ALA: CIDDI BIR CASUSLUK OLAYIDIR
İçişleri Bakanı Ala, “böcek operasyonu”na ilişkin, “Bir ülkede başbakanın ofisine bu tür cihazları yerleştirmek tabi ciddi bir casusluk olayıdır” dedi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla başlatılan “böcek” operasyonuyla ilgili olarak, “Bir ülkede başbakanın ofisine bu tür cihazları yerleştirmek tabi ciddi bir casusluk olayıdır. Kimlere o bilgiler aktarılmıştır, kimler için çalışılmıştır, kimler organize etmiştir, arkasında ne var, önünde ne var? Bunlar da ayrıca çalışılmaktadır” dedi.
ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Ala, temaslarını AA’ya değerlendirdi.
Washington temasları kapsamında ABD Adalet Bakanı Eric Holder, İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson ve ABD Başkanı Barack Obama’nın İç Güvenlik ve Terörle Mücadele Danışmanı Lisa Monaco ile bir araya geldiğini ve Kongre’de de görüşmelerde bulunacağını belirten Ala, muhataplarıyla bölgedeki, dünyadaki ve Türkiye-ABD arasında ilişkilerdeki güvenlikle ilgili konuları değerlendirdikleri bilgisini verdi.
Ala, Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede, dünyayı etkileyen önemli gelişmeler olduğuna işaret ederek, “Bu gelişmelerin bütün dünyadaki yansımasının çoğu burada da oluyor ve Türkiye ve ABD’yi çok yakından ilgilendiren gelişmeleri birlikte değerlendirmek zorunluluk arz ediyor. Birlikte yapılabilecek olanlar, alınabilecek tedbirler ve ülkelerimizi etkilemesi bakımından yapabileceklerimiz, hepsi değerlendirmenin içerisinde” ifadesini kullandı.
Görüşmelerinde Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün yaydığı tehdidin gündeme gelip gelmediğine yönelik soru üzerine Ala, Türkiye’nin bölgeyi daha iyi bildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Elbette birbirimizle paylaşacağımız bilgiler, birbirimize yapacağımız katkılar var. Bu terörle ve terörist organizasyonlarla mücadelede, dünyanın önemli bir kısmı belirli noktaya geldi, birçok konuda ortak değerleri paylaşıyor. Bu zaviyeden bakıldığından iki önemli ülke olarak Türkiye ve Amerika’nın birlikte hareket etmesi gereken çok sayıda konu var ama tabi ki iki ülkenin de kendi çıkarlarını önceleyerek bunu yapması gerekiyor. Bu konuda hem fikiriz. Bu konuda her iki ülke kendi ortak çıkarlarını belirleyerek, iki ülke içinde kendi çıkarlarının buluştuğu noktayı baz alarak işbirliği yapma konusunda herhangi bir tereddüt yok”.
“ABD ile ilişkiler son derece seviyeli, standardı yüksek ve köklü”
Ala, bir soru üzerine, “Biz buradayken Temsilciler Meclisi’nde Türkiye’yle ilgili, oradaki Hristiyan azınlığın mal varlıklarına ilişkin bir olumsuz tasarı gündemdeydi. Onu süresiz olarak ertelediler, bu olumlu bir gelişme ama Türkiye’nin imajının olumsuz anlamda dezenformasyona tabi tutulduğu gerçek. Onun önemli bir kısmını da Türkiye’de beslenmiş, Türkiye’ye karşı sorumlulukları olan insanların enformasyonundan kaynaklanıyor” dedi.
