaparken de aziz şehitlerimizin hatırasını kullanmaktan ar etmemektedir.

25 Şubat 2013 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında uyarmıştık ve haklı çıktık; “Aziz milletimiz; AKP’li vekiller, üst düzey yöneticiler ve Başbakan’ın akıl hocaları tarafından etnik çatışmayı körükleyecek açıklamalar yapılırken, Başbakan Erdoğan’ın düzeltici yöndeki milliyetçi çıkışlarına karşı hazırlıklı ve uyanık olmalıdır.”

Bir yanda AKP’li vekiller askerlik zorunlu olmaktan çıkarılmalı demekte, diğer tarafta PKK sözde güvenlik güçleri, alternatif devlet yapısı oluşturmaktadır. Bir yanda bölücü örgüt dağda ölenleri için sözde şehitlikler inşa ederek bir PKK romantizmi oluşturmakta, diğer yanda Başbakan aziz şehitlerimizi istismar ederek toplumun gazını almaktadır.

PKK ile yapılanlar pazarlık değilse; Oslo’da PKK temsilcileriyle çay sohbeti mi yapılmıştır? İmralı’ya gidip gelen BDP ve devlet yetkilileri turistik amaçlı mı gitmiştir?

Sözde Kürdistan’ın kurulması başta olmak üzere, İmralı mahkûmunun serbest bırakılması, anayasal çözümler konusunda teminatlar sunulması ve PKK’nın dağ kadrosunun polis gücü olarak kullanılması konularında bir mutabakat sağlanmamış mıdır?

Hapisten çıkan bölücü militanların ve hatta dağdaki eşkıyanın, siyasete taşınabilmesi ve meşrulaşması amacıyla KCK’nın önü bizzat hükümet tarafından açılmadı mı? Bölücü ve yıkıcı faaliyetlerine bile bile göz yumulmamış mıdır?

PKK ile bir mutabakat imzalanmış mıdır? Bütün medyada yer alan bu mutabakat metni şayet yoksa tarafınızdan neden herhangi bir yalanlama olmamıştır?

Sürecin asla bir pazarlık süreci olmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan’ın dünkü Star Gazetesinde yer alan yazısında AKP’nin posta güvercinliği marifetiyle bölücübaşı Öcalan’ı yeniden nasıl örgüt liderliğinde söz sahibi hale getirdiklerini övünçle anlatmasını okumalı ve sürecin pazarlık süreci olmadığına önce kendi vekilini ikna etmelidir.

Başbakan yine aynı konuşmasında “Çözüm süreci başladığından beri dağlardan acı haber almıyoruz.” demektedir.

PKK’lı eşkıyaların çekilmesiyle son bulacağı iddia edilen safha, teröristlerin tüm yurda yayılmasına ve mevzilerini tahkim etmesine hizmet etmiştir.

PKK’nın belirlediği, İmralı canisinin onay verdiği, AKP’nin boyun büktüğü sözde terör planın birinci safhası; toplumun ikna edilmesi ve işbirlikçi cephe oluşturulması için tepkilerin tartılmasına yönelik hazırlık dönemidir. Başbakan Erdoğan’ın sözde akilleriyle yapmak istediği de tam olarak budur.

Ayrıca şayet Başbakan’ın bu anlayışı Sultan Alparslan’da da olsaydı, Diyojenle çözüm ve barış görüşmeleri yapılır, Türk milleti yersiz, yurtsuz ve yarınsız kalırdı.

Şayet bu mantık, 400 çadırlık aziz Türkmen varlığında da bulunsaydı, dünyayı titreten bir güce ulaşmak mümkün olmaz, tekfurlara çözüm bahanesiyle teslim olunurdu.

Şayet bu bakış, Gazi Mustafa Kemal’de de görülseydi, ne Türkiye’nin adından, ne de Türk milletinin bağımsızlığından bahsedilebilirdi. Dolayısıyla da tarihin hiçbir döneminde ne şehit ne de gazimiz olmazdı.