Devlet Bey’in çağrısı, Şeyh Edebali’nin vasiyetini yerine getirmedir..!
Liderimizin çağrısı bunlaradır.Şeyhimiz ne diyor
Ey oğul! Üç kişiye acı:
Cahil arasındaki alime ,
zenginken fakir düşene ve
hatırlı iken itibarını kaybedene.
Bey bunlara acımıştır zilletin kucağına atılmalarına gönlü razı olmamıştır.
Devlet Bey’in çağrısı, Şeyh Edebali’nin vasiyetini yerine getirmedir..!
Bu yazımda Devlet Bey’in üslubunu kullanacağım o muhataplarına hangi cümlelerle hitap etmişse ben de öyle hitap edeceğim.
Şeyh Edebali Osman Gaziye şöyle seslenir ..
Ey oğul, artık Bey’sin!
Bundan sonra
öfke bize, uysallık sana.
Devlet Bey ,beyliğin yüklediği sorumlulukla çağrısından önce Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk siyasetindeki konumunu ortaya koyuyor..
“Milliyetçi Hareket Partisi yarım asırlık varlığıyla, ahlaki tutarlılığıyla, anıtlaşan ilke ve ülküleriyle Türkiye’nin en köklü siyasi müesseselerinden birisidir. Aynı zamanda Türk milletine mensubiyet şuurunu müstesna bir onurla özümsemiş büyük bir davanın bayraklaşmış halidir.
Tarih boyunca üç hilal kardeşliğin adı, kaynaşmanın adresi, kucaklaşmanın adaleti olmuştur. Nitekim üç hilal varsa huzur vardır, umut vardır, birlik ve dayanışma ruhu vakarını mahfuz tutmuştur. Bu gerçekler şerefli mazimizin iftihar vesikasıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi bu gelişmeyi pek çok badireyi atlatarak, pek çok sorun ve sıkıntıyı aşarak başarmıştır. Yarım asrın her sayfası buna müşahit, hatta bunun mübeşşiridir.
Edebali öğüdü, bu çağrının ana fikridir.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoşgörmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana…
Edebali’nin öğüdünün muhatabı olarak öfkesini nefsini her türlü iftirayı yapılan hakaretleri davanın bekası uğruna yok edip çöpe atıyor uysallaşıyor Beylik sorumluluğuyla diyor ki:
Zaman olmuş kırgınlıklar, kızgınlıklar ve küslükler vasat bulmuştur. Zaman olmuş kopuşlar, kırılışlar ve kayışlar yaşanmıştır. Ana gövde sağlam olduğundan, fazilet ve fikriyat derinlere tutunduğundan dönem dönem şiddeti artan fırtınalar hamd olsun tesirsiz kalmıştır. Yaşananlar üzücüdür, hüzünlüdür, ibret vericidir
Bu çağrının zamanlaması da Edebali’nin öğüdü noktasında yapılmıştır Ne diyor O muhteşem veli
Ey oğul, işin ağır,
işin çetin, gücün kula bağlı.
Allah yardımcın olsun…
Güçlüsün, kuvvetlisin,
akıllısın, kelamlısın!
Ama; bunları nerede,
nasıl kullanacağını bilmezsen
sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Elbette dalından kopan yaprağın akıbetini her zaman rüzgâr tayin etmiştir. Bu durum şaşmaz bir hayat ve siyaset gerçeğidir. Milliyetçi Hareket Partisi düştüğü her yerden kalkmasını başarmış, adeta küllerinden yeniden doğmasını bilmiştir.
Davanın kutsallığını Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş’in sözüyle sürdürüyor.
Çünkü davamız hak davasıdır, hakikat davasıdır, Allah davasıdır. Millete adanmış ömürlerin, mahkûmiyet ve mağduriyetlere direnmiş asalet ve ahlakın tarihi haklarından vazgeçmesi, tertemiz davasından taviz vermesi akla ve hayale bile getirilemeyecektir.
Yol gösteren göstermiş yolun yolcusu mesajı almış
Daima sabırlı, sebatlı ve
iradene sahip olasın!
Dünya,
senin gözlerinin gördüğü gibi değildir.
Bütün bilinmeyenler,
feth edilmeyenler, görünmeyenler,
ancak sen faziletli ve ahlaklı olursan
gün ışığına çıkacaktır.
İşte bu ışklı yolda Bey çağrısına neden olan olayı anlatıyor.
1 Kasım 2015’ten sonra ağır ve sancılı parti içi meselelerle biteviye meşgul edildiğimiz inkar edilemeyecek bir vakıadır. Bu vahim sürecin travmalarına ve makus sonuçlarına her dava arkadaşımız farklı dozajda muhatap kalmıştır. Yaşananlar üzücüdür, hüzünlüdür, ibret vericidir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nden kopan dava arkadaşlarımız 25 Ekim 2017’de İYİ Parti’yi kurmuşlardır. Ancak geçmişte birlikte yürüyüp, beraberce mücadele ettiğimiz arkadaşlarımızın önemli bir kısmı aradıklarını bulamamışlar veya kenara itilmişlerdir. Yola çıkılanlar yolda bulunanlara değişilmiştir.
