MHP’LI AYHAN: DENIZLI’YI ATEŞE ATTILAR

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, Başbakanın başlattığı yurt tartışmasıyla Denizli’nin ateşe atıldığını söyledi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, bir süredir Başbakanın ifadeleri üzerinden Denizli’nin AKP tarafından ateşe atıldığını belirterek, “Denizli üzerinden de bütün gençliğimiz, aileleri ve tüm Türkiye ateşe verilmiştir.Daha önce Denizli İlimizde böyle bir olay yoktu.AKP yerel yönetimi ele geçirmeden önce böyle bir şeyde söz konusu olmamıştı.AKP’li Başbakan Yardımcıları konuyu sosyolojik olarak incelemenin gerekliliğinden bahsediyor.Olay Denizli’de patlak verdi. Bu sefer suçüstü yakalandılar.

Apart olayı Denizli’de bunlar zamanında gündeme geldi. İnşaat ruhsatlarını ve yapı kullanım izinlerini AKP’nin yönettiği belediye verdi.İşletme ruhsatları olmadığını iddia ediyorlar. Demek ki şimdiye kadar göz yumdular. Ya da dünyadan haberleri yok. Kim bu görevini eksik yapanlar. Maliye Bakanlığı yarın görevimizi eksik yaptık diye bir de bu insanların gayrimenkul gelirleri için vergi ödeyip ödemediğine bakar ve Denizlili vatandaşı tehdit eder. AKP’den de bu beklenir. Bu binaları AKP’li eski yeni belediye başkanları, vali vs. devlet erkanı hepsi birlikte açtı. Bakan, milletvekilleri var mı bilmem.AKP zaten belediye meclisi ve il genel meclisini milletin verdiği oylarla değil, hile ve desise ile transfer yaparak işgal etmiştir. Oralarda yapılan işlemler bize göre gayri meşrudur. Gayri meşru yapılan işlerin hesabını elbet Milliyetçi Hareket soracaktır” dedi.

“RAPORU GÖRMEK İSTİYORUM”
Denizli Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlandığı ileri sürülen bir rapordan bahsedildiğini kaydeden Ayhan, şöyle konuştu: “Hiç kimse kıvırmasın. Yalana dolana gerek yok. Yok başbakan onu demek istedi, yok başbakan bunu söylemek istedi. Sayın Arınç’ın söyledikleri meydanda, hiç detayına girmek bile istemiyorum. Onuruna dokunmasa karşı duruş sergileyeceğini de sanmıyorum. Başbakan bir türlü söylüyor, İçişleri bakanı diğer türlü. Genel Başkan Yardımcısı farklı söylüyor, Denizli AKP’li milletvekillerinin söyledikleri birbirini tutmuyor. Dokuz düzen dokuzu da farklı. Bir de düşmanı sevindirmeyin diyor. Ne demek istiyor? Kimi kastediyor? Barzani’yi dost görüpte kendi içindeki muhalifleri düşman mı görüyor?

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in açıklamalarında Denizli Emniyet Müdürlüğü’nün hazırladığı rapordan bahsediliyor. İfadeler aynen şöyle: “Denizli Emniyet Müdürlüğü tarafından öğrencilerin istismar edilmemesi, öğrencilerin mağduriyetinin giderilmesi, kız ve erkek öğrencilerinin daha güvenli ortamda eğitimlerini sürdürmesi amacıyla bir rapor hazırlıyor.” Demek ki Denizli’de güvenlik açığı var. Biz olaydan bir hafta önce Denizli’de güvenlik sorunlarını Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündem dışı konuşmamızda dile getirmiştik. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi. Devam ediyor Hüseyin Çelik “Yasal altyapısı olmayan ve yasal boşluk olan ev apartlarla ilgili olarak bir konu gündeme getiriliyor. Bu rapor Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, İçişleri Bakanlığı’na, dolayısıyla Başbakan’a yansıyor. Bu ev apartlarla ilgili maalesef mevzuat boşluğu var. Bunlar istismara son derece müsaittir. Günlük, haftalık, aylık, hatta saatlik kiralanan apartlardan söz edilir. Kızılcahamam’da Sayın Başbakan, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, yurt yapımını hızlandırılması, tedbirlerin alınması yönünde bir talimat veriyor.” Biz gerek gündem dışı konuşmamızda gerekse diğer açıklamalarımızda genel kurulda kürsüde yapmış olduğumuz konuşmalarımızda belediyenin yanlış yaptığını, ruhsatlandırmalarda problemler olduğunu da söylemiştik.

