YILMAZ: FIKIR HÜRRIYETI VE ÖZGÜRLÜK KALKINMANIN TEMELIDIR
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, fikir hürriyeti ve özgürlüğün kalkınmanın temeli olduğunu belirterek, “Fikirlerin ifade edilmediği bir ortamda yenilik yapmak, gelişmek, güçlenmek ve daha ileri gitmek mümkün değildir” dedi.
Yılmaz, Türkiye İstatistik Kurumunda düzenlenen, “Attila Karaosmanoğlu’nu Anma Günü ve Panel Programı”nda, Karaosmanoğlu’nun Türkiye’ye çok önemli hizmetlerde bulunduğunu söyledi.
Türkiye’de biyografik eserlerin yeterli olmadığına dikkati çeken Yılmaz, “Bizim rol modellere ihtiyacımız var. Attila Karaosmanoğlu gibi değerleri, gençlerimize iyi anlatmamız gerekiyor. Bunun için biyografilerin daha fazla yazılması gerekiyor” diye konuştu.
Değişen şartlar nedeniyle kurumsal yapılarda dönüşümler yaşandığını anlatan Yılmaz, Kalkınma Bakanlığının Devlet Planlama Teşkilatının devamı niteliğinde olduğunu söyledi.
Devlet Planlama Teşkilatının zamanında önemli bir kurum olduğunu belirten Yılmaz, söz konusu kurumda 18 yıl görev yaptığını hatırlattı.
Yılmaz, 1950’lerde kaynakların daha verimli kullanılması için planlama teşkilatını kurma çalışmalarının başladığını belirterek, şunları kaydetti:
“Menderes hükümeti döneminde daha ziyade belki ekonomik planlama ağırlıklı bir yapı öngörülüyordu. Fakat bu bir askeri müdahaleyle kesintiye uğrayınca müdahale sonrasında bu teşkilat kurulmuş oldu. Keşke askeri müdahaleden sonra değil de demokratik bir ortamda kurulmuş olsaydı. Bir müdahale sonrası kurulduğu için sivil siyaset hep teşkilata mesafeyle baktı. Planlamayı hak ettiği ölçüde siyasete hayata müdahil kılmadı.”
Fikir hürriyeti ve özgürlüğün kalkınmanın temeli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Fikirlerin ifade edilmediği bir ortamda yenilik yapmak, gelişmek, güçlenmek ve daha ileri gitmek mümkün değil. Kurum kültürü olarak da fikir hürriyetini esas alan kurumların daha kaliteli işler yaptığını görüyoruz” diye konuştu.
Yılmaz, rekabetin ve belirsizliğin artması nedeniyle planlamanın eskisinden önemli hale geldiğini ifade ederek, “İnsan odaklı bir kalkınmadan başka Türkiye’nin bir çıkış yolu yok. Türkiye, doğal kaynak zengini bir ülke değil. Dışarıdan ciddi anlamda ham madde ithal eden bir ülke ama en değerli varlığı coğrafyasını, tarihini ve kültürünü bir tarafa koyarsak, insanıdır. Bu insan kaynağımızın değerini bilmek zorundayız” görüşünü dile getirdi.
Etkinlikte ayrıca “Planlamanın Dünü, Bugünü ve Geleceği” konulu bir panel düzenlendi. Programa, Attila Karaosmanoğlu’nun eşi Şükriye Karaosmanoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
aa