CHP’DEN AKP’YE: HODRI MEYDAN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, AK Parti’li bir ismin karşısına çıkmasını istedi.

Türkiye’nin totaliter rejime doğru gittiğini öne süren CHP Genel Başkanı Bülent Tezcan, “Hükümetin bir ölçüde başarılı olduğu söylenebilir. Çünkü sendikal hareketlerle, bilim yuvaları olan üniversiteler sesini çıkaramıyor. Medya suskun hale getirilmiş durumda.

Başbakan meclisi de dışarıda bırakarak tek adam olmak istiyor. Hitler’in Almanya’da yaptığı gibi bir taraftan savaşı desteklerken bir yandan da demokrasiyi tavsiye etmeye çalışıyor” diye konuştu.

AYDIN’DA MİTİNG YAPILIYOR

Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük konusunda ne kadar adım attığının ortada olduğunu ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise, şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi, sıradan, öyle 15 kişinin bir araya gelip de ‘Hadi İçişleri Bakanlığına dilekçe verip parti kuralım’ dediği bir parti değildir. Bu sorumluluk içerisinde demokrasiye, özgürlüğe ve barışa gelebilecek bütün engelleri kaldırmak için Cumhuriyet Halk Partisi olarak ilk mitingimizi Aydın’da yapacağız. Daha sonra bu mitinglerimiz Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde devam edecek. Eylül’den sonra geri kalan Erzurum, Tokat ve benzer illerde bu mitingleri düşünüyoruz. Biz bu mitinge sadece CHP’liler ve CHP’ye oy verenleri değil, biraz önce yanıma gelip ‘Ben AKP’ye oy verdim ama bu gidişatı durdurun’ diyen her yurttaşımızı ayın 18’inde Aydın’da meydanlara davet ediyoruz”

“NEREDE SIKIŞIYORSA SIKIYÖNETİM İLAN EDİYOR”

Reyhanlı’da yaşananlarla ilgili hükümeti suçlayan Tekin, sınırda Türkiye ile Suriye arasında güvenliksiz bir bölge oluştuğunu savunarak, “Perşembenin gelişi çarşambadan belli. En uzun sınıra sahip iki ülkeyiz. Sınırın tamamında koridorlar kaldırıldı ve nedeninin ne olduğu bilinmeyen bir güvenliksiz bölge haline getirildi. Niye buna ihtiyaç duydunuz? ‘Tehlikeli ve yanlış, burada çok ciddi sorunlar olur’ dedik. Nihayet 2-3 olay oldu. En büyük olayı da 2-3 gün önce yaşadık. AKP işin çok kolayını buldu. Nerede sıkışıyorsa sıkıyönetim ilan ediyor. Yani Evren Paşa gitti, şimdi Tayyip Paşa geldi. 1 Mayıs yürüyemezsin. Niye yürüyemezsin çünkü orada çukur var. Sen orada o çukuru koruduğun kadar Hataylıları niye korumadın, Reyhanlı’yı niye korumadın. Çok bu önemliydi o çukur” dedi.

Gazetecilerin CHP’nin Meclis’te yeteri kadar muhalefet yapıp yapmadığı yönündeki sorusunu cevaplayan Tekin, bu eleştirilere kendisinin de katıldığını söyledi. Ancak CHP’nin çalışmalarının kamuoyuna yansıtılmadığını öne süren Tekin, sözlerine şöyle devam etti: “Parlamentoda 76 milyonun ödediği vergilerle yayın yapan TRT’nin yurttaşlarla vekilleri buluşturan yayını kesildi. TRT’de şu an TRT 3’ü kapattılar. Ulusal medyayı baskı altında tuttular. Bizim, CHP’li milletvekillerinin konuşmuş olduğu her şeyi ajanslarda kuşa çeviriyorlar. İlk kez bunu samimi olarak söylüyorum. Gerek parlamentoda gerekse parlamento dışında ilk kez Cumhuriyet Halk Partisi, olağanüstü bir çalışma içinde. Meclise gelir görebilirsiniz. Sayısal çoğunluk var ve kameralar karartılıyor sanki hiç bir şey yapılmıyormuş gibi. Vatandaşımız bunun farkında olmayabilir ama bizimde bunu anlatmamız gerekiyor.”

“HODRİ MEYDAN”

Gelinen noktada siyasi partilerin televizyonlar aracılığıyla siyasi görüşleri ve projelerini anlatmasının önünün engellendiğini öne süren Tekin, şöyle konuştu:

“AKP’den önce televizyon kanallarını açtığınızda siyasi partilerin liderleri ekrana çıkıp siyasi görüşlerini ve projelerini anlatırlardı. Vatandaşlar o şekilde değerlendirirdi. Şimdi niye yapamıyoruz? Medeni insanlar değil miyiz. Ne olacak sanki Sayın Bülent Arınç karşıma niye çıkmıyor? AKP’liler CHP’lilere meydan okusa, ‘Çıkın karşıma dese’ oraya çıkmayacak bir CHP’liden ben şüphe duyarım. Sizin aracılığınızla soruyorum. Başta Tayyip Erdoğan ve sonra AKP yetkilileri ve kimi istiyorlarsa gelsinler, hodri meydan. Hepimiz buradayız. Bu vatandaşımız niçin ‘Ey AKP, neden bu CHP’lilerin karşısına çıkmıyorsunuz’ diye niçin sormuyor. Çıkamazlar. Bakan çocuklarının servetini açıklayacak bir AKP’li varsa çıksın. Hodri meydan, karşıma gelsin. İzmir’de çok ağır bir laf kullandım. Bilinçli bir şekilde kullandım 20 gün önce. Acaba biri dava açar mı diye bekledim. Dava açamadılar. Çünkü cesaret edemezler.”

iha