Devam ediyor Hüseyin Çelik, “Kamuoyuna yansıyan bir kız ya da bir kızın ya da birden fazla kız ve erkeklerin kaldığı evleri polis bu evleri basacak. Evlilik cüzdanı soracak, bunu suç sayacak gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu doğru bir algı değil. Hukuk devleti suç kavramıyla ilgilenir, din günahla ilgilenir, töre, örf ve adet ayıp kavramıyla ilgilenir. Devlet bir adım atacağı zaman suç mudur değil mi buna bakar. Reşit olan, bırakın üniversite öğrenişini Türkiye’de 25-30 yaşında insanlar nikah yapmadan bizim tercihimiz budur, biz birlikte yaşıyoruz, çocuğumuz da var diyebilir mi, bugünkü kanunlar bunu suç saymıyor.Ben Denizli Milletvekiliyim. Ben de bu raporu görmek istiyorum.”

2009’DA DA DENİZLİ’Yİ REZİL ETMİŞLERDİ
İktidarın 2009’da da Denizli’yi rezil ettiğini hatırlatan Ayhan, “Denizli sanayisiyle, ihracatıyla tanınır konuşulurken, AKP sayesinde rezil bir halde anılır hale geldi. 2009’da da Denizli’yi rezil etmişlerdi.
AKP yönetimindeki Denizli belediyesi ve il genel meclisi transfer ile işgal edilmiştir.

Yaptıkları işler yasal değildir. Tekraren söylüyorum bunun hesabı sorulacaktır. Denizli’de ahlak polisinin denetime başlayacağı köşe yazılarına konu olur olmuştur. AK Parti’nin siyasi hedeflerini gerçekleştiriyor olmasının Türkiye’nin normalleşmesi, sorunlarından ve yüklerinden kurtulması demek olduğunu söyleyenler AKP’nin her farklı yerinden farklı ses çıktığını görmezden geliyorlar. Bunlar geleceğin Türkiye’sinin inşasına beton dökmek sanıyorlar. Artık AKP kendini resetlemek istese de bunu becerememekte fabrika ayarlarına dönmek istese de kendi çok kurcalattığı için geri dönememektedir.

Başbakanın danışmanı meselenin izinsiz apartlar olduğunu söylüyor. Denizlili vekil yurt meselesi olduğunu söylüyor. AKP zaten demokrasiyi istediği zaman inilen, istediği zaman binilen bir araç olarak görüyor. Artık iktidar yanlıları bile Türkiye’nin küresel akıl hocalığı ile milletin hakemliği arasında mücadele olacağını söylüyorlar. Onlar aynı zamanda CHP’ye dokunan görünmez elin dış ayağından bahsediyorlar. AKP’nin bileti kesik, garanti süresi doldu.

AKP garanti arıyor, garantiyi uzatmak istiyor. AKP’nin bütün gücüyle garanti süresini uzatma yolunu aramaktadır. BOP’un sahiplerinin Türkiye’deki eşbaşkanları veya bayileri için verdiği garanti süresi dolmuştur. Ancak, garanti süresinin uzatılması için ek tavizler istemektedirler. Eş başkan bunu çoktan verecektir de kapının dış mandalı olmadıklarını ispat için haklı olarak uğraşanları da göz ardı edememektedir.

AKP siyasi estetikten, nezaketten yoksun, garanti süresi dolmuş, yenileyememenin hırçınlığı içinde gündem oluşturma kabiliyetini kaybetmiş, kendi kendisiyle didişmeye başlamış, milletin bütün değerlerini hiçe saymaya başlamış, bütün dershanelere ve yurtlara kötü bir şekilde gözünü dikmiş, kendisine muhalif olabilecek her şeye saldırmaya hazır bir vaziyette Türk Milleti’nin bütün düşmanlarıyla işbirliği içine girmiştir. AKP sonun başlangıcını çoktan aşmıştır.

AKP, BOP kanalı ile garanti süresini uzatmak için elindekini avucundakini vermeye, gerekli meblağı ödemeye hazır olmakla beraber kendi içindeki gelişmelerin poliçeyi hükümsüz kılmasından ürkmeye başlamıştır. AKP bütün gücüyle gençlik ve örgütlenmelerini baskı altına almaya çalışmaktadır. Korkmaktadır. Artık, Anadolu şehirlerinin ahlakını Erdoğan’ın bozduğu, bunların muhafazakar demokrat değil, kaba devletçi olduğu, katı olan her şeyin buharlaşacağı açıkça ifade edilir olmuştur” şeklinde konuştu.