Makine sektörü ilk çeyrekte daraldı: “Yatırım ortamı dış etkilere karşı korunmalı”

Makine sektörü ilk çeyrekte daraldı: “Yatırım ortamı dış etkilere karşı korunmalı”
Türkiye’nin makine ihracatı, yılın ilk çeyreğinde 2024’ün aynı dönemine göre yüzde 4,1 azalarak 6,6 milyar dolar oldu.
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından açıklanan güncel verilere göre, Türkiye’nin makine imalat sanayisinde yılın ilk çeyreğinde ihracat hem miktar hem değer bazında geriledi. 2025 yılının Ocak-Mart döneminde makine ihracatı, miktar bazında yüzde 7,7, değer bazında ise yüzde 4,1 oranında azaldı.
Makine İhracatında Almanya ve ABD Zirvede, Avrupa Pazarı Güçlü Seyretti
Yılın ilk üç ayında Almanya’ya yapılan ihracat 753 milyon doları bulurken, ABD’ye gerçekleştirilen ihracat 400 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Türkiye’nin makine ihracatında ilk 10’da yer alan İtalya, Birleşik Krallık, İspanya ve Romanya gibi Avrupa ülkelerine yapılan sevkiyatlarda ise dikkat çekici artışlar gözlendi. Bu ülkelere yönelik ihracat artışları yüzde 9,2 ile yüzde 31,2 arasında değişti.
Sektörel bazda ise farklılıklar öne çıktı. Tekstil ve konfeksiyon makineleri ihracatında 29 milyon dolarlık artış yaşanırken, inşaat ve madencilik makinelerinde 120 milyon dolar, yıkama ve kurutma makinelerinde ise 47 milyon dolarlık bir düşüş kaydedildi. Bu süreçte içten yanmalı motor ve aksamları, ihracat artışında başı çeken alt sektör olarak öne çıktı.
Mart ayı özelinde bakıldığında, makine ihracatı toplamda 2,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Karavelioğlu: “ABD’nin Ticaret Hamleleri Global Dengeleri Zorluyor”
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, açıklamasında küresel ölçekte yaşanan gelişmeleri değerlendirerek özellikle ABD’nin dış ticaret politikalarına dikkat çekti. ABD’nin teknoloji geliştirme kapasitesine sahip sektörlerdeki üretim dengesizliklerini çözmek adına uyguladığı gümrük tarifelerinin, dünya ticaret düzenini sarsacak düzeyde olduğunu ifade etti.
Karavelioğlu, “ABD, yılda yaklaşık 530 milyar dolarlık makine ithalatına karşılık 280 milyar dolar dış ticaret açığı veriyor. Buna karşın AB 150 milyar dolar, Çin ise 340 milyar dolar fazla veriyor. Dünya makine üretiminin yüzde 35’i Çin’de, yüzde 53’ü ise Uzak Doğu’da gerçekleşiyor. Bu rakamlar ABD’yi daha agresif politikalar uygulamaya itiyo,” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye’nin Avantajlı Konumu Kalıcı Hale Gelmeli”
ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret gerilimlerinin Türkiye için potansiyel fırsatlar barındırdığına dikkat çeken Karavelioğlu, bu süreçte Türkiye’nin yatırım cazibesini koruyabilmesi için dış tehditlerden arındırılmış bir üretim ve yatırım ortamı inşa etmesi gerektiğini vurguladı.
“Dünya ticaretinde yaşanan bu kaotik dönemin Türkiye ile ABD arasında dengeli ve kalıcı bir ilişkiye evrilmesi halinde, ülkemize yönelik yatırım akışında artış olabilir. Ancak bunun için en temel gereklilik, yatırım ortamının dış etkilere karşı güçlü bir şekilde korunmasıdır” dedi.
AB ile İlişkiler ve Yeni Teşvik Politikaları Gündemde
Avrupa Birliği’nin serbest ticareti önceleyen yaklaşımına da dikkat çeken Karavelioğlu, AB pazarının güvenilirliğini koruduğunu ve Türkiye’nin bu yöndeki stratejik hamleleri yakından izlemesi gerektiğini dile getirdi. “Avrupa ekonomileri, Çin’e göre ABD’ye daha az bağımlı. Bu durum, AB pazarında daha az belirsizlik yaratıyor. Biz de tüm stratejik adımlarımızda Avrupa Birliği’ni odağımızda tutmalıyız” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Türkiye’nin makine ithalatında son 12 ayda yüzde 5’lik bir düşüş olduğunu aktaran Karavelioğlu, yatırım teşvik sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Özellikle teşvikli ithal makinelerin vergi avantajının, yerli üreticiler açısından haksız rekabet ortamı yarattığını belirtti.
“Yeni yatırım teşvik sisteminde, yerli makine üretimini önceleyen düzenlemelerin artırılması artık kaçınılmaz bir gereklilik. Bu, sadece sektörün değil, ülkenin ekonomik sürdürülebilirliği açısından da zorunlu bir adımdı,” dedi.
Kaynak: Türkgün / Anadolu Ajansı /Demirören Haber Ajansı/ İhlas Haber Ajansı