ANLAMSIZLAŞMAK
Hükümet bunu sık sık yapıyor.
Deniyor,yanılıyor,bırakıyor sonra yeniden başlıyor.
Hükümetin siyasi varlığını sürdürmesi için geldiği kavşak tam bir yol ayrımı.
Kamuoyu tepkisinden ürken AKP iktidarı vatanın bölünmez bütünlüğü konusunda dikkatli ve hassas olan genel çoğunluğun öfkesine muhatap olmak istemiyor.
Çünkü tam da bu noktada bir son dakika gölü yemek işten değil.
AKP,MHP’nin takibine dikkat kesilmiş durumda.
MHP’nin tavizsiz duruşu,Milli birlik ve beraberlik noktasındaki kararlılığı seçmenlerin farketme alanında dimdik duruyor.Kürt Açılımının,” analar ağlamasın ” sloganına bağlanmasının tek sebebi budur.Şehit analarını teskin etmek,şehit analarının öfkesini engellemek ve toplumun duygusal bir enjeksiyonla sakinleşmesini temin etmek aslında MHP ‘ye baraj kurma hamlesidir.
Ama dedik ya gelinen nokta yol ayrımıdır.
Buradan sonrasında laf çevirmek mümkün değil.
Ya golü yiyeceksin ya da top barajda kalacak ve hakemin rakip takımı diskalifiye etmesini bekleyeceksin.
Hükümet bu defa barajı Habur’da ya da Oslo’da değil,İmralı da kurdu.Barajın ardı kaledir.
Bu sebeple sarfedilecek bütün sözler,bütün savunmalar,bütün mantık kurmalar sakil durmakta,boşa çıkmaktadır.
Örnek mi?
Başbakan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan!
İki önemli mansıbı elinde bulunduran yani hem ülkeyi yöneten partinin liderinin başdanışmanı hem de AKP’nin Ankara Milletvekili olan Yalçın Akdoğan’ın ” İmralı Konferansı ” için sarfettiği sözleri okuyoruz.
Ne diyor Sayın Akdoğan?
-İmralı eskiden ne kadar çok eylem olursa ben o kadar muhatap alınırım anlayışındaydı.Bu yüzden eylemlerin olmasını da el altından destekliyordu.Eylem olduğu kadar kendisinin ciddiye alınacağı,kanaatine sahipti.Şimdi devlet ( hükümet ) bütün kapıları kapattı.İmralıyla diyaloğu kesti,avukatlarıyla görüşmeleri vs.irtibatı kesti.Örgüt bu eylemleriyle seni İmralıya gömdü.Ve İmralı bir anda anlamsızlaşmaya başladı.Şimdi İmralı şunu görüyor.Artık örgüt eylem yaparsa ben burada anlamsızlaşıyorum,bertaraf ediliyorum,devre dışı bırakılıyorum.Bunu gördüğü için İmralı’nın örgütün eylem yapmasını isteyeceği kanaatinde değilim.
AKP Ankara milletvekili Yalçın Akdoğan’ın röportajından şu gerçekleri çıkarıyoruz:
-İmralı,eylemleri destekliyor.
-Örgüt teröristbaşını eylemleriyle boşa çıkarıyor.
-Hükümet terör örgütünün anlamsızlaştırdığı terörist başını muhatap alıyor.
-Teröristbaşı anlamsız olduğunu gördüğü için artık eylemlere destek vermiyor.
Böyle bir barajla gol yememek mümkün mü?
Bir kere idam cezası almış,idam AKP hükümeti tarafından kökten kaldırılınca cezası müebbete çevrilmiş ama buna rağmen tutuklu iken dahi terör faaliyetini desteklediği ortada olan bir mahkumla görüşme yapıldığı ayan beyan itiraf edilmektedir.
Terör örgütünün eylemleriyle boşa çıkardığı,Yalçın Akdoğan’ın deyimiyle İmralı’ya gömdüğü teröristbaşının anlamlı olmak için destekten vazgeçtiği ve böylece müzakerede taraf olduğu da ifade ediliyor.
Buna anlamsız bir ” Anlam Diplomasisi ” denir.
Dünyanın hiç bir terör faaliyeti böyle bir anlam diplomasisi ile durdurulabilmiş değildir.Terör örgütünün boşa çıkardığı (!) ” terörist başını ” müzakere tarafı yapan bir zihniyet terörü bitirebilir mi?
Zor dönemecin kelimeleri anlamlı olmaz.
Yol ayrımında mantık yok duygu vardır.
Ama bu noktaya AKP’nin siyasi yanlışlarıyla geldik.
Ve bu yanlışlar hala devam etmektedir.
Otuz bine yakın vatandaşın ölümüne,neredeyse bir tümen askerimizin şehadetine sebep olan bir örgütle masaya oturmak tevil götürmez.
Ortada sıcak gerçekler vardır.
Bu gerçekleri Türk Milleti kabul eder mi?
Fıtrat değişmemiştir.
Türk, hala millettir.
AHMET ŞAFAK/ ORTADOĞU