Otizm tedavisinde yeni umut

Ankara da Refleksoloji tedavisiyle otizimde tedavinin olduğunu ve otizimin genelenin genetik bir rahatsızlık olmadığı için sürekli söylenen ”otizmin genetik bir hastalık,tedavisi yoktur” diyen ailelere ve yeni anne –baba olmuş ebeveynlere Uzman Refleksolog Gamze Arslandoğan tavsiyelerde bulundu.

Nörologlar ve psikiyatrisiler otizimli çocuklara tedavi özelliğinin başlangıcı ilaçlar vermektedirler.Çocuk eğitime gitsin gelişirse gelişir çünkü başka bir tedavisi yoktur diyorlar.Bunu diyenler modern tıp dışına çıkmayanlardır.Alternatif  tedavi olarak bilinen destekleyici ve tamalayıı refleksooji tedavisiyle yüzde yüz sonuç alınmasa da sayıları az olmayan ciddi sonuçlara vardığımız otizimli çocuklarımız var.

Arslandoğan, Otizm rahatsızlığı bir sosyal iletişim bozukluğu olarak da bilinse de aslında bağırsak hastalığı! Bu çocuklarda kabızlık gibi mide ve bağırsak sorunları çok fazla ve bu sorunlar sindirimi bozuyor.Sindirim bozulunca da vücudumuzun bağışıklığı zayıflayarak ihtiyaç duyduğu vitaminler ,minareler yeteri kadar emilemezken,toksinler gibi emilmemesi gerekenler de fazlaca emilerek vücutta fazlaca sorunları ortaya çıkmasına sebep oluyor.Bunlar;algılamayı azaltarak dikkat eksikliğine sebep olur,konuşamazlar,sosyal bir iletişim kuramazlar,anlamlı bakamazlar,tekrarlayıcı hareketleri olup beynine hakimiyet kuramaz.Beyin çocuğa hükmettiği için hızlı enerji akımından kaynaklanan hiperaktiviteye sebep olur.

Refleksolojiyle ayaklarda ve ellerde bulunan sinir noktalarına belirli tekniklerle uyarmanın sonucu ortaya vücudun ihtiyacı olan görevlerin elektrokimyasal mesajlarını  refleksolojiyle beyindeki nöronlara ileterek tedavi yapılmış oluyor.

Refleksoloji tedavisiyle otizmde daha çok beyin ve bağırsak yollarına dokunarak rahatsızlığın tamda sabebi olarak bilinen bağırsak problemlerinden yani zararlı maddelerden arındırarak hiperaktivitesinde ve algılamasında gelişmeler görülüyor.” dedi.

Refksoloji tedavisiyle bununla birlikte diğer alınan etkiler;

Genel rahatlama

Vücut fonksiyonlarında normalleşme

Vücut direncini artışı

İmmün (bağışıklık) sistemini güçlendirir

Tiroid hormonu salgılamasında etkilidir

Genel olarak sosyalleşmeye başlar

Beyini komutu almaya başlar

Kelime arştı (konuşma yoksa sesler çıkarmaya başlar arkasında kelimeler devam eder)

Bilgi hazinesi genişler

Hiperaktivitenin azalma görülür

Davranış bozukluğunda düzelme

Arslandoğan, Ne kadar erken getirilirse o kadar iyi ve kalıcı sonuçlar alırız.Merkezi sistemine çeşitli yöntemlerle gönderilen duyusal uyarıların vücuda refleks olarak motor yanıtı yani algılamayı güçlendirdiğini biliyoruz.Beyinin sağlam bölgeleri hasarlı yani çalışmayan bölgelerin görevlerini üstlenerek yeni sinapslar yani bağlantılar oluşmasına yardımcı olmaktadır.

Bunun içinde 5-6 yaşına kadar beyindeki nöronlar yeniden bağlantı kurarak beyinin kişiye yönelik çalışması kısmen kazanılmaktadır. Bu seanslar dönemine nöronal plastisite diyoruz.Refleksoloji ile nöronal plastisiteyi hızlandırmak yani kısaca çalışmayan bölgenin görevlerini çalışan bölgenin üstlenme sürecinin hızlanması ve duysal entegrasyonu artırmak ve bazı yöntemlerinde erken dönemlerden (5-6 yaşa kadar) itibaren uygulanan refleksoloji ile başarılı ve kalıcı sonuçlar alınır.Ama her yaşta ilerlemedaha azda olsa olabiliyor.” dedi