İSRAIL IÇIN ÇALIŞAN İSRAIL’E ITIRAZ EDEMEZ

Türkiye AKP sayesinde dıştan içe doğru ciddi bir çöküş yaşıyor. Ortadoğu denkleminde var olan gelişmelere bakıldığında AKP’nin söylediklerinin tam tersinin gerçekleşmeye başladığına şahitlik ediyoruz. Bu anlayışla yola devam edilmesi halinde Türkiye’nin gelecek bakımından çıkarına olan hiçbir durumun bulunmadığını aklı başında olan herkes görmektedir.

Ortadoğu denkleminin en önemli elemanlarından olan İsrail’in lehine işleyen durumlara bakıldığında bu zamana kadar olan biten ne varsa hepsinin de adeta bugünlerin habercisi olduğunu görüyoruz. Büyük devlet olmayı ağızlarına dolayanların, bol keseden üfürenlerin burunlarını ucunu dahi görmekten aciz olduğunu, bugünlerde Ortadoğu’da gelişen hadiseler sebebiyle yapmaya başladıkları yakınmalarından bir kez daha anlamış bulunuyoruz.

Mısır’da yapılan darbe, gündemlerini teşkil eden öncelikli mesele haline geldi. AKP ve etrafında divane olan medyadaki uzantıları ısrarla Mısır’daki gelişmelerle birlikte bölgedeki olaylar açısından İsrail’in her işi karıştırdığını söyleyip duruyorlar…

Yıllardır ABD’nin arkasında dolanan AKP’nin ve yandaşlarının, mevzu İsrail’e geldiğinde ABD’nin şuanda da sergilediği tavrından başka bir tavır takınmayacağını bu zamana kadar anlayamamış olması, herhalde “ben sana İsrail’den daha sadığım” düşüncesinden kaynaklanıyor olsa gerek!

Hoş, AKP’lileri de anlamak lazım. Yıllardır BOP’da eşbaşkanlık yapıyorlar diye sevindirik olanlar, ABD’nin en has adamı oldukları, eşbaşkanlıklarını yaptıklarını, hadi daha da ileri gideyim bu sebeple büyük adam olduklarını düşünmeleri ve söylemeleri, bugünlerde yaşadıklarını hayal kırıklıklarının esasını oluşturuyor. Sen tut ABD ne derse onu yap, hatta ilişkilerini bile bu ölçüye göre şekillendir ama aynı ABD kalksın seni bırakıp İsrail’in istediği ne varsa onun gerçekleşmesi için uğraşsın. Olacak şey değil bu!

İşte AKP’nin de aslında anlamadığı konu bu. Sen İsrail’in güvenliği için füze kalkanını al, her yönden gelen eleştiri ve tehditlere rağmen kendi ülkene yerleştirir, İsrail’in çıkarları adına daha başka ABD ne istiyorsa onu yapar, ABD ile ilişkilerinin temelinde İsrail’in olmasına göz yumarsan, geçmiş olsun zaten Ortadoğu’da kazanan bir halinin bulunmayacağı her durumdan anlaşılır.

AKP’de her alanda yaşanılan çöküş ilerleyen günlerin kendileri açısından karanlık olduğunun açık bir habercisi niteliğindedir. PKK ile yürüttükleri müzakerenin iyice su üstüne çıkmış olması, Mısır’da yapılan askeri darbe, Suriye’de Beşar Esad’ın iktidarını günden güne daha da sağlamlaştırmaya başlaması ve uluslar arası kamuoyunda artık Suriye’li muhaliflerin adlarının dahi anılmamaya başlaması AKP’yi hiç olmadığı kadar büyük bir telaşın içerisine hapsediyor.Kimyaları çok ciddi manada bozuldu.

Şimdi buna birde PKK ile ilgili gelişmelerin önümüzdeki günlerde daha yoğun bir şekilde ülke gündemine girmeye başlayacak olması eklendiğinde emin olun uykuya hasret kalmışlardır. PKK’nın Cizre’nin ardından Diyarbakır’da da Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi adı altında sözde şehir içi asayiş birimi kurduğu ve bunların “polisle çatışmaya” başladığı, ilerleyen günlerde PKK’nın tüm bölgede benzer bir takım yapılanmaya ve eylem sathını artırmaya başlayabileceğinin göstergesi oluyor.

Bir başka yandan Barzani’nin, Suriye’de bulunan tüm Kürt grupları birleştirmek için uğraş verdiği haberleri de bugünlerde dikkatlerden kaçmıyor. Özellikle Türkiye’nin hemen yanı başındaki birçok kenti ve yerleşim birimini ele geçiren, bir yılı aşkın süredir de buraları elinde bulunduran PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD’nin başını çektiği kesimin “özerklik ilan etme” çalışmasına başladığının belirtilmesi de bir başka önemli konu olarak karşımızda duruyor.

Türkiye’nin bölgedeki tüm dengesi sarsılmış, diğer ülkeler nezdinde saygınlığı ve ağarlığı kaybolmaya başlamışken, Barzani’nin bir taraftan, PKK’nın ise diğer taraftan sözde Kürt devletinin Suriye’deki kolunu oluşturma çabaları geleceğimizin kesin bir risk altında olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Türkiye 11 yıldır AKP iradesiyle almaya çalıştığı tüm yolda ziyana uğradı. Artık vakit kaybetmeden milletin iradesiyle Türkiye’nin yarınlarının kurtarılmasının vakti çoktan geldi de geçiyor bile.

İSMAİL ÖZDEMİR/ ORTADOĞU