Dolar 34,6306
Euro 36,5001
Altın 2.930,28
BİST 9.646,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 12°C
Az Bulutlu
İstanbul
12°C
Az Bulutlu
Çar 12°C
Per 14°C
Cum 16°C
Cts 14°C

AKP’LI ÇELIK: SILAHLA ELDE EDILECEK HAK YOKTUR

AKP’LI ÇELIK: SILAHLA ELDE EDILECEK HAK YOKTUR
27/04/2013 19:20
A+
A-

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Türkiye’de artık hiç kimsenin hak aramak, hürriyet aramak, kimliğini korumak, dilinin önündeki yasağı kaldırmak, demokrasinin önünü açmak için ‘ben silaha başvuruyorum’ şeklindeki bir bahaneye sarılmasının imkanı kalmamıştır” dedi.Partisinin Sakarya İl Teşkilatı tarafından Adapazarı Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Çözüm Süreci Konferansı’nda konuşan Çelik, milletin ırkçı, mezhepçi ve bölgecilik anlayışıyla tanımlanmasının milletin büyüklüğünün, demokrasi anlayışının, adalet arayışının ve milletin coğrafyasında etkili bir millet olmasının önünde en büyük engeli oluşturacağını ifade etti. ‘Bu sürecin sonucunda ne vereceksiniz?’ şeklinde sorular sorulduğunu anımsatan Çelik, şunları söyledi: “İşte görüyorsunuz, verilen bir şey yok. Devlet dimdik ayakta duruyor. ‘Türkçe resmi dil olmaktan çıkacak mı?’ diye soruluyor. Türkçe, Arapça, Kürtçe, Gürcüce, bunların hepsi bizim nazarımızda kıymetlidir. Muhteremdir. Niçin? Çünkü hepsini Allah yaratmıştır. Allah’ın yarattığı tüm diller Allah’ın ayetleridir. Bizim inancımız açısından, değerlerimiz açısından hepsi mübarektir. Hiçbir dili yasaklama hakkımız yoktur. Bir dilin yasaklanması demek, bir dilin baskıya uğratılması demek Allah’ın yarattığı bir ayetin ortadan kaldırılması teşebbüsüdür. Ama bu büyük coğrafyada Türkçe hepimizin ortak iletişim dili. Dolayısıyla bu bizim için ortak iletişimimiz, aramızdaki kaynaşmanın sağlanması açısından çok büyük bir zenginliktir. Resmi dilin Türkçe olmaktan çıkartılması şeklinde ki iddiaların hepsi kara propagandadır. Özerklik, federasyon şeklinde bazı şeyler soruluyor. AK Parti’nin gündeminde, özerklik federasyon, ya da bu tip kavramların hiçbirinin yeri yok. Türkiye’de federasyon olmamasından, özerklik olmamasından kaynaklanan bir sorun yoktur. Başka ülkelerin kuruluşundaki modeller alınarak Türkiye’ye uygulanması hiçbir zaman sağlıklı sonuçlar vermez.”

 

“TÜRKİYE’DE SİYASET YOLUYLA ELDE EDİLEMEYİP, SİLAHLA ELDE EDİLECEK BİR HAK YOKTUR”

Ülkede demokratikleşme yolunda bu kadar adım atılmışken artık hiç kimsenin hak aramak, hürriyet aramak, kimliğini korumak, dilinin önünde ki yasağı kaldırmak, demokrasinin önünü açmak için ‘ben silaha başvuruyorum’ şeklindeki bir bahaneye sarılmasının imkanının kalmadığını vurgulayan Çelik, “Türkiye’de siyasal katılma yolları açıktır. Türkiye’nin demokrasisi her gün yükselen bir standarta kavuşmaktadır. Temel hak ve hürriyetleri herkesin kendini rahatça ifade edebileceği, kendi dilini rahatça konuşacağı, kendi kültürünü rahatça geliştireceği, kendi kimliğini rahatça ortaya koyacağı bir aşamaya gelmiştir. Bölgede Arap devrimiyle 300 yıllık dengeler değişiyor. Hiç kimse ‘benim silahla elde edeceğim hak vardır’ diyemez. Türkiye’de siyaset yoluyla elde edilemeyip, silahla elde edilecek bir hak yoktur. Ülkenin demokrasi standartları, milletimizin olgunluğu tüm bu bahaneleri boşa çıkarmıştır.” diye konuştu.

Geçmişte terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları dışına çıkma iradesi gösterdiğinde çekilme sürecinin sabote edildiğini kaydeden Çelik, şunları söyledi: “Silahlı unsurlar nasıl çekilecek, ülke dışına nasıl çıkartılacak? Sınır dışı operasyonları hükümet direktifiyle olur. Türkiye Cumhuriyeti toprakları içerisinde de terör örgütüne karşı operasyonlar valiliklerin koordinesindedir. Geçmişte terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları dışına çıkma iradesi göstermişken, ‘ben çekiliyorum’ demişken, çekilirken çeşitli saldırılara uğramışlar. Netice itibariyle çekilme süreci sabote edilmiştir. Bunun arka planı çok geniş. Bir gazetede görülmekte olan Ergenekon davalarıyla ilgili birisinin bir diğeriyle yaptığı bir konuşmanın kaydı yayınlanmıştır. Biz iktidara gelmeden bir müddet evvel. İktidara geleceğimiz de belli. Gazetelere yansıdığı için söylüyorum. Bugün içeride olan asgari bürokrasinin üst kademesinden bir tanesi kendisiyle görüşen birisine ‘Bu PKK ülke toprakları dışına çıkacakmış. Bir kısmı içerde kalsın. AK Parti’nin iktidara gelme ihtimali var. Onlara karşı lazım olur’ diye bir ifadede bulunuyor. Bu ilişkiler giderek daha da deşifre oldu. Kimin eli kimin cebindedir. Kim kimi kullanmıştır. Bu ülkede gayri meşru, gayri ahlaki ve gayri yasal bir biçimde terörle mücadele adı altında yapılan işlerle, terör örgütünün yaptığı işler arasında ne tür bağlantılar vardır. Her geçen gün daha da çok ortaya çıkıyor.”

Terörle mücadelenin en çok kendi hükümetleri döneminde olduğunu ifade eden Çelik, “Çünkü bunu yasal zemine çekmişizdir. Meşru zemine çekmişizdir. Teröristle vatandaşı ayırmışızdır. O zaman daha etkili bir mücadele ortaya koyulmuştur.” şeklinde konuştu.

CİHAN