GÜL: KIMYASAL SILAHLARDAN ARINDIRILMA TAKTIK OLMAMALI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Suriye’nin kimyasal silahlardan tamamen arındırılması önemli bir gelişme. Ama bunun bir taktik olmaması gerekir” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Suriye’nin kimyasal silahlardan tamamen arındırılması önemli bir gelişme. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Ama bunun bir taktik olmaması gerekir. Bunun gerçekten kesin bir temizlik olması gerekir” dedi.

Gül, Anadolu Ajansı’nın (AA) basın sponsorluğunda “Sürdürülebilir Kalkınma için Sürdürülebilir Finans” temasıyla düzenlenen Uluslararası Finansal Sistemler Forumu’nun açılışı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Hatay’daki izinsiz gösteride Ahmet Atakan’ın hayatını kaybetmesine ilişkin soru üzerine Gül, öncelikle böyle bir can kaybının yaşanmasından büyük üzüntü duyduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, “Bütün ailesinin ve herkesin başı sağ olsun. Tabi bunların olmaması gerekir. Can kaybı şaka değil, çok üzücü şeyler. Şüphesiz ki en titiz incelemeler yapılacaktır ve netice herkese açıklanacaktır. Gereği ne ise o yapılacaktır. Ama önce incelenmesi gerekmektedir. Tartışmalı bir konu şu anda gördüğüm kadarıyla. Çok büyük üzüntü duydum” diye konuştu.

“Suriye’nin kimyasal silahlardan arındırılması gelişmesi taktik olmamalı”

“Suriye konusunda ABD silahsız bir çözüm önerdi ve Rusya destek verdi. Esed de kimyasal silahları BM denetimine açtı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki soruya ise Gül, bunun önemli bir gelişme olduğunu belirterek, “Özellikle bir komşu ülkede kimyasal silahların büyük miktarda olduğunu biliyoruz” dedi.

Gül, dolayısıyla Suriye’nin kimyasal silahlardan tamamen arındırılmasının önemli bir gelişme olduğunu ve bundan memnuniyet duymak gerektiğini vurgulayarak, ” Ama bunun bir taktik olmaması gerekir. Bunun gerçekten kesin bir temizlik olması gerekir” dedi. Gül işin bir de ikinci yönü olduğunu, meselenin sadece kimyasal silah meselesi olmadığını söyledi.

ABD’nin de buna sadece bu açıdan bakmaması gerektiğine dikkati çeken Gül, şunları kaydetti:

“Ortada 100 binin üzerinde insanın öldüğü büyük bir iç savaşın acımasızca devam ettiği insanların, şehirlerin, her şeyin yok edildiği bir ülke var. Dolayısıyla bunu muhakkak durdurmak gerekir. Onun için başından beri hep söylediğim muhakkak bir siyasi çıkış stratejisinin olması gerekir. Yoksa bunun böyle devam edecek olmasını kimse kabul edemez.

‘Kimyasal silahlar teslim edildi. Tamam, biz amacımıza ulaştık. Dolayısıyla öbür tarafta ne olursa olsun’ demenin de doğru olmadığı kanaatindeyim. Onun için hep beraber gerçek anlamda Suriye’de bu iç savaşı bitirecek düzenin normal insanların kendi ülkelerinde yaşayabileceği bir durumun kurulabilmesi için siyasi çıkış stratejisine ihtiyaç var. Bunun hala ortaya konmamış olması gerçekten çok büyük üzüntü.”

