Bahçeli’den Özel’e gönderme!: “Mesela Özgür Bey’in özel hayatıyla ilgili servis edilen iddia ve iftiraların hiçbirisi siyasetimizin konusu olmaz”
MHP Lideri Bahçeli’den Özel’e gönderme!: “Mesela Özgür Bey’in özel hayatıyla ilgili servis edilen iddia ve iftiraların hiçbirisi siyasetimizin konusu olmaz”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. “Mesela Özgür Bey’in özel hayatıyla ilgili servis edilen iddia ve iftiraların hiçbirisi siyasetimizin konusu olmaz, olamaz, olmayacaktır. Özgür Bey’in düne kadar, aslı astarı olmayan, ipe sapa gelmeyen, eften püften konularla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırması, siyasetin dışına savrulması, şuur kaybına uğrayıp bizimle ilgili atıp tutması hakkaniyet ve haysiyet ölçüleriyle bağdaşmayan seviyesizlikti.” dedi
Bizim siyaseten söylem ve eylemimiz yalan, dolan veya günü kurtarma telaşı değildir.
Siyaseten demek, siyasi mücadelenin gereği ve gerçeği demektir.
Mesela Özgür Bey’in özel hayatıyla ilgili servis edilen iddia ve iftiraların hiçbirisi siyasetimizin konusu olmaz, olamaz, olmayacaktır.
Özel hayatları ihlal ve istila eden FETÖ taktiklerinin, bundan mülhem şerefsiz hamlelerin, provokatif sosyal medya ifşalarının tamamıyla karşısındayız.
Türkiye böylesine karanlık ve karmaşık dönemleri vahim bedeller ödeyerek geride bırakmıştır.
Eski çamlar şimdi bardak olmuştur.
Köprünün altında çok sular akmıştır.
Biz CHP’nin siyasetiyle, siyaseten ihsas, ibra ve ifade ettiği gayeleriyle ilgiliyiz, bunun dışında ne söylenirse söylensin, ne yapılırsa yapılsın kulaklarımızı kapatmış haldeyiz.
Bel altı vuruşlar, itibar suikastları, izansız isnatlar bizim ne işimize gelir, ne de gündemimize girer.
Siyaset müessesini sarıp sarmalayan kumpaslar, kara kampanyalar, çirkin dedikodular, gerçek olup olmadığını tefrik etmeden ayağımızın altındadır ve bizim için yok hükmündedir.
Bizim düşüncelerimizin söylem kalıbına dökülmüş hali elbette siyasetendir.
Başka türlüsünü akla getirmek, ihtimal olarak hesaba katmak hem insani hem de ahlaki değildir.
Bu kapsamda sağduyuyla perçinlenmiş duruşumuzdan başka anlamlar çıkarmak beyhude zorlama ve zırvalıktır.
Özgür Bey’in düne kadar, aslı astarı olmayan, ipe sapa gelmeyen, eften püften konularla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırması, siyasetin dışına savrulması, şuur kaybına uğrayıp bizimle ilgili atıp tutması hakkaniyet ve haysiyet ölçüleriyle bağdaşmayan seviyesizlikti.
Halbuki biz siyaseti centilmence, mertçe, adam gibi yapmanın tarafındayız.
Biz siyaseti, yalan ipinde cambazlık olarak değil, hakikat ve haysiyet ikliminde millete hasredilmiş hadim bir yüreğin mücadele kulvarı olarak tanımlarız.
İşin doğrusunu isterseniz, bizim el sıkışmamızı normalleşmeye bağlayan Özgür Bey’in gene yanıldığı ve yanlışa kapıldığı ortadadır.
Bu kadar kaotik, kırılgan ve kritik bir dönemde, iç siyasetin polemik dehlizinde boşuna çırpınacak, göz göre göre enerji ve zaman israfına katlanacak halimiz, hasenatımız ve hevesimiz yoktur.
Büyük resme odaklanmalıyız.
Gizli senaryoların yavaş yavaş nasıl tezahür ettiğine kafa yormalıyız.
Hiç kimseyle tarla davamız yoktur.
Küresel ve bölgesel mahiyetli sıcak gelişmelerin hafife alınır, yabana atılır, kenara itilir bir yanı ciddiyet ve celadetle dile getiriyorum ki, kalmamıştır.
Çünkü Türkiye’miz sınırların haricinden aşırı ve anormal tehdit sarmalındadır.
Milli güvenlik sorunlarımız kabarmış ve katlanmıştır.
Şayet kısır çekişmelerle meşgul olursak, basit ve bayağı tartışmalara esir düşersek,
Sorarım sizlere, mahşer günü ne yapacağız?
Çaresiz kaldık, boynumuzu eğdik mi diyeceğiz?
Ne yapalım günlük siyasi kaygılara teslim olduk mu diyeceğiz?
İşimize öyle gelmişti, rahatımızı ve konforumuzu düşünmüştük,
Buna da dünden hazırdık mı diyeceğiz?
Değerli arkadaşlarım söyler misiniz bana, ne diyeceğiz?
Eğer böylesi bir karanlık yola çıkarsak, böylesi bir meçhule saparsak, böylesi bir felakete kılavuzluk yaparsak,
Bunu tarihe nasıl anlatacağız?
Bunu ecdadımıza nasıl söyleyeceğiz?
Bunun vebalini nasıl üstleneceğiz?
Bunun hesabını iki cihanda nasıl vereceğiz?
Hayır, Türk milleti böylesi bir zilleti asla kabul etmez, etmeyecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi bu tip bir alçalmaya kesinlikle müsamaha göstermez, göstermeyecektir.
Mezhebi, kökeni, yöresi ne olursa olsun, hiçbir kardeşim buna razı olmaz.
Türkiye bir ve bütün olur, sahnelenmek istenen vandal oyuna gelmez, gelmeyecektir.
Aziz milletimiz kardeşliğine, birliğine, güvenliğine ve varlığına musallat olan, tarihsel ve dini temelleri bulunan Siyonist ve emperyalist tehlikeyi elinin tersiyle iter ve muhataplarının yüzüne çarpar.
Sonsuza kadar var olmanın inancıyla, Anadolu coğrafyasında sözde hak iddia eden, Nil’den Fırat’a vaat edilmiş toprakların teminine çalışan Yecüc ve Mecüclere dünyanın kaç bucak olduğunu muhakkak gösterir.
Üzerinde yaşadığımız toprakların bir bölümü vaat edilmiş değil, Cenab-ı Allah’ın bahşettiği nimettir ve Türk milletine lütfedilmiştir.
Habis ve hain niyet sahiplerini uyarıyorum,
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, aynı şekilde milyonlarca Türkiye Sevdalısı, al bayrağımıza kem gözle bakanların gözünü oyar.
Hepsinin bileğini değil bükmek, kırıp atar.
Vatan namustur, millet onurdur, devlet var oluş güvencesidir.
Bunlar üzerinde tartışma yapmak için fırsat kollayanlara bu dünyayı dar etmek bizim için şeref konusudur.