DESTİCİ: SERBEST BIRAKILMALARIN NEDENİNİ ‘TAKAS’ DİYE DÜŞÜNÜYORUM
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, IŞİD’in elinden alınan rehinelerle ilgili, “Kimilerine göre kurtarıldı, kimilerine göre serbest bırakıldığı gibi bir takım görüşler var. Bunların da netleşmesi gerekiyor. Vatandaşlarımız kurtarılmadan önce IŞİD’le takas konusunda çalışmalar yürütüldüğünü biliyorduk. Bize göre de serbest bırakılmaların birinci ayağı takas diye düşünüyoruz. Aslında da 100’e yakın IŞİD militanının Türkiye’nin elinde olduğu bilgisi vardı.” dedi.
Partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin basın toplantısı düzenleyen Mustafa Destici, IŞİD’in elinde bulunan vatandaşların sayısıyla ilgili, “Anlamakta zorluk çekiyorum, bir 49 diyorlar, bir 46 diyorlar. Bunun sayısı net kaç tane buna da bir cevap verilmesi lazım. Bu 3 kişi kim, açıklık getirilmesi gerekiyor. Dış işleri Bakanlığımızın bu konuda net bir açıklama yapması lazım.” ifadelerini kullandı.
Rehinelerle ilgili pazarlık yapıldığına dair çeşitli söylentilerin olduğunu ifade eden Destici, şöyle devam etti: “Takas oldu mu? Bununla ilgili çok çeşitli spekülasyonlar var. Hükümetin de talimatıyla bir takım devlet birimleri rehinelerimizle ilgili çeşitli çalışmalar yürüttüler. Kimilerine göre kurtarıldı, kimilerine göre serbest bırakıldığı gibi bir takım görüşler var. Bunların da netleşmesi gerekiyor. Vatandaşlarımız kurtarılmadan önce IŞİD’le takas konusunda çalışmalar yürütüldüğünü biliyorduk. Bize göre de serbest bırakılmaların birinci ayağı takas diye düşünüyoruz. Aslında da 100’e yakın IŞİD militanının Türkiye’nin elinde olduğu bilgisi vardı. Tabi bunların tamamı mı verildi, bir kısmı mı verildi bunlar şu anda netleşmiş değil. Bizim kanaatimize göre bu vatandaşlarımızın tamamı vatandaşlarımızın kurtarılması karşılığında IŞİD’e temsil edildi diye düşünüyoruz. Kesin bilgiye dayanmamakla birlikte böyle bir kanaat bizde var.”
“SİZE GÜNAYDIN DERLER”
Hükümetin içinden IŞİD’i ABD’nin oluşturduğuna dair sesler geldiğini belirten Destici, “Biz de buna yakın düşüncelere sahibiz. Yani IŞİD diye bir düşman oluşturulduğu, bunu başta ABD, Batı organize etti ve şimdi bu düşmanla savaşarak kendileri bölgeye adeta çökecekler ve burada istedikleri politikaları uygulayacaklar. Tamam da, 6 ay önce hükümet olan bir iktidarla karşı karşıya değiliz. Size günaydın derler, yeni mi öğrendiniz? Ya da bunu biliyorsanız bugüne kadar izlediğiniz politikaları sorgulamanız gerekmiyor mu?” şeklinde konuştu.
“O KOMUTANI ALNINDAN ÖPÜYORUM”
Destici, PKK’nın fiili özerkliğini gördüklerini söyleyerek “Türkiye Cumhuriyeti’nin bir şehrinin sözde eş başkanı askerimize senin devletin diyor. Peki senin devletin neresi? Komutanın devleti Türkiye ise, senin devletin neresi? O komutanı alnından öpüyorum. ‘Burası benim devletimse çıkın dışarı’ diyen komutanı da alnından öpüyorum ve Genelkurmay Başkanımıza da çağrım, o komutanın en yüksek bir ödülle ödüllendirilmesidir.” dedi.
“BÜTÜN POLİSLERİ CEZAEVİNE KOYMANIZ GEREKİR”
BBP Genel Başkanı Destici, Ankara Emniyeti’ne yönelik operasyonlarla ilgili şunları söyledi:
“Taltif soruşturması ya da emniyet mensuplarının bir kısmının başarılarından dolayı ödüllendirilmesinde bir takım usulsüzlükler yapıldığıyla ilgili bir soruşturma. Bu tür işler varsa kurum kendi içerisinde soruşturmasını yürütür, neticede kendi disiplin cezalarını verir. Yani ben hayatımda böyle bir ödül ya da taltifte taraf tutuldu diye insanların evlerine baskınlar yapılarak tutuklandıklarına ilk defa şahit oluyorum. Herhalde Türkiye de ilk defa şahit oluyor. Dünyada da bunun benzeri olduğunu düşünmüyorum. Zaten ilgili taltifler konusunda daha önce bir soruşturulma açıldığı ve İç İşleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nca haklarında ceza kavuşturulmasına gerek olmadığına dair karar verilmiş. Böyle bir karar verilmesine rağmen neden böyle bir adli soruşturma yapılıyor? Bunun da hukuki boyutunu anlayamadım. Bugüne kadar emniyet mensuplarının yüzde 91’i taltif edilmiş. Bu operasyonu buralara kadar indirmişseniz sadece 15 kiş değil, binlerce polisin taltifini elinden almanız, ceza evine koymanız gerekir. Böyle saçma bir şey olur mu?”
cihan