Dolar 32,3709
Euro 35,0353
Altın 2.325,61
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
22°C
Parçalı Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yassıada’da yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi

A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yassıada’da yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün açılışının gerçekleştirileceği Demokrasi ve Özgürlükler Adasına geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Demokrasi ve Özgürlükler Adası açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bundan tam 60 yıl önce tarihinin en kara günlerinden bir olan 27 Mayıs darbesine maruz kaldı. Yassıada’da yapılan iş yargılama değil, bir hukuk cinayetiydi.” dedi.

Erdoğan, “Menderes’i ve arkadaşlarını idam sehpasına çıkartanların ve onları destekleyenlerin alınlarındaki kara leke hiçbir zaman silinmeyecektir.” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Üzerinde bulunduğumuz Yassıada’da diğer bir ifadeyle yaslıada’da yapılan önceden verilen bir emirlerin uyugulanması şeklinde geçen yargılanmaların sonucu çok büyük bir faciayla bitmişti.

Türkiye bundan tam 60 yıl önce tarihinim en kara günlerinden biri olan 27 Mayıs darbesine maruz kalmıştır.

Yassıada’da aylar boyunca bir zulüm makinesi işletilmiştir. Hiçbir somut suçları olmadığı halde kin ve nefret dışı muamemelere bırakıldırlar.

Nezaketi kibarlığı dillere destan olan bir başbakanı idama götürürklen bile prostat bahanesiyle aşağılamaya kadar alçaldılar.

Genel Kurmay Başkanını darbecilere katılmadığı için bir teğmene tokatlatarak tarihimizde görülmemiş rezillikler sergiledirler.

İdam kararları da burada alınmıştyır. Her üç kahramanda idam sehbasına kararla gururla inaçla yürüdü.

16 ve 17 Eylül 1961 tarihinde gerçekleşen bu idamlar milletimizin yüreğine kor bir ateş gibi düşmüştür. Aslında o gün hukuk ve adelet ayaklar altına alınmarak idam sehbasına gönderilen milletin bu 3 adamı değil, bizati milli iradenin ta kendisi olmuştur.

Menderes ve arkadaşlarını idam sehpasına çıkaranların alınlarındaki kara leke hiçbir zaman silinmeyecektir.

Uzun süre Yassıada zindanlarında ömür çürüten Faruk Nafiz Çamlıbel, o kara gnleri şöyle anlatıyor; Bilmiyor gülmeyi sakinlerinin binde biri, bir vatan derdi birikmiş bir avuç karada.

Kuşu hicran getirir, dalgası hüsran götürür. Mavi bir gölde elem katresidir Yassıada

Gece zindanda Yusuflar sıralanmış yatıyor. Yüzlerinde okurum sapsarı rüyalarını

Kimi sehpada görür kendini çarmıhta ararlar zindanlardaki dünlarını.

Bugün burada şehitlerin bize emaneti olan adada 60 yıl sonra yeni bir dönemi başlatarak gönülleri tekrar tamir etmek için buradayız.

Üzerinde bulunduğumuz toprakların ızdırabını dindirmek için Yassıada’yı da Yaslıada’yı da tarihe gömüp burasını Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak getirmeyi kararlaştırdık. Bu da bize nasip oldu.

Üzerinde bulunduğumuz adada, tarihe karşı anlamölı bir duruş sergiliyoruz.

Özellikle rahmet Menderes’in bu noktada yeter söz milletindir çıkışı, bizim de daha sonra bunu yeter karar milletindir. ifadesiyle geliştirdiğimiz süreçler birbirinin adeta mütenminidir. Şimdi çok daha yukarıya taşıma anlayışıyla biz bu şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.

Bahçeli: Yenemeyecekleri milletimizin bileği değil soylu ve cesur yüreğidir

Aziz milletim Türkiye’nin çok partili siyasi hayata geçişi çok önemlidir. Özellikle gençlerimizin bu dönemi iyi bilmesi gerekiyor. Bizleri izleyen gençlerimize özellikle sesleniyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatıyla tek parti CHP, ülkenin üstüne adeta bir kabus gibi çökmüştü.

Merhum Menderes’in 1950-60 arasındaki 10 yılı gençler iyi öğrenmelisiniz. Bu işler lafla olmuyor. Acaba 10 yılda bu ülkede yapılan Barajlarından tutunuz, köprülerine yollarına varıncaya kadar Türkiye neler kazandı. 1’e 3 Türkiye kazandı.

Bütün bunlarla beraber uçak demiryollarından silah üretimine kadar birçok milli üretimimiz hayata geçti.

CHP, millete olan güvensizliği sebebsiyle çok partili hayata geçişi ancak açık oy- gizli tasnif yöntemiyle başlatmıştı. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Ama CHP bunu yapmıştır.

Daha sonra yapılan 1954-1957 seçimleri milletimizin demokrasi ve özgürlük konusunda tervihinde kararlı olduğunu gösterdi. 1950 seçimlerinde %53,5 ile iktirdara gelen demokrat parti. 1954 seçimlerini %56,6 ile 1957 sçeimlerini de %47,8 ile birinci olarak tamamlamıştır.

Kaynak: Türkgün / AA