AKINCI’DAN KIBRIS ÇIKIŞI; HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum lider Anastasiyadis ile 16 Nisan’daki görüşmenin bir müzakere olmayacağını ve sürecin Crans Montana’da bırakıldığı yerden aynen başlamasının da söz konusu olmadığını belirtti. Akıncı, buluşmanın, durum tespiti niteliğinde olacağını belirterek, “Hem anlamak, hem de anlatmak istiyoruz. Eminim Rum lider de aynı duyguları paylaşıyor” dedi.

AKINCI’DAN KIBRIS ÇIKIŞI; HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Eğer herhangi bir şey olacaksa, asla eskisi gibi olmayacak. Eski süreç kapanmıştır. Geçmişe ait bir olaydır. O çerçevede 50 yıl geçti. Ucu açık süreçlerin bizi bir yere götürmediğini, götürmeyeceğini gördük. Geleceği ortaklaşa şekillendirme iradesi var mı, fikir birliği söz konusu mu, temel vizyonumuz aynı mı, ortak modalitelerde anlaşabilecek miyiz, bunları konuşacağız” dedi

RUM LİDER İLE YEMEKLİ GÖRÜŞME

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Marmara Grubu Vakfı’nın davetlisi olarak, 21. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne katılmak üzere İstanbul’a heraketinden önce basın açıklaması yaptı. Basın mensuplarının 16 Nisan’da  yemekte buluşacağı Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile gerçekleşecek görüşme ile ilgili sorular yönelttiği Cumhurbaşkanı Akıncı, “Rum tarafında da, bizde de seçimler vardı. Seçimler bitti. Seçimlerin ardından Sayın Anastasiadis yeniden görev üstlendi. 10 ay önce bırakılan noktada söylenenlerle, seçim süreci boyunca söylenenler acaba seçimlerden sonra baş başa yapılacak görüşmede aynen muhafaza ediliyor mu, yoksa daha farklı bakış açıları gelişebilecek mi? Bunları açık yüreklilikle konuşabilmek için bir araya geleceğiz” dedi.

‘HEM ANLAMAK, HEM DE ANLATMAK İSTİYORUZ’

Gerçekleşecek görüşmenin kesinlikle bir müzakere olarak algılanmaması gerektiğini belirten Akıncı, ‘anlamak’ ve anlatmak’ için bir araya geleceklerini söyledi. Görüşmenin kısaca bir durum tesbiti olarak değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Akıncı, şöyle konuştu:

“1968’den günümüze 50 yıl geçmiştir. Bu kadar uzun sürelerle aynı çerçevede sonuçsuz, ucu açık süreçlerin bizi bir yere götürmediği, götürmeyeceği çok nettir. Geleceği ortaklaşa şekillendirme iradesi var mı, bunun için olması gerekenler konusunda şimdi bir fikir birliği söz konusu mu? Temel vizyonumuz çakışabilecek mi? Ve eğer öyleyse modalitelerde anlaşabilecek miyiz? Bu çerçevede bir görüş alışverişi olacak. Kısacası bir durum tespiti yapacağız. Hem anlamak, hem anlatmak istiyoruz. Bu buluşmanın çerçevesi bu şekildedir. Ben inanıyorum ki aynı duyguları Sayın Rum lider de taşımaktadır. O da bunun bir müzakere olmadığının bilincindedir. O da eminim hem anlatmak hem anlamak isteyecektir. Bunun için birbirimizi dinlemeli ve bir birimize anlatmalıyız.”