Raylarda yapay zeka dönemi… “Kara tren”den YHT’ye demir yolu serüveni

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, demiryolu ağını dijital çağa uygun hale getirmek için yerli ve milli çözümlerle yapay zeka entegrasyonunu hızlandırdıklarını belirtti. Otomatik Tren Muayene İstasyonlarında yapay zekanın toplanan verileri değerlendirerek arızaları oluşmadan tespit ettiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Demiryolu hatlarında uzaktan takip ve analiz imkânı sunarak bakım süreçlerini büyük ölçüde iyileştiriyoruz.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, demiryollarında hayata geçirilen yapay zeka tabanlı teknolojileri değerlendirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) dijitalleşme ve yapay zeka tabanlı teknolojilere yaptığı yatırımlarla demiryolu taşımacılığında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Türkiye’nin demiryolu ağını dijital çağa uygun hale getirmek için yerli ve milli çözümlerle yapay zeka entegrasyonunu hızlandırdık.” ifadelerini kullandı.
otomatik Tren Muayene İstasyonu ile Demiryollarında Yapay Zeka Dönemi
TCDD-TÜBİTAK iş birliği ile geliştirilen Otomatik Tren Muayene İstasyonu (OTMİ) sisteminin demiryolu güvenliği ve bakım süreçlerinde devrim niteliğinde bir adım olduğunu belirten Uraloğlu, bu sistemin yapay zeka ile entegre edildiğini vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam etti:
“Eskiden trenler, bakım atölyelerinde manuel kontrollerle incelenirken, artık OTMİ sayesinde hareket halindeyken tüm kritik bileşenleri analiz edilebiliyor. Yapay zeka tabanlı görüntü işleme ve sensör sistemleri ile donatılan bu sistem, trenin her bir parçasını detaylı bir şekilde tarayarak anlık veriler üretiyor.”
Bu teknoloji sayesinde, tekerlek aşınmaları, fren disklerindeki hatalar, aks rulman sıcaklıkları, yük dengesizlikleri ve diğer mekanik bileşenlerin gerçek zamanlı olarak analiz edildiğini söyleyen Uraloğlu, “Otomatik Tren Muayene İstasyonlarında yapay zeka algoritmaları, toplanan büyük veriyi değerlendirerek olası arızaları daha oluşmadan tespit ediyor ve bakım ekiplerine önleyici müdahaleler için erken uyarılar gönderiyor. Beklenmedik arızaların önüne geçiliyor, bakım maliyetleri düşüyor ve tren sefer sürekliliği maksimum seviyeye çıkarılıyor. Ayrıca, Türkiye genelindeki demiryolu hatlarında uzaktan takip ve analiz imkânı sunarak bakım süreçlerini büyük ölçüde iyileştiriyoruz” dedi.
Bakım Süreçlerinde Akıllı Çözümler
Demiryolu altyapısının sürekli izlenmesi ve bakım süreçlerinin daha etkin yönetilmesi amacıyla, kestirimci bakım sistemlerinin de yaygınlaştırıldığını belirten Uraloğlu, “Özel sensörlerle donatılmış demiryolu araçları, raylardaki olası kırık ve çatlakları, çökmeleri ve elektrifikasyon sistemlerindeki kusurları önceden belirleyerek arızalar oluşmadan müdahale edilmesini sağlıyor. Bu sistem sayesinde, işletme sürekliliği artarken, maliyetler de önemli ölçüde düşürülüyor” ifadelerini kullandı.
Yapay Zeka Destekli Trafik ve Güvenlik Yönetimi
Bakan Uraloğlu, demiryolu taşımacılığında güvenliğin en büyük önceliklerden biri olduğunu vurgulayarak, yapay zeka destekli güvenlik çözümlerinin devreye alındığını belirtti. Uraloğlu, “Yapay zeka tabanlı analiz sistemleri makinistlerin yüz hareketlerini, göz kapaklarının kapanma süresini ve baş pozisyonunu takip ederek dikkat dağınıklığını tespit ediyor ve gerektiğinde uyarılar veriyor.” açıklamasında bulundu.
