Dolar 34,7503
Euro 36,6051
Altın 2.963,24
BİST 9.866,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 11°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
11°C
Hafif Yağmurlu
Çar 12°C
Per 14°C
Cum 14°C
Cts 16°C

Bitmez Bu Hayasızca Akın

Batı hayranlarından oluşan ihanet korosu yine devrede

Bitmez Bu Hayasızca Akın
01/03/2020 18:13 | Son Güncellenme: 28/11/2024 00:19
A+
A-

BİTMEZ BU HAYASIZCA AKIN

Batı hayranlarından oluşan ihanet korosu yine devrede.

Atatürk’ün vasiyetini gizleyen, Atatürkçülük maskesi ardından ihaneti destekleyen, gayri Türk unsurların her daim Türkiye’de sözcülüğünü yapmış ve halen de yapmakta olan kesimdir bunlar.

Birinci Dünya Savaşı yıllarında 7. Ordu komutanının Atatürk olduğunu bilmezler. 7. Ordu’nun Filistin ve Suriye’de mücadele verdiğinden de haberleri yoktur. Osmanlı dönemindeki Halep vilayetimizin Atatürk’ün bizlere vasiyeti olan Misak-ı Milli sınırlarımız içinde olduğu konusundan da bihaberdirler.

Bütün bunlardan haberi olmayanlar, Atatürk’ün, Halep’in Türkiye’ye ilhaki için verdiği emirlerden nasıl haberdar olabilsinler…

1919’da, Türkler İstiklal Harbi için Anadolu’da örgütlenirken, bunlar İstanbul’da Amerikan mandası mı yoksa İngiliz mandası mı olalım tartışmaları yapanların günümüzdeki torunlarıdır.

O günlerde Atatürk karşıtı olan, İstiklal Harbi’mizi başlatan Atatürk için “bir hayal peşinde koşuyor” diyenler, bugün de benzeri propagandaları sürdüren soy özürlülerdir.

Türkiye için “en ehven çare Amerikan Mandalığıdır” diyenlerin günümüzdeki versiyonudur. İsmet İnönü denilen korkak teslimiyetçi, Batı hayranı, mason uşağı ver kurtulcuların çatlak sesi, manda arayışçılarıdırlar.

Günümüzde TSK’nın Suriye’de ne işi var diyenler, yarın için Türk’lerin Anadolu’da ne işi var diyecek olanlara kapı aralayan dönme, devşirme, liberal siyonist, mason uşaklarıdır. Kriptolardır.

Türkiye’de değil de keşke Batı’da doğmuş olsaydık temennisinde bulunan, seceresi belirsiz, kılıç artığı eziklerdir bunlar.

Geçmişte olduğu gibi yakın geçmişte de Türkiye’nin Ankara’dan değil, Washington’dan, Londra’dan, Paris’ten, Tel-Aviv’den yönetilmesini arzulayan aşağılık kompleksli, özgüvensizlerin Suriye’de ne işimiz var çığlıkları, Allah nidaları ile bu toprakları Türk’lere vatan yapmış ecdadımızın soyundan gelmediklerine delalettir.

Hep milletinin karşısında, diğer devletlerin tahakkümü altında yaşama hayaliyle, devleti yıkma projelerinde payanda olanlar da bunlardır.

15 Temmuz’da başarılı olsalardı, Türkiye’ye girmek için Suriye’nin kuzeyinde bekletilmekte olan 20 bin PKK/YPG teröristinin orada ne işi vardı, onları orada kimler örgütledi demek yerine, TSK’nın Suriye’de ne işi var diyenler, Gaziantep’te, Diyarbakır’da, Mardin’de, Şırnak’ta, Hakkari’de, Van’da çıkartılmak istenen iç isyana destek amacıyla sınırlarımız dışında düşman takviye kuvvetlerinin bulundurulmasını arzulayan vatan hainleridir.

Emperyalist güçlerin Suriye’de kurmak istedikleri, Batı Kürdistan adını verdikleri tampon bölgeden sonra, Türkiye’nin Güneydoğu’sunda da Kuzey Kürdistan adı verilen benzeri bir tampon bölge kurulmasına onayda bulunacak azgın azınlıktır bunlar.

İzmir’in işgalinde Yunan kuvvet komutanlarını alkışlarla karşılayanlar ile Suriye’de ne işimiz var diyenler, bu milletin ezeli ve ebedi düşmanı, ceddi belirsiz kripto Türkümsülerdir.

İstiklal nedir, nasıl kazanılmıştır, bu uğurda neler feda edilmiştir, nasıl korunması gerekir gibisinden soruların cevabını bilmeyen bu kripto yapı, İstiklal Marşı’nın ilk satırını bile doğru okuyamaz. Hal böyle iken toplam on kıtasından da pek tabii olarak haberleri yoktur.

Hele bir kıtası vardır ki, aynen şöyle der İstiklal Marşı’nda…

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakin.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’in…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

İşte, İstiklal Marşı’nda yarın diye bahsedilen gün, bugündür.

1918’de Halep vilayetimizi bizden kopartıp, Suriye adını verdikleri, basına da kendi sömürge valilerini oturtukları kendi topraklamızda ne işimiz var diyenler, Güneydoğu’muzu bizden kopartıp bir başka sömürge valisini basına oturtmaya kalkışanlar ve onların yerli işbirlikçileri çok iyi bilmelidirler ki, en son Türk’ün de canı bedeninden çıkmadığı sürece, bu emellerine kavuşamayacaklardır.

Çakma Atatürkçü’lere hatırlatırım ki, “ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Atatürk’ün emirleri bizler için hala geçerlidir.

Emirler uyulması için verilir. Çiğnenmesi için degil…

Guşan Yediç