Dolar 37,8390
Euro 40,9493
Altın 3.679,92
BİST 9.044,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 17°C
Çok Bulutlu
İstanbul
17°C
Çok Bulutlu
Paz 18°C
Pts 21°C
Sal 21°C
Çar 23°C

Ankara 2 No’lu, İstanbul Barosu yönetiminin görevine son verildi: Kimsenin dokunulmazlığı, yargılanamazlığı yoktur!

Ankara 2 No’lu, İstanbul Barosu yönetiminin görevine son verildi: Kimsenin dokunulmazlığı, yargılanamazlığı yoktur!
21/03/2025 23:52 | Son Güncellenme: 21/03/2025 23:53
A+
A-

Ankara 2 No’lu Baro, İstanbul Barosu yönetiminin görevine son verilmesine ilişkin açıklama yaptı
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu’nun, haklarındaki “terör soruşturması” nedeniyle görevlerine son verilmesine ilişkin bir açıklama yayımlayan ve mahkeme kararını desteklediklerini belirten Ankara 2 No’lu Baro, “Kimse Devletten ve hukuktan üstün değildir, kimsenin dokunulmazlığı, yargılanamazlığı yoktur” ifadesini kullandı.

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve Yönetim Kurulu’nun, haklarındaki “terör soruşturması” nedeniyle görevlerine son verilmesine ilişkin bir açıklama yayımlayan Ankara 2 No’lu Baro, “Kimse Devletten ve hukuktan üstün değildir, kimsenin dokunulmazlığı, yargılanamazlığı yoktur” ifadesini kullandı.

İstanbul Barosu Başkanlığı için 20 Ekim 2024 tarihinde yapılan seçimlerde, 161 sandıkta 64 bin 72 üyenin oy vermesi beklenirken, oy kullanan avukat sayısı 25.000 civarındaydı. İbrahim Kaboğlu 7 bin 219 oy alarak İstanbul Barosunun 53. Olağan genel kurulunda başkan olarak seçilmişti. İstanbul Baro Başkanı seçilen İbrahim Kaboğlu, ilk konuşmasında Anayasa’nın ilk dört maddesini hedef almıştı. Daha sonra İstanbul Barosu, Suriye’de öldürülen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile ilgili sosyal medyadan paylaşım yaparak, TSK’yı ve Türk Devleti’ni sorumlu tutmuşlardı. Paylaşımın ardından İstanbul Barosu hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Daştan ve Bilgin’e “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan açılan soruşturmalara atıf yapılarak “terör soruşturması” başlatılmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İbrahim Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesi hakkında “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” ve “basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. İddianamede siyasi yasak da istenmişti. İstanbul Barosu yöneticilerinin, kendilerine verilen yetkiyi “amaç dışı” kullandıkları iddiasıyla baro yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesini talep ettiği, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile beraberindeki 10 yönetim kurulu üyesi hakkında görevlerine son verilmesi ve yeni bir yönetim seçilmesi talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı davaname ile açılan davada, İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi bugün yapılan duruşmada kararını açıklayarak, BARO YÖNETİMİNİN GÖREVDEN ALINMASINA KARAR VERDİ.

“MAHKEME KARARINI DESTEKLİYORUZ”
Mahkeme kararını destekliyoruz. İstanbul Barosu’na kayıtlı olan yaklaşık 65.000 avukatın %10’u bile etmeyen oy ile seçilip başkan ve yönetime gelen kişilerin, İstanbul Barosu olarak tüm baroyu temsil ettikleri düşünülemez. Hayretle takip edilen sinir bozucu bu durumlar İstanbul’ Barosu’nda ne ilk ne de sondur. İstanbul Barosu Görev Şehidimiz Savcı M. Selim Kiraz DHKP-C militanları tarafından şehit edildiğinde, katillerin savunuculuğunu yapmamış mıydı? Posterler asarak meydan okumamış mıydı?

TBB; meslek örgütü olarak, baroların suça iştirakini önleyici tedbirleri neden almıyor, neden suç işleyen barolar hakkında işlem tesis edilmiyor? TBB tarafından 20.03.2025 tarihli açıklamayı kabul etmemiz mümkün değildir. İstanbul Barosu ve yöneticileri hakkında verilen karar hiç kimse kusura bakmasın ki, meydanı boş zannedenlere Devletin kendisini hatırlatmasıdır, hafızaların yerine gelmesine yardımdır. Hıerkes haddini bilmelidir. Nereye hangi makama seçildiğimizin önemi yoktur. Kimse Devletten ve hukuktan üstün değildir, kimsenin dokunulmazlığı, yargılanamazlığı yoktur. Seçildiğimiz makamlarda mesleğimizin sorunlarına çözüm üretmek, adaletin tesisi için var gücünüzle çalışmak gerekir.

“TÜRK MİLLETİ OLARAK TEK YÜREK HALİNDE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanının diplomasının iptali, aynı parti mensuplarının yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, irtikap, sahtecilik, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ihlali, teröre destek vermek gibi şikayet ve ihbarları, itirafları ile açılan ve yürütülen yaklaşık 100 kişinin gözaltında olduğu soruşturmalara karşı, bir takım kirli odakların soruşturmaları sekteye uğratma çabaları, hukukun işleyişini sakatlamak için yaptıkları organizasyonlar, Türkiye’nin iç barış ve huzur ortamını bozmaya kalkışmak, halkımızı kin ve düşmanlığa tahrik etmek yasa ve Anayasaya meydan okumaktır. Hukuki meseleleri, sivil darbe iddiası ile sektelemegayreti, halkı sokağa davet etme girişimi devletin egemenlik vasfına, hukuk ve demokrasi güvenliğine aleni bir saldırıdır. Bu saldırılar karşısında devletimizin sonuna kadar yanında duruş göstereceğimizi herkesin bilmesinde çok ciddi yarar olacaktır. Herkesi sükûnete ve aklı selime davet ediyoruz. Ramazan ayının manevi huzurunda TERÖRSÜZ TÜRKİYE hedefi Nevruz Bayramı ile bütünleşip, beşeri cevher olan Türk Milleti olarak tek yürek halinde geleceğimize ve geçmişin kutlu emanetlerine ortaklaşa sahip çıkmalıyız.

 

Kaynak: Türkgün / Anadolu Haber Ajansı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.