“Türkiye ekonomisi iyi yolda”

“Türkiye’nin önünde seçimler var. Bunun ekonomiye yansıması nasıl olacak?” sorusuna Gül, Türk ekonomisinin büyümeye devam ettiğini, Türk ekonomisinin iyi yolda olduğunu ve daha iyi olacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, ekonomi hakkında çeşitli tereddütlerin varlığını ve bunu da gördüğünü dle getirerek, “Ama dün açıklanan rakamlar, istatistikler. Bunlar bu tip kaygılara gerek olmadığını gösterdi. Şüphesiz ki, ekonomi yönetimi bütün bunların farkında. Dünyada olup bitenlerin, çevrede olup bitenlere. Ona göre de gerekli tedbirler alınıyor, alınacaktır. O bakımdan Türkiye’nin geleceğinden kimsenin herhangi bir tereddütte girmemesi gerekir. Seçimlerin olması da Türkiye’de ilk defa değil. 1946’dan beri Türkiye’de çok farklı seçimler var. Bunlar normal süreçlerdir. Olağanüstü görmemek gerekir. Bunların hepsinin tarihleri belli, normal süreçlerdir” değerlendirmesinde bulundu.

2020 Olimpiyat sonucunu da değerlendiren Gül, “Şüphesiz ki tabi üzüldük, ama herkes elinden gelen her şeyi yaptı. Unutmayın ki İstanbul birçok şehri eleye eleye finalde oldu. Nihayetinde bir yarışta biri kazanacak bir kaybedecektir. Bunu böyle görmek gerekir. Bütün bu süreçlerdeki faaliyetler kazanımdır. Türkiye’yi İstanbul’u en güzel şekilde tanıtılmıştır. Yapılan çalışmalarında hiç biri de boşa gitmemiştir. Bunların hepsinin endirekt olarak gelirleri Türkiye için olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Tüm çabalara rağmen küresel risk ve belirsizlikler devam etmektedir”

Anadolu Ajansı’nın (AA) basın sponsorluğunda “Sürdürülebilir Kalkınma için Sürdürülebilir Finans” temasıyla düzenlenen Uluslararası Finansal Sistemler Forumu’nun açılışında konuşan Gül, son yılarda küresel ekonominin büyük bir türbülanstan geçtiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, özellikle gelişmiş piyasa ekonomilerinde etkileri daha çok hissedilen krizin temelinde finansal sistemdeki sorunların yattığını ifade etti.

Yapılan önerilerin dünya ekonomisi için yeni ve uygulanabilir finansal enstrüman ve süreçler ortaya çıkarmasını temenni ettiğini dile getiren Gül, “1980’den bu yana bir küreselleşme süreci yaşıyoruz. Sermayenin çok daha hızlı dolaştığı bir süreçten geçiyoruz. Bu durum yeni ürünlerin yayılmasını kolaylaştırdığı kadar küresel ekonomik şokların dalga boyunu yükseltmekte ve etki alanlarını genişletmektedir. Dolayısıyla hiç kimsenin sınırları dışında yaşananlara kayıtsız kalma lüksü yoktur” dedi.

Gül, 2008’de Amerika’da başlayan krizin kısa sürede önce Avrupa’yı sonra bütün dünyayı etkisi altına aldığına dikkati çekerek, “Başlangıçta finans sektörünü kurtarmak için paralar harcayan devletler zamanla bozulan kamu maliyetleri nedeniyle kendileri kurtarılamaya muhtaç hale geldi. Kriz reel ekonomiyi de etkiledi ve bir çok ülke küçüldü. Krizin hala tam olarak atlatılmadığı akıldan çıkarılmamalıdır. Tüm çabalara rağmen küresel risk ve belirsizlikler devam etmektedir. Piyasalara olan güven hala tam anlamıyla tesis edilemedi. Bu nedenle küresel finans sitemi sorgulanmaya başlandı. Bunun en önemli sebebi ekonomi ve finans sektöründe amaç ile araçların birbirine karıştırılmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, ekonomik faaliyetlerin amacının toplumların refah düzeyini yükseltmek ve insanların mutluluğu olduğunu belirterek, “Finans sektörünün temel fonksiyonu ise bu hedef ulaşmak için ilave kaynak oluşturmak ve potansiyeli harekete geçirmektir. 2008 krizinde bu temel ilkler unutuldu” dedi.

aa