Dolar 32,3228
Euro 35,1013
Altın 2.301,52
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Ben Türk’üm, sizden biriyim!

25/05/2020 21:24 | Son Güncellenme: 26/05/2020 16:51
A+
A-

Ben Türk’üm, sizden biriyim!

Doğu Türkistan…
Yürek sızım…
Yine sızladı, hep sızladı….
Hep yazdık, bir kez daha yazalım..
Ne diyor Atsız Ata!
Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından…
Ömer Hamdulla, Doğu Türkistanlı bir yiğit…
Çin mezaliminden kurtuluşu Türkiye’ye gelerek yaşamış…
Ama ızdırabı bitmemiş; tekerlekli sandalyedeki anası orada…
Zindanlarda çürütülen ağabeyleri orada…
şimdi hasret çökmüş onların dramını dillendiriyor.
Mesajı “Benim Öyküm” diye başlıyor; sesini duyarabilmek için…
Gelin birlikte duyalım o feryadı:
“Ben Ömer…
Doğu Türkistanlıyım.
Çin işgalinden sonra kazanılmış / yeni topraklar anlamına gelen Sincan adı kullanıldığı için ilk an şaşkınlığa düşüyorsunuz, biliyorum. Oysa Doğu Türkistan hepimizin hamurunun karıldığı yer.
Anam, iki ağabey ve iki ablamla Doğu Türkistan’ın Korla şehrinde yaşıyorduk. Yaşıyorduk, diyorum çünkü şu an kim, nerede tam bir bilgi almak güç, hatta olanaksız.
43 yaşındaki ağabeyim Rozi Hamdullah, 37 yaşındaki ağabeyim Memet Hamdullah ile birlikte emlak işinde çalışıyor ve evin geçimini temin ediyorlardı.
Ağabeylerim Ekim 2017 ve Aralık 2017’de tutuklanıp yirmi beşer ve on beşer yıl hapse mahkum edildiler.
Tutuklanmaları ya da ceza almalarını gerektirecek hiçbir neden yokken en verimli yaşlarında yaşamdan koparılıp alındılar. Hücrelerde çinli gardiyanların önü alınamaz öfke ve nefreti ile baş başa kaldılar. Orada ne ile karşı karşıya olduklarını, ne gibi işkencelere maruz kaldıklarını bilmek bile istemiyorum.
Siz belki bilmiyorsunuz ancak ben hep duyardım dillere destan o ünlü Çin işkencesini.
Ağabeylerimin sahip oldukları tüm mal varlıklarına el konuldu. Restoranlar, inşaatlar, banka birikimleri… Hiçbirinin gözümde zerre değeri yok, yaşıyor olduklarını bilsem yetecek.
İki ablamla ilgili hiçbir haber alamıyorum. Diri ya da ölüler mi? Bir kampta ya da bir fabrikadalar mı? Çok acı çekiyorlar mı? Neler yaşamak zorunda kaldılar, hiçbir şey bilmiyorum. O kadar yoruldım ki acı çekmekten… Artık bilmek de istemiyorum.
Belki…
Anacığım…Atmış yaşında, tekerlekli sandalyeye bağımlı, birinin desteği olmadan hayatta kalamayacak durumda. Nerede, ne durumda bilmiyorum. Ağabeylerim tutuklandıktan sonra hiçbirinden haber alamadım. Gidemiyorum, gelemiyorlar…
Biliyor musunuz, tüm bunlar yaşanmadan önce tüm gençler gibi benim de hayallerim, yaşam hedeflerim vardı.
Nedense yarını bile düşünmek gelmiyor içimden. Geçmişini yitiren, geleceğine sarılamıyor ne yazık ki…
Ben Türk’üm! Ben Uygur Türk’üyüm. Sizden biriyim.”


Ne yazarsın ne çizersin
Yollar ırak der geçersin
Gel desem de gelemezsin
Cemalin göster bari
Bayramdan bayrama… Bayramdan bayrama…
Bu dram artık bitsin… Doğu Türkistan hürriyetine kavuşsun…
Ömerler ağlamasın.
Gökbayrak dalgalansın…

Ramazan DURMUŞ

ETİKETLER: