“MHP, AKP’NİN YEDİĞİ HER HARAM LOKMANIN HESABINI SORACAKTIR”
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman “MHP, AKP’nin yediği her haram lokmanın hesabını soracaktır.” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman “Ülkede artan yolsuzluklar ve Erdoğan’ın Sarayına” ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Büyükataman’ın açıklaması şu şekilde:
Cumhurbaşkanı, kendine yaptığı sarayı savunurken “Bizden sonra gelen nesillere bizden öncekiler acaba ne bıraktılar diye sorduklarında bıraktığınız bir eseriniz var mı? Bu soruyu soranlara bir cevap vermek gerektiğinde işte bu cevabı bu duruşu ile bu saray verecektir. İstanbul’da bir Dolmabahçe Sarayı’mız var hâlâ onunla övünürüz. Eleştiriler umurumuzda değil.” derken, TOKİ, Erdoğan’ın sarayı ile ilgili“Maliyetini açıklarsak ekonomi zarara girer.” demektedir. Firavun Sarayı misali bu israfı vicdan sahibi hiç kimse kabul etmeyecektir.
Cumhurbaşkanının örnek verdiği Dolmabahçe sarayı tam bir israf ve çöküşün sembolüdür. Ülke borç batağında kıvranırken yapılan bu lüks saray ülke ekonomisinin çökmesine neden olmuştur. Yine Dolmabahçe Sarayı, Düyun-ı Umumiye’nin sebeplerinden biridir. Osmanlı en ihtişamlı günlerini bir kara çadırdan yönetilirken yaşamıştır. Osmanlı en ihtişamlı günlerini bir kara çadırdan yönetilirken yaşamıştır. Dolmabahçe Sarayı, Osmanlı’nın sembolü değildir.
Adına Ak-saray denilen ucube yapı da asla bu milletin sembolü olamaz. Olsa olsa 17 ve 25 Aralık olarak tarihe geçen, yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin sembolü olur.
AKP’nin ilkel ve yozlaşmış siyaset mantığının acı sonuçları her alanda hissedilmektedir. Bu zihniyetin 12 yılı deviren müflis politikaları aziz milletimizi canından bezdirmiştir.
AKP; yokluk, yoksulluk, yolsuzluk ve yasak haline gelmiştir. AKP; işsizlikle, rüşvetle, adaletsizlikle, üretimsizlikle iç içe geçmiş, borç, faiz, rant, sömürü üzerine siyasetini bina etmiştir. Görüyor ve yaşıyoruz ki, aziz milletimiz kronik ve kısır döngüye binen ekonomik sorunlara mahkûm edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşine rastlanmayan bir yolsuzluk örneğine AKP hükümetleri döneminde şahit olunmuştur. Vatandaşımız 12 yıldır ne yazık ki her geçen gün bir önceki günü arar hale gelmiştir. AKP sayesinde, yolsuzluklarla anılan, yolsuzlukların adeta marka haline dönüştürüldüğü bir Türkiye’de yaşamaktayız.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2014 Dünya Yolsuzluk Algısı Endeksi açıklanmıştır. Bu raporda Türkiye 175 ülkede yapılan araştırmalar sonucunda 64’üncü sırada yer almıştır. Geçtiğimiz yıl 53. sırada olan Türkiye’nin 11 sıra birden yolsuzlukta yükselmesi dikkati çekmiştir.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2014 yolsuzluk listesinde, ne yazık ki ülkemizin yolsuzluklarla anılan bir ülke olduğu net bir şekilde görülmektedir.
Siyasal olarak sağlam temeli olmayan ülkelerde yolsuzluğun artış gösterdiğine dikkat çekilen raporda, “Bu tür ülkelerde basın özgürlüğü kısıtlamaları en yüksek oranda olurken, şeffaf para akışı ve finansal güçlü kontrol ve karar mekanizmasının en alt düzeyde olduğu tespit edilmiştir.” denilmektedir.
M. Akif Ersoy’un deyimiyle;
“Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız:
Böyle kansız mıydı -haşa- kahraman ecdadınız?”
Cumhuriyetin bütün kazanımları satıp savılmıştır. 80 yılda yapılanlar 10 yılda heba edilmiştir. Bu millet yatacak kalkacak Erdoğan’ın kibri, müsrifliği, azgınca yaptığı harcamalar için mi çalışacaktır?
Millet fakir ve bitap haldeyken, işsizlik ve çaresizlik almış başını gidiyorken, Cumhurbaşkanı olan zat, nasıl ve ne hakla katrilyonları kendi sefahati uğruna pervasızca kullanmaktadır?
Türkiye ekonomik ve siyasi anlamda istila edilmiş, iflas sınırına dayanmıştır.
İkinci bir Duyun-u Umumiye rezaleti yaşanmadan AKP gitmelidir.
“Kurd uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi.
Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.
Lakin, aşk olsun ki, aldırmaz otlarmış eşek,
Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!
Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı…
Hasmı, deren, çullanırmış yutmadan son lokmayı!…”
AKP son lokmayı kar sayacak. Ancak MHP, AKP’nin yediği her haram lokmanın hesabını soracaktır.