Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Sayın Bahçeli çıkışıyla terörün altındaki halıyı çekti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Sayın Bahçeli çıkışıyla terörün altındaki halıyı çekti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Sayın Bahçeli’nin açıklamaları sosyal barış, ülkenin temelini harcını güçlendirme adına fevkalade önemli. Bunu yaparken büyük bir siyasi risk üstlendi. Kendisine gelecek tepkileri bile bile ülkenin menfaatini düşünerek bir tavır ortaya koydu. Bahçeli’nin ortaya koyduğu tavır örnek olmalı, asıl milliyetçilik bu. Dolayısıyla Sayın Bahçeli’nin çıkışları gerçekten terörün altındaki halıyı çekmek konusunda fevkalade önemli bir çıkış diye değerlendiriyorum.” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda Türkiye’nin dış politika gündemi ve uluslararası alandaki son gelişmeleri değerlendirdi.
Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda attıkları adımlara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Fidan’ın açıklamaları şu şekilde;
“SAYIN BAHÇELİ RİSK ÜSTLENDİ, AÇIKLAMASI ÖNEMLİ”
“Ben Sayın Bahçeli’nin özellikle Türk-Kürt kardeşliğinin altını çizen açıklamalarını fevkalade önemli buluyorum. Özellikle sosyal barış adına çok önemli. Bu ülkenin temelini, harcını, güçlendirme adına fevkalade önemli. Bunu yaparken de büyük bir siyasi risk üstlendiğini de açıkçası görüyoruz. Bence aslında takdire şayan kısmı da şu; ülkenin menfaati için maslahatı için bir fedakarlık yapılmasının aslında bir örneğiyle karşı karşıyayız. Bir benzetme olacaksa, savaş alanında bir askerin ortaya koyacağı en büyük fedakarlık neyse burada da aslında siyasette ülkeye hizmette Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu tavır da aynı. Kendisine gelecek tepkileri bile bile klasik siyaset dilinden ve duruşundan uzaklaşarak ülkenin genel menfaatini düşünerek ortaya koyduğu bu tavır Türkiye’de örnek olmalı ve asıl milliyetçilik bu.
ÖNCELİK HER YÖNTEMLE TERÖRLE MÜCADELE
Diğer taraftan terörün sona erdirilmesi, silahlı terörün ortadan kaldırılması konusu tabii devletimizin, devlet organlarını yıllardır büyük bir titizlikle uğraştığı büyük bir fedakarlık yaptığı konu. Burada biz bütün profesyonel verilere bakarak, istihbari verilere bakarak bölgedeki oyuncuları, örgütün içindeki dengeleri her şeyi gözeterek, örgütün imkan ve kabiliyeti başta olmak üzere olayı çok yakından takip ediyoruz.
Burada Cumhurbaşkanımız “terörsüz Türkiye” konusunda fevkalade hassas dolayısıyla bizim hiçbir şeyi şansa bırakma lüksümüz yok veya bir başkasının inisiyatifinden olacak ve olmayacak diye de bekleme lüksümüz yok.
Ekstra gelebilecek bütün olumlu katkılar tabii ki bizim işimizi kolaylaştırır ama bizim birinci önceliğimiz şu ana kadar yaptığımız gibi terörle mücadeleyle her türlü yöntemi kullanarak mücadele etmek.
CUMHURBAŞKANI SONUCA ODAKLANIYOR
Bunun içerisinde yani tarihe baktığımız zaman aslında Cumhurbaşkanımızın bir liderlik özelliği de çıkıyor burada yöntem kutlamasından ziyade sonuca odaklanıyor. Dönem dönem diyalog gerekiyorsa diyalog, kavga gerekiyorsa kavga ama burada önemli bir husus var; hiç kimseden icazet beklemeden sadece ülkenin lehine, ülkenin bağımsız kararıyla bu kavgayı bu mücadeleyi verebilmek fevkalade önemli.
Önceki yıllarda yani bu terörle mücadelenin tabii Türkiye’de enteresan bir tarihi var hem içeride atılacak hem dışarıda atılacak birçok adımların uluslararası konjonktür ile ilişkilendirilmesi meselesi çok fazla veya bazı egemen güçlerin duruşlarıyla çok fazla ilişkilendirir durumdaydı. Bu çok fazla halka yansıtılması aslında önceki dönemlerde ama Cumhurbaşkanımız ortaya koyduğu siyasi liderlikle şunu dedi “bu benim memleketimin derdi ise ben bunu elimde mümkün olan bütün araçlarla çözme iradesine taşıyorum ve bu iradeyi de her türlü şekilde ortaya koyabilirim ve bunu kavgasını da sonuna kadar verebilirim”
Burada tabii devlet organlarının, milli güvenlik sisteminin buna göre yeniden dizaynı düzenlenmesi epey bir zaman aldı. Yeni yeteneklerin geliştirilmesi ve sınır ötesi operasyon yeteneklerinin artması, istihbaratın içeriden dışarıya doğru yönelmesi, dışarıda operasyon yapılabilir hale gelmesi, savunma sanayisindeki yatırımların teknolojik ilerlemelerin bu türden operasyonları destekleyebilecek bir noktaya erişebilmesi. Bunların hepsi ayrı ayrı kulvarlarda yürütülen çalışmaların bir noktaya gelmesi.
Tabii burada önemli bir husus da siyasete bakan tarafı da terörle fiilen mücadeleyle alakalı. Bir de terörün altından halıyı çekmek, teröre zemin kaybettirmenin asıl büyük konusu nedir; demokratik reformlardır, sosyal barış için atılacak adımlardır.
Cumhurbaşkanımız burada da siyasi liderliğini ortaya koyarak başbakanlığı döneminden itibaren zaten ilk 10 yılda yapılan reform hamleleriyle Türkiye’de aslında eşitliğin önünde özgürlüğün önünde bulunan yasal engeller, idari sorunlar kaldırıldı. Genelde pek yasal engel olmadığı dönemlerde bile idari sorunlar oluyordu onlar çok şükür ortadan kaldırıldı.
Türkiye şimdi bölgesinde örnek gösterilen bu noktada bir ülke haline gelmiş durumda. Herkesin kendi kimliğini, kendi inancını, özgürce ifade edebildiği, yaşayabildiği, bundan dolayı herhangi bir mahrumiyete mahkumiyete tabi tutulmadığı bir ülkede yaşıyoruz.
Biz bu modelin diğer ülkelerde de aynı şekilde olduğunu gördüğümüz zaman bize mutluluk verir.
SAYIN BAHÇELİ ÇIKIŞIYLA TERÖRÜN ALTINDAKİ HALIYI ÇEKTİ
Dolayısıyla Sayın Bahçeli’nin çıkışları gerçekten terörün altındaki halıyı çekmek konusunda fevkalade önemli bir çıkış diye değerlendiriyorum.
Cumhurbaşkanımızın terörsüz Türkiye vizyonunu da hem türlü yöntemi kullanarak sonuna kadar gerçekleştirme yolunda çalışmaya devam edeceğiz.
Kaynak: Türkgün / AA Anadolu Ajansı