Bu durumun vatanseverlikle bağdaşmadığını belirten Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önemli olan kendi yaptıklarımızı, kendi dilimizle ve özgüvenimizle dünyadaki enformasyon devrimini de dikkate alarak gelişmelerin anında başka ülkeler tarafından da izlenebildiğini, başka ülke vatandaşları tarafından da değerlendirmeye tabi tutulduğunu dikkate alarak, böyle bir çağda, kendi kamu diplomasimizi kendimiz yürütmeliyiz. Eğer başka alanlara bırakırsak, bizde olan biteni kendi bakış açılarıyla yansıtıyorlar, çoğu ülkede doğru olmayan yansımalar oluyor. Gerçeği yansıtmıyor. Gerçeğin ne olduğunu, eksikliklerimizi de belirterek başka ülkelerde başka insanlarla paylaşmalıyız. Kendimizi doğru anlattığımızda da doğru yansımalar bulduğumuzu da gözlemliyoruz. Burada üzerimize düşeni yeterli bir biçimde yapmalıyız. Bu bakımdan ben dünyanın farklı yerlerinde Türkiye ile ilgili temasların, anlatımların çok etkili olduğunu görebiliyorum.”
Ala, Türkiye’nin AB ülkeleri veya ABD ile arasındaki ilişkilerin son derece seviyeli, standardı yüksek ve köklü ilişkiler olduğuna işaret ederek, “Aslında bu ilişkilerin yanlış, eksik olduğunu ya da olumsuza doğru gittiğini söyleyenler, ilişkilerin öyle gitmesini isteyenler. Yani bir gerçeği, realiteyi icra etmiyorlar, kendi zihinlerindeki arzularını ifade ediyorlar” diye konuştu.
Bunların Türkiye’yi karalamaya yönelik dezenformasyon süreci olduğunu ifade eden Ala, “Bunlar, Türkiye’nin elde ettiği başarıları olumsuzlaştırmaya yönelik çabalardır. Çünkü Türkiye kendi bölgesinde başarılarına başarı kattığı zaman, orada Türkiye gibi ülkelerin başarısızlığından çıkar sağlayan grupların ve kişilerin, ülkelerin rahatsız olması söz konusu. Bu doğaldır, bunu anlayışla karşılayıp, bunu görüp gereğini yapmak lazım. Kesinlikle onların değerlendirmeleri kendi zihinlerindeki olumsuzlukların açığa çıkmasıdır. Yoksa bir gerçeğin ifadesi olarak yanlış olur” diye konuştu.
“Ciddi bir casusluk olayıdır”
İçişleri Bakanı Ala, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla başlatılan “böcek” operasyonuna yönelik soru üzerine de konunun daha önce kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlatarak, şunları ifade etti:
“Bu çok ciddi, vahim bir hadiseydi ve ondan beri hem idari yönden hem de teknolojik bütün araştırmalar, değerlendirmeler, incelemeler müfettişlerce yapıldı. Sonra adli makamlara gönderildi ve adli makamlarla kendi soruşturmalarını, kendi değerlendirmelerini yaptıktan sonra kararlarını verdiler ve bu sonuç ortaya çıktı. Gelişmeleri izleyeceğiz. Önemli bir husustur, yani bir ülkede başbakanın ofisine bu tür cihazları yerleştirmek tabi ciddi bir casusluk olayıdır. Kimlere o bilgiler aktarılmıştır, kimler için çalışılmıştır, kimler organize etmiştir, arkasında ne var, önünde ne var? Bunlar da ayrıca çalışılmaktadır. Kamuoyunun bildiği bir konuydu, olgunlaştı ve adliye bakımından da soruşturmalar tamamlandı ve bu sonuç elde edildi”.
Ala, “böcekleri yerleştirenlerin, bu organizasyonu yapanların, başından bu yana belli olduğunu” belirterek, “Ama arkalarında kim var, nereye kadar gidiyor, kimlerle paylaşıldı, bütün bunlar şimdi elde edilen bilgilerin yanında sorgulama, yargılama bitinceye kadar elde edilecek bilgilerle desteklenecektir ve sonucu yargı verecektir” diye konuştu.
Suç işlenmişse ve ortadaysa o suçun soruşturulması ve neticelendirilmesi devletin, devlet görevlilerinin öncelikli görevi olduğunu dile getiren Ala, “Biz bu tür suçların işlendiğini biliyoruz, o nedenle işleyenlerle ilgili suç tespit edildikten sonra, suçu işleyenlerle ilgili soruşturmalar yapılıp neticelendirilecektir. Prosedür işliyor” değerlendirmesinde bulundu.
aa