Dolar 35,1981
Euro 36,7471
Altın 2.968,65
BİST 9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 8°C
Az Bulutlu
İstanbul
8°C
Az Bulutlu
Paz 14°C
Pts 12°C
Sal 11°C
Çar 12°C

MHP Lideri Bahçeli: Bugün mesele Beyrut değil Ankara‘dır, nihai hedef Anadolu’dur

MHP Lideri Bahçeli: Bugün mesele Beyrut değil Ankara‘dır, nihai hedef Anadolu’dur
08/10/2024 11:30 | Son Güncellenme: 08/10/2024 17:59
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. “Bugün mesele Beyrut değil Ankara‘dır, nihai hedef Anadolu’dur”

İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları: Muhterem arkadaşlarım, değerli misafirler, basınımızın değerli temsilcileri, haftalık toplantımızın başında sizleri en kalbi duygularımla birlikte hürmetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden vatandaşlarımızı hasretle selamlıyorum.

Nereye gideceğimizi bilmiyorsak takip edeceğimiz herhangi bir yolun hiçbir ehemmiyeti yoktur. Attığımız adımlar geriye gitmeden sürekli ileriye doğru olmalıdır. Bunu yaparken sağ duyunun yörüngesinden ayrılmamak lazımdır. Bize göre doğru siyaset; buluşturan, yakınlaştıran, kucaklaştıran ve kutupları teker teker aşındıran ahlaklı siyasettir. Sınıflı bir toplum yapısını reddediyoruz.

HİÇBİR PARTİYLE KATEGORİK OLARAK ALIP VEREMEYECEĞİMİZ BİR ŞEY YOK
Siyasette hiçbir partiyle kategorik olarak alıp veremeyeceğimiz bir şey yoktur. Sert veya yumuşak tavrımız fertlerin fikir ve düşünce kapasiteleriyle sınırlıdır. Muhataplarımızın kim olduğundan ziyade ne söylediklerine, neyi hedeflediklerine bakıyoruz.

Dünya görüşleri başka başka olsa da yöre, köken ve siyasi tasavvur farklılıkları zaman zaman ikili veya çoklu diyaloğun üzerini örtse de ilk Meclis’in fedakarlık timsali mebusları bağımsızlık ortak paydasında cesaretle birleşmişlerdir. İlk Meclis’te görev alan her mebusun fikri mazisi, siyasi menşei, şahsi mizacı başka başka olsa da inançları birdi, hedefleri birdi, emekleri birdi, sevdaları birdi. Gazi Meclis’te o dönem görev alan merhum ve muhterem mebuslar birbirlerinin kökenine, yöresine, anasının diline bakmadılar. Birbirlerinin siyasi meşrebini sorgulamadılar. Birbirlerinin giyimini, kuşamını, feshini, sarığını dert etmediler. Polatlı’dan top sesleri duyuluyorken hesap yapmadılar, makam düşünmediler. Yumruklarını birbirlerine değil, müstevlilere sıktılar. Bilmenizi arzu ederim ki bu sözlerim bir yanda aklımı diğer yanda da vatan sevgisi ile çarpan yüreğimin bastırılmaz sesidir.

SINIRLAR YENİDEN ÇİZİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Başımızda sınırlar yeniden çizilmeye çalışılırken Meclisimiz uzlaşma içinde hem ülkemize hem de coğrafyamıza yol gösterici olacaktır. İktidar ve muhalefeti ile Meclis’imizin hasımlarımıza korku verecek şekilde çalışması özellikle böyle bir dönemde elzemdir. Siyasi rekabeti dönüştürme teşebbüslerine izin vermeyeceğimize inanıyorum. Bu görüşlere yanlış diyecek siyasi namus sahibi bir milletvekili ya da vatan evladı var mıdır?

BİZ DURDUK YERE EL VERMEYİZ
DEM sıralarına giderek elimi uzattım. Bu tutumum önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı çarpışması ya da anayasa için cephe genişletme çabası olarak görenler zavallıdır. Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el ilk Meclis’in ve sayın Cumhurbaşkanımızın isabetli sözlerinin yanan aydınlığıdır. Uzattığım el, gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın temenni ve teklifidir. Biz, gelişigüzel, can sıkıntısından el uzatmayız. Biz durduk yere el vermeyiz. DEM’e düşen sorumluluk bu samimi elin kıymetini anlaması, dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir.

