Ekonomiye büyük katkı! Gabar’da petrol üretimi rekor kırdı!

Gabar’da yoğun petrol çalışmaları devam ediyor. 30 kulede sondaj gerçekleştirilirken 47 kuyuda günlük 47 bin 58 varil ham petrol üretimi sürüyor
Cumhuriyet’in ilanının ardından 1934 yılında başlatılan petrol arama ve keşif çalışmaları ile 1955 yılında Türkiye genelinde sadece 95 kuyu açılmış ve petrol üretim faaliyetleri başlamıştı.

1954’te TPAO’nun kurulmasının ardından özel sektörde faaliyet gösteren şirketlerin yanı sıra ulusal petrol şirketi aracılığıyla da hidrokarbonlar alanında çalışmalar yapılmaya başlanan petrol keşif çalışmaları, 1954-2004 arasında 2 ve 3 boyutlu sismik araştırma çalışmaları sonucunda 3 bin 140 kuyu açılırken bin 344 kuyuda üretim yapılmıştı.

1954-2004 yılları arasında Türkiye’de günlük 29 bin varil petrol üretimi gerçekleştirilirken, 2024 yılında ise sadece Gabar Dağı’nda 47 kuyuda günde 47 bin 58 varil petrol üretimi gerçekleştiriliyor.

Türkiye genelindeki günlük 110 bin varil petrol üretiminin yüzde 5’lik kısmının Gabar Dağı’ndan karşılanması bölge ekonomisine de büyük katkı ve istihdam sağlıyor.

PETROL KEŞFİ TÜRKİYE’NİN STRATEJİSİNİ DEĞİŞTİRDİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, medya temsilcileri ile bir araya geldiği programda Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin Somali görevi, Karadeniz gazı ve Gabar petrolündeki son durum başta olmak üzere güncel konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bayraktar, “Türkiye’nin 2016 yılında günlük petrol üretimi sadece 49 bin varildi. Bugün bu rakam 110 bin varillere gelmiş durumda. Türkiye mutlaka farklı coğrafyalarda petrol, doğal gaz aramalarında ortak olarak bulunması lazım. Irak’ta çok daha farklı projelerin içerisinde olmak istiyoruz. Kuzey Irak’ta 3 petrol sahasında ortaklığımız var. Basra’da daha aktif olmak istiyoruz. Libya denizlerinde daha aktif olmak istiyoruz. Farklı coğrafyalarda arayışımız devam ediyor. Somali denizindeki arama bizim için tarihi bir dönemi açıyor. Kendi gemilerimizle operatör olarak arama yapabilir bir ülke haline geldik. Çok kısa bir süre içerisinde 2016’dan bugüne kadar Türkiye stratejisini değiştirdi” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: Türkgün