Eryaman İzleme Merkezi’nde YHT Hatlarının Sürekli Kontrol Ediliyor
Demiryollarında güvenliği artırmak ve operasyonları kesintisiz bir şekilde yönetmek amacıyla devreye alınan Eryaman İzleme Merkezi’nin de YHT hatlarının sürekli kontrol ettiğini belirten Uraloğlu, “Bu merkezde, tüneller, köprüler, menfezler ve viyadükler gibi kritik altyapılar akıllı kameralar ve sensörler aracılığıyla 7/24 izleniyor.” dedi.
Eryaman İzleme Merkezi’nde ise analiz sistemleri sayesinde rüzgar, sel, deprem gibi doğal afetlerin anlık olarak taranarak risk değerlendirmesi yapıldığını kaydeden Uraloğlu, “Aynı zamanda, uzaktan izleme teknolojisiyle hatlarda herhangi bir olumsuzluk tespit edildiğinde ilgili ekipler hızla bilgilendiriliyor ve müdahale süresi en aza indiriliyor. Demiryolu altyapısı ve üstyapısında yer alan köprü, menfez ve tünel gibi yapıların durumu sürekli analiz edilerek, erken uyarı sistemleri aracılığıyla bakım süreçleri optimize ediliyor.” ifadelerini kullandı.
Geleceğin Demiryolu Teknolojileri: Otonom Trenler ve Dijitalleşme
Demiryollarının geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Uraloğlu, otonom trenlerin ve yapay zeka tabanlı sinyalizasyon sistemlerinin önümüzdeki yıllarda yaygınlaşacağını belirtti. Uraloğlu, “Yapay zeka destekli enerji yönetim sistemleri sayesinde, trenlerimiz en düşük enerji tüketimiyle maksimum verimlilik sağlayacak. Bu da hem karbon emisyonlarını azaltacak hem de işletme maliyetlerini düşürecek.” şeklinde konuştu.
Son olarak, yolcu deneyimini artırmak amacıyla kişiselleştirilmiş hizmetlerin yapay zeka tabanlı sistemlerle destekleneceğini belirten Uraloğlu, “Akıllı asistanlar ve chatbot’lar, yolcuların ihtiyaçlarını analiz ederek en uygun seyahat planlarını sunacak. Yolcu konforu, dijitalleşme ile çok daha ileri bir noktaya taşınacak” dedi.
“Kara tren”den YHT’ye demir yolu serüveni
Anadolu’nun demir rayları 169 yıl önce “kara tren” olarak da bilinen buharlı trenle tanışırken Cumhuriyet’in ilk yıllarında yatırımlarla genişleyen Türk demir yolu ağında 2003’ten sonra yolcu taşımacılığında yüksek hızlı trenlerle (YHT) hızlı ve konforlu hizmet sunulan yeni bir döneme girildi.
Osmanlı döneminde, Avrupa’da buhar gücünün demir yollarında kullanılmaya başlanmasından 26 yıl sonra 1856’da demir raylarla tanışıldı. Türk demir yolu serüveni, bir İngiliz şirketine verilen imtiyazla 169 yıl önce 130 kilometrelik İzmir-Aydın hattının temelinin atılmasıyla başladı.
Osmanlı döneminde toplam 8 bin 619 kilometre demir yolu yapılırken, bunun 4 bin 136 kilometrelik kısmı bugünkü sınırlar içinde kaldı. Bu hatlarda saatte yaklaşık 40 kilometre hıza çıkabilen buharlı trenler hizmet veriyordu. Daha sonra bunların yerini ortalama 60 kilometre hız yapabilen konvansiyonel trenler aldı.
