Gazeteci Mehmet Çek: Siyasi mefta Arınç, yine konuştu

Gazeteci Mehmet Çek: Siyasi mefta Arınç, yine konuştu

Gazeteci Mehmet Çek, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı eleştirerek hukuksuz kararlar ve fitnecilik konusunda uyardı. Arınç’ın AK Parti genel başkanına yazdığı ifadeleri sert bir şekilde eleştirdi. Mehmet Çek, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesine vurgu yaparak, ihanetçilere prim verilmemesi gerektiğini belirtti.
Gazeteci Mehmet Çek, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın vekilliği düşürülen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın yeniden vekil olması gerektiğini söylemesi ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a “Bana düşen sizi dostça ikaz ederek Sayın Can Atalay’ı meclise davet edip ant içmesini temin etmenizdir” diye çağrıda bulunmasına tepki gösterdi.
Sosyal medya üzerinden Arınç’a cevap veren Gazeteci Mehmet Çek, şunları ifade etti:
“Arada bu nöbetçi fitnecileri ellerinden tutup sahneye çıkarıyorlar; ‘Bülent çık konuş!’
Anayasa Mahkemesinin yaptığı anayasa ve hukuk katliamı yetmezmiş gibi bir de tamamen hukuksuz ve yargısal aktivizm örneği olan kararın TBMM tarafından dikkate alınmasını söylemek nasıl bir kafadır?
Üstelik AYM’nin o skandal ‘karar verilmediğine yer olmadığına karar’ın muhatabı hiç bir şekilde TBMM değilken?
Yine o çarpık ve keyfi kararın hiç bir icrai etkisi yokken.
Ne diyelim Anayasal düzene ve hukuka hem de güya hukuk diyerek savaş açanlara Allah akıl fikir versin.
Bu arada dikkat edin, Arınç’ın üslubuna, TBMM başkanına değil de kafasındaki müstakbel Ak Parti genel başkanına yazmış. Ali Fuat Başgil vurgusu da rastgele değil.
‘Cesur Yürek’ filminde İngiliz sömürgeciliğine karşı İskoçya’nın bağımsızlığı için savaşan İskoç kahramanı William Wallace’e tuzak kuranlar, hep işbirlikçi İskoç beyazlarıdır.
Toplamda, kucağına oturduğu Türkiye karşıtı koalisyondan başka kimsenin ilgisini çekmeyen, özellikle AK Parti tabanı açısından çoktan kapanmış bir hadise ve “bildiklerimin sadece bir kısmını anlattım daha” diye Erdoğan’ı tehdit ettiği günden bu yana siyasi bir aktör değil siyasi bir meftadır Arınç.
‘İçeride’ tam bağımsızlık mücadelesinin maliyetinden korkup, ürküp işbirlikçiliğe soyunmuşlar var.
Fakat bu işbirlikçiler arka plan görüşmelerle devlete hangi tezgahı kurarlarsa kursunlar, hiç bir sonuç elde edemezler.
15 Temmuz’da sokakta vücuda gelmiş milli bilinç nasıl bir imkân yakaladığının farkında. Bu ihanetçi şarlatanlara ve arkasındakilere prim vermez.
“Erdoğanlı Türkiye devrimi” küresel ve bölgesel bir Türkiye modeline dönüştü artık.
Buradan geri sarıp kaos girdabına düşmez.”

KAYNAK: Türkgün