BÜYÜKATAMAN: MAZLUMUN AHI, INDIRIR ŞAHI
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman,”Başbakan ve İmralı canisi küresel güçlerin perde gerisinden verdikleri ev ödevlerine binaen Türkiye’nin yıkım butonuna birlikte basmışlardır. AKP ile PKK derin bir ortaklık kurgusu altında rollerini ezbere oynayan iki zalim olarak söz kesmişler, yanlarına aldıkları postacı BDP’ye de bir o yandan bir buyana mektup taşıyan Kandil robotu görevini layık görmüşlerdir.”dedi.
Büyükataman’ın açıklaması şu şekilde:
Açılım denen ihanet süreciyle Türk milletinin birliğine dinamit koymaya gayret sarfeden AKP, Türk milletinden aldığı ah ile tepetaklak olmuş, boğazına kadar bataklığa gömülmüştür.“Mazlumun ahı, indirir şahı” misali hızla irtifa kaybeden AKP kadroları bundan ders almamışlar, PKK ile Oslo sonrası randevu evi aramaya devam etmiş, İmralı Canisi ile liseli aşıklar misali mektuplaşmaları sürdürmüştür. Gündemin yoğunluğundan istifade ederek bölücülükten tutuklu vekiller sessiz sedasız salıverilmiş, Türkiye’de Kürdistan adını taşıyan bir parti kurulmuştur.
Öte yandan AKP’nin yakın dostu ve gurur kaynağı Barzani yayınladığı yeni yıl mesajında büyük Kürdistan özlemini dile getirmektedir. AKP’den cesaret alan aşiret başı dünya Kürtlüğünün lideri imişçesine Türkiye, İran, Irak ve Suriye ile dünya genelindeki Kürtlere hitap ettiğini ifade etmektedir. Gelişmelerin seyrine baktığımızda bölücülüğün stratejik anlamda yeni bir safhaya geçiş göstermeye başladığı anlaşılmaktadır.
AKP’nin gizli gündemi karşısında milli bir duruş gösteren ve Türk milletinin bin yıllık kardeşliğini temelinde bozmayı planlayan çabalar karşısında sadece MHP ve Türk milletinin doğal lideri Genel Başkanımız Devlet Bahçeli durmaktadır.
Başbakan Erdoğan, BOP kulvarında İmralı canisi ve örgütüyle birlikte ektiği fitneyi şimdi çözüm olarak toplama arayışındadır.
Başbakan ve İmralı canisi küresel güçlerin perde gerisinden verdikleri ev ödevlerine binaen Türkiye’nin yıkım butonuna birlikte basmışlardır. AKP ile PKK derin bir ortaklık kurgusu altında rollerini ezbere oynayan iki zalim olarak söz kesmişler, yanlarına aldıkları postacı BDP’ye de bir o yandan bir buyana mektup taşıyan Kandil robotu görevini layık görmüşlerdir.
Başbakan ve canibaşının açtığı zulüm şemsiyesi altında biriken çözüm lobisi, bölücü talepleri zamana yayarak ve artan dozlarla aziz milletimize kabullendirmek için iş başı yapmışlardır. Bu lobi öylesine kalabalık, öylesine hırslıdır ki, kendilerine vaat edilen şan, şöhret ve statü yeminden dolayı iştahları kabarmış, vicdanları kapanmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak 12 Haziran 2011 seçimlerinden önce vatandaşımızı sıkça uyarmış, dört parçalı büyük Kürdistan hazırlıklarının yapıldığını ifade etmiştik. Sayın Genel Başkanımız 8 Aralık 2011 tarihinde, TBMM Genel Kurulu’nda 2012 Yılı Bütçe Kanun Tasarısı hakkında yapmış olduğu konuşmasında; “Bölgemizde Doğu Sorunu kapsamında; İran, Türkiye, Irak ve Suriye topraklarında dört parçalı Büyük Kürdistan planlanmaktadır ve bu adım adım ilerletilmektedir.” diyerek bu konuda milletimizi uyarmıştı. Milliyetçi Hareket bu konuya sıklıkla vurgu yapmış, ancak maalesef AKP hükümeti bu hayallere çanak tutmuştur.
AKP, Oslo görüşmelerini meşrulaştırmak, PKK’yı siyasete sokmak için yeni bir hareket başlatmıştır. Fırsattan istifade eden kurnazlıkla yıkım projesi adım adım uygulanmakta ve Türkiye uçuruma doğru hızla sürüklenmektedir. AKP, Türk’süz Türkiye planları yapmaktadır. Takip etmekte zorlandığımız hızla gündem değişmekte, ancak asıl takip edilmesi gereken ve milli birliğimizi tehdit eden hususlar gözlerden kaçırılmaktadır. İhanet senaryoları bitmek tükenmek bilmemekte ve Türk Milletinin bütünlüğüne kastedilmektedir.
Milletimizi böldürmeyeceğimizi gerekirse milletimizin bölünmesinin önünde göğsümüzü siper edeceğimizi dost düşman herkes bilmelidir.
İkbal yolunda hakikat çizgisinden çıkanlar, mağrurluklarıyla insanlığını tüketenler; para, servet ve şöhret kapanına sıkışarak iktidar körlüğüne tutulanlar Türk milletinin ayağına pranga geçirmek ve varlığına kast etmek için izansızca çaba sarf etmelerinin bedelini kesinlikle ödeyeceklerdir.
Milliyetçi Hareket’in aziz milletimiz lehine neleri göze alabileceğini tahayyül dahi edemeyeceklerdir.