Demir ağların “altın çağı”
Cumhuriyet’in ilk yıllarında demir yolu yatırımlarına verilen önem, “Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan” dizeleriyle Onuncu Yıl Marşı’na da yansıdı. Bu dönem Türk demir yolları tarihinde “altın çağ” olarak nitelendirildi. 2. Dünya Savaşı’na kadar büyük bir hızla sürdürülen demir yolu yapımı, savaş nedeniyle 1940’lardan sonra yavaşladı.
1923-1950 yıllarında 3 bin 764 kilometrelik demir yolu yapıldı. Türkiye’de 1950 sonrasında ise kara yolu yatırımları hız kazandı. Bu politikanın sonucu olarak 1951-2003 döneminde yıllık ortalama sadece 18 kilometre demir yolu yapılabildi.
Türkiye hızlı tren ağlarıyla donatılıyor
Demir yollarında 2003 sonrası yeni bir döneme girildi. Ankara merkez olmak üzere İstanbul-Ankara-Sivas, Ankara-Afyonkarahisar-Uşak-Manisa-İzmir, Ankara-Konya koridorlarını kapsayan çekirdek yüksek hızlı demir yolu ağının oluşturulması öncelikli hedef olarak belirlendi.
Yüksek hızlı ve konvansiyonel yol yapımının yanı sıra Cumhuriyet öncesi ve sonrasında yapılan demir yollarında ana hatların tamamı yenilendi.
Yollar yenilenirken çevre dostu elektrikli ve hat kapasitesini artıran sinyalli hatlara dönüştürülmesine de ağırlık verildi. 2002’de 2 bin 505 kilometre olan sinyalli hatlar yüzde 221 artışla 8 bin 46 kilometreye, 2 bin 122 kilometre olan elektrikli hatlar yüzde 243 artışla 7 bin 274 kilometreye ulaştı.
Türkiye, projelerin hayata geçirilmesi sonucu hızlı trenlerle de bu dönemde tanıştı. İlk YHT, 2009’da Ankara-Eskişehir hattında hizmete alındı. Saatte 250 kilometrelik hızla işletilmeye başlanan hatta, seyahat süresi 1 saat 30 dakikaya düştü.
YHT’ler daha sonra Ankara-Konya, Ankara-İstanbul (Pendik) ve İstanbul-Konya, Ankara-Sivas hatlarında da hizmet vermeye başladı.
Türkiye’nin dört bir yanı, hızlı tren (HT) ve YHT hatlarıyla birbirine bağlandı. Şu ana kadar 2 bin 251 kilometre YHT hattının yapımı tamamlandı, 3 bin 776 kilometrelik kesimde ise YHT ve HT hattının inşası devam ediyor.
Şehir içi raylı sistem projeleri
Ülkenin dört bir yanı demir ağlarla örülürken TCDD’nin kent içi toplu taşımacılığında raylı sistemin geliştirilmesi için yerel yönetimlerle işbirliği yapmasıyla önemli projeler de hayata geçirildi.
İstanbul’un ulaşım sorunu açısından önemli projelerden Marmaray ile Asya-Avrupa kıtaları denizin altından modern demir yolu sistemiyle birbirine bağlandı.
Marmaray Boğaz Tüp Geçişi ve Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu hatlarının ardından Gebze-Halkalı banliyö hatlarının da hizmete girmesiyle Pekin’den Londra’ya kadar kesintisiz demir yolu ulaşımı mümkün hale geldi.
Ankara’da BAŞKENTRAY, İzmir’de İZBAN ve Gaziantep’te GAZİRAY hizmet vermeye başladı.
Yerli ve milli üretimle AR-GE’ye büyük önem veriliyor
Söz konusu demir yolu projeleri uygulamaya alınırken aynı zamanda yerli ve milli üretim ile AR-GE çalışmalarına da büyük önem veriliyor.
Yerlilik oranı lokomotiflerde yüzde 51’in, vagon üretiminde ve demir yolu yapımlarında da yüzde 90’ın üstüne çıktı.
Kaynak: Türkgün / Anadolu Haber Ajansı