ÇELIK’TEN “BAĞ-KUR PRIMI” AÇIKLAMASI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, Bağ-Kur’lu 1 milyon 300 bin vatandaşın 22 milyar civarında SGK borcu olduğunu belirterek, “Biz taslak tasarıda ‘hem hizmet sürelerini, hem de prim borçlarını silelim’, diyoruz” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Bağ-Kur’lu 1 milyon 300 bin vatandaşın, esnafın, yaklaşık 22 milyar civarında Sosyal Güvenlik Kurumu’na borcu olduğunu belirterek, “Biz taslak tasarıda ‘hem hizmet sürelerini silelim, hem de prim borçlarını silelim, böylece esnaflıktan ayrılmışsa sağlıktan yararlanma imkanını vatandaşımıza sağlamış olalım’, diyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Çelik, iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin geliştirilmesi konusunun ele alınacağı VII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’na ilişkin düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir basın mensubunun ortak sağlık güvenlik birimlerinin niteliğine ilişkin eleştiriler yapıldığı, bununla ilgili bir endişe taşıyıp taşımadıklarına ilişkin soruya Çelik, bu birimlerde gerekli eğitimlerin verildiğini, endişe duyulacak bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Çelik, yasanın yeni olduğunu, 2014’ü rehberlik yılı ilan ettiklerini, eksikliklerin giderilmesi konusunda ikazların yapıldığını, her türlü bilgilendirme yapıldıktan sonra ceza süreçlerinin yaşanacağını ifade etti.
Bağ-Kur prim borçları
Bağ-Kur’luların prim borçlarının silinmesi ve taşeron işçilerle ilgili sorular üzerine de Çelik, şunları kaydetti:
“Bağ-Kur prim borçlarıyla ilgili taslak tasarıda bir düzenleme var. Bağ-Kur’lu 1 milyon 300 bin vatandaşımızın, esnafımızın, 22 milyar civarında sosyal güvenlik kurumuna borcu var. Biz taslak tasarıda ‘hem hizmet sürelerini silelim, hem de prim borçlarını silelim, böylece esnaflıktan ayrılmışsa sağlıktan yararlanma imkanını vatandaşımıza sağlamış olalım’, diyoruz. İnşallah bu yasama dönemi bitmeden Meclis’e gelmesi konusunda görüşlerimizi bakanlar kurulunda da ifade ettik. Tasarı taslağı çok kapsamlı. Taşeron meselesini de içeriyor. Başbakanımızla bir kez daha genişçe bir değerlendirme yapıp Meclis’e sevk etmeyi düşünüyoruz.”
Çelik, 1936’dan beri çalışma hayatında olan taşeronluğun alt işveren anlamına geldiğini ifade ederek, dünyada da hizmet alımı sisteminin uygulandığını, bundan vazgeçmek gibi bir düzenlemenin olmadığını kaydetti.
Taşeron işçiler
Bunları netleştiren bir düzenleme getirildiğini vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
“Kamuda 661 bin taşeron işçisi var. Bu alanı muavzaadan kurtaracak bir düzenlemenin mutlaka yapılması gerektiği inancıyla taslağı hazırladık. Yanlış anlaşılmalar oluyor. ‘Kadro veriliyor’ gibi. Bizim hiçbir zaman söylemediğimiz, bazı değerlendirmeler yapılıyor. Sağlık Bakanlığı bünyesinde hemşire, asıl işçi çalışan olması gerekiyor. Siz hizmetli, temizlik elemanı diye alıp bu hizmeti gördürüyorsanız bu kabul edilemez. Kamuda aynı kurumda, aynı iş yerinde, bir taşeron işçisi bir de kamu işçisi çalışıyor. Aynı işi yapıyorlar birisi bin lira, birisi 3 bin lira maaş alıyor, yaptıkları iş aynı. Bir iş yerinde aynı işi yapan hem alt işveren, hem de asıl işveren işçisi olmayacak. Kamuda karmaşayı önlemeye, emeğin istismarını önlemeye dönük bir düzenleme taslağıdır bu getirdiğimiz. Kamudaki çalışan taşeron işçilerinin kıdem tazminatı güvence altına alan bir düzenleme getiriyoruz. Yıllık izinler, örgütlenme gibi bazı önemli hakları içeren bir düzenlemeyi inşallah Meclis’in gündemine bu yasama döneminde taşıyacağız.”
aa