GÜL, MISIR’DA ÇÖZÜM IÇIN ÖNERDIĞI 4 YOLU ANLATTI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mursi’yi deviren darbenin, ülkedeki olumlu gidişatı akamete uğrattığına işaret ederek, Mısır’da demokrasiyi yeniden rayına oturtmak için yapılması gereken dört öneri sıraladı. İlk olarak, tüm unsurları kapsayıcı bir geçiş süreciyle demokrasiye bir an önce dönüşün son derece önemli olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Mursi ve siyasetteki yol arkadaşlarının serbest bırakılması uzlaşmaya ve istikrara son derece büyük bir katkı sağlayacaktır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İngiltere merkezli ekonomi gazetesi Financial Times’da bir makale kaleme aldı. Makalede, Mısır’ın yaşamakta olduğu süreci analiz eden Cumhurbaşkanı Gül, Mısır’ın geleceğinin, halkının özgür iradesinin geçerli olduğu, anayasal meşruiyetin hâkim olduğu ve hak ve özgürlüklerin garanti altına alındığı bir demokratik sistemde olduğuna vurgu yaptı.
MISIR’IN BÖLGEDEKİ ÖNEMİ
Cumhurbaşkanı Gül makalede şu görüşleri dile getirdi: “Mısır bölgesinde ve bölgesinin ötesinde daima ilerlemenin öncüsü olagelmiştir. Mısır ve Mısır halkı, birçok büyük medeniyetin varisi ve Arap dünyasının amiral gemisi olarak bölgeye örnek olmak suretiyle yön vermiş ve başarıları, başarısızlıkları ve yönelimindeki değişiklikler sadece Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da değil bütün İslam dünyasında izlenmiş ve hissedilmiştir.”
OCAK DEVRİMİNE TÜRKİYE’NİN VERDİĞİ DESTEK
“Türkiye, 2011’deki Ocak Devrimi’nin ardından Mısır halkını, özgürlük, demokrasi ve onur mücadelesinde desteklemiştir. Bu büyük değişimden sonra Mısır’ı ziyaret eden ilk devlet başkanı bendim. Türkiye, o zamandan beri, yeni filizlenmekte olan demokrasisini tesis etmesi ve siyasi sistemin halkın bütün kesimlerini kucaklamasını temin etmesi için Mısır’a hiçbir yardımdan kaçınmamıştır. Mısır’ın siyasi liderlerini, ordusunu ve sivil toplumunu, bütün Mısır halkının iyiliği için birlikte çalışma adına önlerindeki bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri konusunda şahsen yüreklendirdim. İtidali, gerginlikten uzak durmayı, sabrı, azmi ve en önemlisi de tüm unsurları kuşatıcı olmayı teşvik ettim. Ayrıca ülke için ekonomik canlanmanın gerekliliğini vurguladım; Türkiye’nin Mısır ekonomisine desteğinin amacı, yeni dönemin Mısırlıların günlük hayatlarına olumlu katkı sağladığını hissetmelerini temin etmekti.”
MURSİ’Yİ DEVİREN DARBE, ÜLKENİN İLERLEMESİNE VURULMUŞ AÇIK BİR DARBEDİR
“Ancak maalesef, Mısır’da demokrasi yolundaki bu tarihi adım 2 yıldan daha kısa süre içinde başarısızlığa uğradı. Mısır’ın demokratik yolla seçilen ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’yi deviren darbe, aynı zamanda ülkedeki olumlu gidişatı akamete uğrattı. Mısır’daki bu çıkmaz durum muhtemelen önlenebilirdi. Belki bir erken seçim çağrısı yapılarak bu durumun önüne geçilebilirdi. Her halükarda, problemler demokratik mekanizmalar vasıtasıyla çözülmeliydi. Ülkemizdeki şahsi tecrübelerimiz, bize bu mekanizmaları işler kılmanın ve demokratik değerlere sadık kalmanın ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bu bahsettiğim, sadece işler görece kolay olduğunda kullanılan bir formül değildir. Tehlikeli ve zor zamanlarda demokratik yoldan ayrılmamak her zamankinden daha önemlidir.”
