Dolar 32,3717
Euro 34,9902
Altın 2.326,00
BİST 9.097,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 19°C

BAHÇELİ, DAVUTOĞLU’NU SİYASET ÇÖPLÜĞÜNE GÖMDÜ

A+
A-

MHP Lideri Devlet Bahçeli, geride bıraktığımız Salı günü AKP grubunda konuşan ve kendisine “Tunceli Türkiye’nin bir vilayeti mi? O zaman bu söylediklerini Tunceli’de söyle, cesaretin varsa.” diye seslenen Ahmet Davutoğlu’na dün adlığı kararla tokat gibi bir cevap vermiş oldu.

Devlet Bahçeli yarın, yani 28 Kasım’da Tunceli’ye gideceğini ve Tuncelililerle buluşacağını açıkladı.

“Tunceli’ye ecdat yadigarı kutlu kardeşlik mirasını daha da güçlendirmek için gideceğim. Tunceli’de kucaklaşmak, özlem gidermek, fitne ve fesat tohumlarını çürütmek için olacağım. Ve yüksek dağların üzerinde bir kartal yuvası gibi duran Tunceli’de Türkiye’nin bekası, Türk milletinin birlikte yaşama iradesine destek vermek için bulunacak, Ankara’daki sözlerimi tekrarlayacağım.” ifadeleri ile ziyaretinin esasını belirten Devlet Bahçeli, Ahmet Davutoğlu’na rest çekmekten öte esaslı bir ders verdi.

Lafı uzatmanın âlemi yok.

Devlet Bahçeli’nin dün Tunceli’ye gitme kararını alması; Ahmet Davutoğlu’nu siyaset çöplüğüne gömdüğü gün olarak çoktan tarihe geçmiştir.

Akademisyenliğinin değerlendirmesini varsın akademik çevreler yapsın. Ancak şurası kesin ki, Ahmet Davutoğlu’nun siyasetin “S’sinden” dahi bihaber olduğu, anlamadığı son derece açık.

AKP ve iktidarın başına geçtiği 3 aydan beridir, yaptıkları ve söyledikleriyle bunu adeta ispatlamıştır.

Zihninde var olan; devleti kurtaran ve kuran “Türk Milliyetçiliği” düşmanlığı ve sözüm ona “hesaplaşma” arzusu, siyaset cehaletiyle birleşince Ahmet Davutoğlu’nun MHP karşısında biçare kalması kaçınılmaz oluyor.

Zira kendi fikir sisteminin Türk Milliyetçiliği karşısında hiçbir kudreti, tutar dalı yada herhangi bir esası olmadığından, esamisi de okunmadığından Davutoğlu’nun içerisinde düştüğü acınası halden kurtulması imkansızlaşıyor.

Daha önce terörist Rıza üzerinden “özür seansları” düzenlemeye yönelik hakikatleri çarpıtan ve bu doğrultuda Devlet Bahçeli’nin “Ehli Beyt ile ülkeyi bölmeye yeltenmiş bölücülerin bir arada gösterilemeyeceği” sözleri karşısında afallayıp, ne yapacağını bilemeyen Davutoğlu şimdi kendisini öyle bir hale soktu ki, sırf bu durumu bile üniversitelerde Siyaset Bilimi bölümlerinde ders niteliğinde okutulur.

Genel Seçimlere şunun şurasında sayılı aylar kalmışken, “başkanlık” hayalleriyle yanıp tutuşan Recep Tayyip Erdoğan da herhalde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Davutoğlu’nu siyaseten rezil etmesinin ardından Kaç-AK sarayı ahlar ve vahlarla inletiyordur…

Zira Ahmet Davutoğlu ile AKP’nin Genel Seçimlerde, özellikle de Devlet Bahçeli ve MHP’nin karşısında tutunabilmesi son derece zordur ve git gide de imkânsızlaşmaktadır.

İşte buna paralel olarak Erdoğan’ın hayalleri de suya düşüyor.

Davutoğlu elini nereye atsa, hangi meseleye girse, çare olmuyor ve Devlet Bahçeli kendisini tabir yerindeyse “kiriştek” misali çevirip ortaya atıyor.

Unutmadan, Sayın Bahçeli’nin geride bıraktığımız Salı günü meclis grup toplantısında Alevi İslam inancına mensup olan vatandaşlarımızın beklentileri ile ilgili MHP’nin görüşlerini açıkladığı 10 maddelik önerinin Aleviler nezdinde büyük bir heyecan uyandırdığını ve takdirle karşılandığını söylemeliyim.

Yakın çevremde bulunan Alevi arkadaşlarım ve sosyal medyadan tarafıma ulaşan çok sayıdaki yorumlar bunu gösteriyor.

MHP, Alevilerin sorunlarıyla ilgili yapmış olduğu bu çıkışla Türkiye’yi etnisitenin yanında, mezhepsel temelli ayrıştırma girişimlerini de boşa çıkarmış oldu.

Şimdiden siyasetin çöplüğüne bıraktığı Davutoğlu’nun ve ağzından çıkan sözleri kulağına fısıldayanların oyunlarını da böylelikle bozdu.

Tunceli’ye gitme kararı ile birlikte bu duruş ve öneriler düşünüldüğünde MHP’nin neden Türkiye’nin temeli ve çimentosu, Devlet Bahçeli’ninse milletin tek ümidi olduğu sizce de bir kez daha kesinlik kazanmıyor mu?

İsmail Özdemir/Ortadoğu