GÜL: ÖNCE DILLERI DÜZELTMEMIZ GEREKIR
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Genel Kurulu’nda dün yaşanan kavgaya ilişkin “Önce dilleri düzeltmemiz gerekir. Ümit ederim ki bu son olmuş olur, bir daha olmaz böyle şeyler” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sarıyer’deki Yeniköy Çarşı Merkez Camisi’nde kıldığı cuma namazının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Gül, bir gazetecinin, “Gündemde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştiren teklifin görüşmeleri var. Teklifin askıya alınması iddiası vardı ama az önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan teklifin geri çekilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Siz kendisiyle yaptığınız görüşmede bu konu gündeme geldi mi?” şeklindeki sorusuna şu karşılığı verdi:
“Biliyorsunuz, sayın Başbakan ile her hafta ‘devlet günü’ dediğimiz günümüzde bir araya geliriz ve gündemimizdeki maddeleri istişare ederiz, konuşuruz, fikirlerimizi paylaşırız. Dolayısıyla Türkiye’nin gündeminde ne varsa bütün bu konuları, tabii ki bu haftalarda konuştuk ve ben de görüşlerimi paylaştım. Meclis’te siyasi bir faaliyet devam ediyor, neticede siyasi kararlar gruplar orada belirler.”
“Moral bozucu”
TBMM Genel Kurulu’nda dün yaşanan kavgaya ilişkin Cumhurbaşkanı Gül, “Önce dilleri düzeltmemiz gerekir. ‘Sözün gücü çok güçlü olur’ derler, biliyorsunuz. Onun için önce herkes konuşmalarını, hepimiz, herkes konuşmalarını daha yapıcı bir şekle getirirse, bu tür gerginlikler de azalır. Bunlara ihtiyaç yok tabii ki. Moral bozucu. Ümit ederim ki bu son olmuş olur, bir daha olmaz böyle şeyler” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Gül, “Bilal Erdoğan’ın avukatı bir açıklama yaptı. ‘Müvekkilim ifade vermeye hazırdır’ dedi. Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine, “Ne güzel işte. Bir şey varsa ifademize ihtiyaç varsa ifade vermeye hazırız demiş. Güzel bir şey” diye konuştu.
“Mahkeme kararına bir şey söyleyemem”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir gazetecinin “İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz Planı davasına ilişkin yeniden yargılama talebini reddetti. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?” sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Mahkeme kararına doğrusu bir şey söyleyemem. Nihayette mahkemelerin kararları hepimizi bağlıyor. Tabii ki mahkemelerin kararlarına itiraz mevkileri var. Yüksek mahkemeler var. Bir hukuk sistemi içerisinde nihai kesinleşene kadar, en nihai noktası da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir. Türkiye kendi vatandaşlarına bu hakkı vermiştir. Ondan önce Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı vardır. Bütün bu süreçler takip edilebilir. Mahkeme kararıyla ilgili doğru yanlış demek herhalde bizim için doğru olmaz.”
aa