MISIR HASSAS BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR
“Mısır, bugün sadece kendi geleceğini değil aynı zamanda Arap Baharı’ndan sonra ortaya çıkan genç demokrasilerin kaderini de belirleyecek olan son derece hassas bir süreçten geçiyor. Böylesine kritik bir zamanda, uzlaşma yolunda veya ayrışmayı daha da derinleştirme istikametinde atılacak her adım sadece ülkenin değil bütün bir bölgenin geleceğinde iz bırakacaktır. Ülke içinde ve dışındaki ilgili bütün taraflar tarafından atılması gereken yapıcı ve iyi tasarlanmış adımların önemi son derece açıktır. Mısır halkı, birbirine karşı tehlikeli gösteriler düzenleyen iki kampa bölünmüş gibi. Bu son derece endişe verici ve sürdürülemez bir durum. Sokak ve meydanlarda yapılan gösterilerde hâli hazırda çok sayıda insan hayatını kaybetmiş durumda. Mısır’da bugün ihtiyacımız olan şey, kendi içinde bölünmüş bir halk değil geleceği etrafında toplanmış bir ulustur. Mısırlılar ürkütücü boyutlara ulaşan ekonomik ve sosyal sorunları, enerjilerini siyasi bölünmelerle harcayarak değil, ancak el birliğiyle çabalarını birleştirdikleri takdirde aşabilirler.”
MISIR’IN GELECEĞİ, ANAYASAL MEŞRUİYETİN HÂKİM OLDUĞU DEMOKRATİK SİSTEMDE
“Mısır’ın geleceği, halkının özgür iradesinin geçerli olduğu, anayasal meşruiyetin hâkim olduğu ve hak ve özgürlüklerin garanti altına alındığı bir demokratik sistemde yatmaktadır. Başka hiçbir çözüm Mısır için mümkün değildir ve bunun dışında hiçbir şey istikrar getirmeyecektir. Bu yüzden herkes, Mısır için demokratik bir gelecek inşa etme yolunda elinden gelenin en iyisini yapmalıdır. Mevcut şartlar altında, Mısır daha fazla kutuplaşma riskiyle karşı karşıyadır.”
DEMOKRASİYİ RAYINA OTURTMAK İÇİN ATILMASI GEREKEN DÖRT ÖNERİ
“Bu aşamada, Mısır’da demokrasiyi yeniden rayına oturtmak için şu adımların hayati önemde olduğunu düşünüyorum: İlk olarak, tüm unsurları kapsayıcı bir geçiş süreciyle demokrasiye bir an önce dönüş son derece önemlidir. Esasen, Ocak devriminin nihai amacı da buydu. İkincisi, yapılacak ilk secime bütün siyasi grupların katılmasına izin verilmelidir. Herhangi bir siyasi partinin dışlanması bundan sonraki dönemin başarısını baltalayacaktır. Üçüncüsü, Mursi ve siyasetteki yol arkadaşlarının serbest bırakılması uzlaşmaya ve istikrara son derece büyük bir katkı sağlayacaktır. Dördüncüsü, daha fazla can kaybı olmaması için herkes mutedil olmalıdır. Mısırlı liderler mevcut tıkanıklığı aşmak için ne kadar iyi niyetle hareket ederlerse etsinler, ilave can kayıpları çözümü imkânsız kılabilir.”
TÜRKİYE, MISIR HALKINA YARDIM ETMEK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPACAKTIR
“Türkiye Mısır’la aramızdaki güçlü kültürel bağların gereği olarak, bu ülkeyle ilişkilerini geliştirmek ve Mısır halkına ülkelerini demokrasi kulvarında tutmaları yolunda desteklemek için elinden geleni yapacaktır. Mısır halkı çok daha parlak bir geleceği hak etmektedir. Bizim için çok kıymetli olan bu büyük millete parlak bir gelecek kazandırmak için gelin hep birlikte çalışalım.”