“OPERASYON İZNİ VERMEME TALİMATI TERÖR ÖRGÜTÜNÜ KORUMAKTIR”
Siyasiler valilere talimat vermek suretiyle operasyon yaptırmadığını belirten Vural, “Maalesef askerimizin, polisimizin elini kolunu bağlamışlar. Terör örgütünün silahlarıyla onların şehit olmasının önünü açmışlardır. Bu bizatihi bir terör örgütünün bölücü terör örgütü PKK’yı korumak ve kollamaktır. Terörle mücadele edenlerin ellerini kollarını bağlamak teröre destek vermektir. Bunu cumhurbaşkanıda söylüyor. Konuşmasında bunu söyledi. Anlaşılmıştır ki bu dönem içerisinde PKK terör örgütünü koruyup kollayanın kim olduğunu, terörle mücadele edenlerin ellerini kollarını bağlayanların kim olduğunu, operasyon yapma taleplerine hayır demekle kimlerin bunları yaptığını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bunun hesabı sorulacak. Bunun hesabı sorulacak. Buradan savcılara sesleniyorum. Ey savcılar işte itiraflar ne bekliyorsunuz. Ne bekliyorsunuz.” diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi.
Bir gazetecinin, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geçtiğimiz yıl sadece Şırnak’ta 100’ün üzerinde operasyon yapma talebinde bulunduğunu bunları geri çevrildiği hatta 15 resmi talebe olumlu-olumsuz cevap verilmediği haberleri medyada yer aldı. Neler söylersiniz?” sorusuna Vural, “Terör örgütüne yönelik operasyonları yapmama talimatı vermek bizatihi PKK terör örgütünü korumak ve kollamaktır. Kanunlarımıza göre bir terör örgütü ile mücadele etmek kamu görevlilerinin millet tarafından yerine getirmesi gereken bir görev olmakla birlikte maalesef siyasiler valilere talimat vermek suretiyle operasyon yaptırmamışlar ve maalesef askerimizin, polisimizin elini kolunu bağlamışlar. Terör örgütünün silahlarıyla onların şehit olmasının önünü açmışlardır. Bu bizatihi bir terör örgütünün bölücü terör örgütü PKK’yı korumak ve kollamaktır. Terörle mücadele edenlerin ellerini kollarını bağlamak teröre destek vermektir. Bunu cumhurbaşkanıda söylüyor. Konuşmasında bunu söyledi. Anlaşılmıştır ki bu dönem içerisinde PKK terör örgütünü koruyup kollayanın kim olduğunu, terörle mücadele edenlerin ellerini kollarını bağlayanların kim olduğunu, operasyon yapma taleplerine hayır demekle kimlerin bunları yaptığını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bunun hesabı sorulacak. Bunun hesabı sorulacak. Buradan savcılara sesleniyorum. Ey savcılar işte itiraflar ne bekliyorsunuz. Ne bekliyorsunuz. Türkiye’de hukuk devletini koruyacak kimdir. Milletin hukukunu koruyacak kimdir? O bakımdan bu konuda MHP’nin 2013’de yaptığı suç duyurusu vardı. Takipsizlikle sonuçlandırıldı. Tekrarladık. Bütün bunlar ortaya koyuyor ki, görevinin yapmayan kamu görevlileri görevinin yapmayın diyerek talimat veren siyasiler PKK terör örgütünü suç örgütünü korumuş ve kollamışlardır.” cevabını verdi.
SANDIK VE SEÇMEN GÜVENLİĞİNİ TEMİN ETMESİ GEREKEN DAVUTOĞLU’NUN BAŞKANLIĞINDAKİ SEÇİM HÜKÜMETİDİR
Başka bir gazetecinin, “Ahmet Hakan’a yapılan saldırıda araştırmalar sonucu 4 kişiden 3’ünün AKP’ye üye olduğu iddiası var. Neler söylersiniz?” sorusuna Vural, “Ahmet Hakan’a yapılan saldırı sistematik bir şekilde medyaya yönelik susturma operasyonlarının bir parçasıdır. Medyayı ele ele geçirmek isteyenler, ihale havuzlarında kurdukları yapı ile bazılarını ele geçirip bazılarını da sopa ve ceza ile susturma yoluna gitmişlerdir. Ahmet Hakan’a yapılan saldırıda sistematik bir şekilde medyayı susturma, halkın haber alma özgürlüğünü engellemek suçudur. Seçim öncesinde bunun yapılması medyayı susturarak korkutarak vatandaşların hür tercihlerinin basında yer almasını engellemektir. Bu bir demokrasi darbesidir. Açıkçası amaç ve hedef budur. Düne kadar yallah bismillah deyip trump towerları birlikte açanların her seçim döneminden medyayı susturmak için bu girişimlerde bulunulması amaç ve hedefinin doğrudan doğruya gerçeklerini öğrenmesinin önünün kesilmesi olduğu açık ve nettir. Bunların sicilleri kabarık. Çeşitli suçlardan da suç dosyası kabarık olduğu gibi bir partiye üye oldukları da açık. Azmettiren kimdir acaba. Bu konuda hedef gösteren kimdir. Hangi siyasilerdir kimlerdir. Cumhuriyetin savcıları Türkiye’de hukuk devletinin gereğini yapması gereken savcılar umarım bu azmettirenlerin söylemleriyle basını hedef gösterenlerin yazarları hedef gösterenlerin kimler olduğunu tespit eder bunlarla ilgili müzekkereleri bir an önce yapmak suretiyle inşallah bu konuda hukuk nezlinde hesap sorma dönemi başlar. Bunlar yalnız değil bunları yönlendiren bir siyasi irade var. bu siyasi terör örgütünün yaptığı hain saldırılar neticesinde şehitlerimize vatandaşımızın duyduğu tepkileri Doğu ve Güneydoğuyu insanlarımız üzerine sevk etmek isteyenler bunları da açıkçası belli siyasi sembolleri kullanmak suretiyle bir başka siyasi parti ile ilişkilendirmek isteyenler bütün bunlarla ilgili bu siyasilerle ilgili bir hesap sorma döneminin başlaması gerektiği açık ve net.” cevabını verdi.
“Sandık taşıma tartışması devam ediyor. Neler söylersiniz?” sorusuna Vural şu cevabı verdi: “Sandık koyamadığın yerde milli irade yoktur, milli egemenlik yoktur. Vatan toprağını alıp kaçıranlar milli savunma bakanı iken sıvışmayı başarıyla yerine getirdik diyerek birde üstüne üstlük bunun üzerine şükür namazı kılanlardan ne beklersiniz. Yakın da Hakkari’yi de taşırlar Konya’ya yazık günah. Demokrasi hür ve serbest tercihlerle milli iradeyle oluşur. Vatandaşımızın hür ve serbest tercihlerini yerine getireceği yer sandıktır. Sandıkta sandığını güvenliğini sağlayamayanlar seçmenin güvenliğini sağlayamayanlar egemenliği terör örgütlerine şiddete baskıya terk etmiş demektir. Bu Türkiye’nin yönetilemediğini ortaya koymaktadır. Anayasamıza seçim kanunlarına göre bir sandık nerede kurulması gerekiyorsa orada kurulmalı ve vatandaş nerede oy kullanması gerekiyorsa orada oy kullanmalı. Sandık ve seçmen güvenliğini temin etmesi gereken Davutoğlu’nun başkanlığındaki seçim hükümetidir.”
cihan