BİZ CHP’NİN SİYASETİ İLE İLGİLİYİZ
Özgür beyin özel hayatı ile ilgili iddialar siyasetimizin konusu olamaz. FETÖ taktiklerinin, şerefsiz hamlelerin tamamen karşısındayız. Biz CHP siyaseti ile ilgiliyiz. Bunun dışında ne söylenirse söylensin kulaklarımızı kapattık. Bel altı vuruşlar, izansız ispatlar ne işimize gelir ne de gündemimize girer. Kara kampanyalar çirkin dedikodular ayağımızın altındadır ve bizim için yok hükmündedir. Başka türlüsü hem insani hem ahlaki değildir.

ÖZGÜR BEY’İN YANILDIĞI ORTADA
Bizim el sıkışmamızı normalleşmeye bağlayan Özgür Bey’in yanıldığı ortadadır. Hiç kimseyle tarla davamız yoktur. Türkiyemiz sınırların haricinden aşırı ve anormal tehdit sarmalındadır. Milli güvenlik sorunlarımız katlanmıştır. Kısır çekişmelerle meşgul olursak sorarım sizlere mahşer günü ne yapacağız? Böylesi bir karanlık yola çıkarak, felakete kılavuzluk yaparsak bunu tarihe nasıl anlatacağız? Bunun hesabını iki cihanda nasıl vereceğiz? Türk Milleti böylesi bir zilleti asla kabul etmez. Mezhebi, kökeni, yöresi ne olursa olsun hiçbir kardeşim buna razı olmaz. Türkiye bir ve bütün olur, sahnelenmek istenen vandal oyuna gelmez. Habis ve hain niyet sahiplerini uyarıyorum. MHP ve Cumhur İttifakı, aynı şekilde milyonlarca Türk sevdalısı, bayrağımıza kem gözle bakanların gözlerini oyar. Vatan namustur, millet onurdur. Bunlar üzerinde tartışma yapmak için fırsat kollayanlara bu dünyayı dar etmek bizim için şeref borcudur. Aziz vatan bundan bin yıl önce gerçek sahibini bulmuş, bahse konu mevzu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır.

GİZLİ GÜNDEM TÜRK VATANI
Artık büyük Türk milleti için dönülecek başka bir toprak parçası, başka bir göç güzergahı, başka bir vatan köşesi kalmamıştır. Burasının adı Türkiye Cumhuriyeti, milletinin adı ise Türk Milleti’dir. Ya bu topraklar ve üzerinde yaşayanlar bir ve bütün yaşayacaktır ya da Türk Milleti tarihten silinecektir. Bunun adı tarihi şark meselesidir ve tarafları bellidir. Bugün mesele Beyrut değil Ankara’dır. Gizli gündem Türk vatanıdır. Orta Doğu’da ateşlenen füzelerin, suikastların bir sonraki etabı Anadolu coğrafyasıdır.

İSRAİL’İ DURDURMAK İÇİN KUVVET KULLANMAK GEREKİR
İsrail’i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir. BM bu tarihi ve ertelenemez görevi derhal üstlenmek ve katiller sürüsünü cezalandırmak zorundadır. İran’ın fırlattığı füzelerden sonra süreç iyice kızışacak, olası misillemelerle yangın Orta Doğu’nun bacasını iyice saracaktır. İsrail şu anda İslamiyet’e ve hatta insanlığa savaş açmıştır. TBMM’de İsrail saldırıları ve bölgesel gelişmeler kapsamında bugün öğlenden sonra yapılacak kapalı oturum yerinde bir karardır. İsrail üzerimize gelirse, ülke içinde örtülü-açık operasyonlara heves ederse bin pişman edileceğini yedi düvel unutmamalıdır. Türkiye bunu yapacak güç ve kuvvete sonuna kadar sahiptir.

KAYNAK: Türkgün /