İyi Partide zillete bulaşmış başparmak ! dahil iki elin parmaklarını geçmeyenlere bir çağrısı yoktur liderin Yılanlar,kaçanlar,kahpeler,pkk temsilcileri,fetö severler,sizin olsun!;Yüreği vatan ️aklı Türkiye olanlar,bize yeter
Liderin çağrısı da zaten bunlaradır
Dün elini öpmek için kuyruğa girip bu gün havlayan kişiliksizler daveti üzerinize almayın o mabedin kapısının önünden bile geçemezsiniz.
Bu arkadaşlarımızla
Kan davamız yoktur.
Namus davamız yoktur.
Alacak verecek kavgamız yoktur.
Devleti yaşatmak ve bekası için yüreği vatan olan bir kişiyi dahi zilletin kucağına atacak lüksümüz de yoktur
Dün omuz omuza haksızlığa ihanete hainlere karşı beraber kavga verdiklerimizdir .
Yani ülküdaşlarımızdır .
Bunları zillete karar alıcıların kucağına atmak ne bize ne davaya ne de tarihe yakışır.
Bir olacağız iri olacağız hep beraber Milliyetçi Hareket’te olacağız.
Liderimizin çağrısı bunlaradır.Şeyhimiz ne diyor
Ey oğul! Üç kişiye acı:
Cahil arasındaki alime ,
zenginken fakir düşene ve
hatırlı iken itibarını kaybedene.
Bey bunlara acımıştır zilletin kucağına atılmalarına gönlü razı olmamıştır.
İşte o cümleleri :
CHP ve HDP ile ittifak hiçbir vicdan sahibi ülküdaşımın kabullenemeyeceği bir gaflet olarak hafızalara kazınmıştır. Bir inat ve öfke uğruna yuvasını terke zorlanan, aklı çelinen, makam ve mevki vaatleriyle davasından koparılan kardeşlerimin hüsranları şahsımı her zaman kaygılandırmış ve düşündürmüştür.
Her ne yaşandıysa geride kalmış, herkes için ders niteliğinde olmuştur. Hadiseleri film şeridi gibi gözümüzün önüne getirdiğimizde bundan hiçbir şahsiyet ve karakter sahibi dava arkadaşımın memnuniyet duymayacağı açıktır, bu kapsamdaki kanaatim de çok güçlüdür.
İyi Partideki : Fiziken orada, fikren aramızda bulunan arkadaşlar şunu bilin ki,
CHP HDP nezdinde siz ne yaparsanız yapın isterseniz ağzınızla kuş tutun bütün zerafetinizi sergileyin onlar sizi barbar maganda faşist katil ..buna benzer sıfatlarla tanırlar içlerindeki kin bitmez .Çünkü bir oyun adınız ülkücüye çıkmıştı..Bu algıyı onların nezdinde değiştirmek mümkün değildir. Onlar peşin hükümlü,”kendi gözlerindeki merteği görmeyen sizin gözümüzdeki çöpü görenlerdir”Bunlar vicdansız ahlaksız şahsiyet cellatlarıdır..
Onların gözüne girmek için ”Kadife eldiven içinde demir yumruk”duruşunuzdan ödün vermeyin vermemelisiniz..!
İşte tam böyle bir durumda Bey sizin gönlünüzü almak, bağışlamak istiyor Edebali’nin öğüdüne uyarak
Ey oğul,
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoşgörmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana…
Ve son sözünü çağrısını yapıyor
3-4 Ağustos 2019 tarihinde İYİ Parti’nin 4. Olağanüstü Kurultayı yapılacaktır.
Çağrım şudur:
Fiziken orada, fikren aramızda bulunan dava arkadaşlarımın müştereken karar alıp Milliyetçi Hareket Partisi’ne dönüşün tarihi sorumluluğunu yerine getirmeleri halisane ve samimi beklentimdir.
Buluşma yerimiz zillet değil millettir.
Kucaklaşma zamanı gelmiştir. İYİ Parti’nin Olağanüstü Kurultay’ında MHP’yle bütünleşme ve birleşme hamlesi Türkiye’nin gücüne güç katacak, yarım asırlık davamızı birlik ve dirlik içinde geleceğe taşıyacaktır. Çağrım birliğe, beraberliğe, barışmaya ve heyecanla tokalaşmayadır.”
Bu çağrıdan sonra milletle değil de zilletle beraber olmak isteyenler öfkeye kapıldılar ve nefsilerine esir düştüler akıllarını yediler
Büyük düşünürün sözünü duymadılar
Ey oğul! Beyini, atanı say!
Bereket büyüklerle beraberdir.
İnancını kaybedersen ,
yeşilken çöllere dönersin.
Bunlar çöllere değil dağa sevdalandılar zilletin çukuruna düştüler
Devlet Bey devleti yaşatma uğruna sizi yaşatmak istiyor
Devlet Beyim siz çağrınızı yaptınız
Çağrınıza ister icabet edip, dönsünler,ister icabet etmeyip dönmesinler!
Ağa sensin,lider sensin,bey sensin büyük sensin,
DEVLET sensin…
Şeh Edebali diliyle çağrı yapan sensin..
Allah yolunu açık etsin
Aklın Türkiye Yüreğin vatan olan o yüreğin hiç susmasın…
İhsan Akan
Sancak Burada, Devlet Burada, Bey Burada! #MHP