Türkiye’nin 20 bin yıllık buzulları eriyor
Hakkari-Yüksekova arasındaki 20 bin yıllık Cilo buzulları küçülüyor. Doğaseverler ve uzmanlar, iklim değişikliğine karşı acil önlem alınmasını talep ediyor. Buzulların erimesi bölgedeki doğa turizmi ve su kaynakları için ciddi tehdit oluşturuyor. Gelecek nesillere güzel bir miras bırakmak için koruma önlemleri alınması gerekiyor.
Hakkari il merkezi ile Yüksekova ilçesi arasındaki vadide yer alan 20 bin yıllık buzullar yavaş yavaş erirken doğaseverler ise acilen önlem alınmasını istiyor.
Dünyada ve Türkiye’de küresel ısınmayla birlikte ortaya çıkan iklim değişiklikleri nedeniyle Hakkari-Yüksekova sınırında bulunan 20 bin yıllık Cilo buzulları giderek küçülüyor. Yüksekova Cilo Doğasever Spor Kulübü, 30 kişilik bir grupla sabahın ilk ışıklarıyla Cennet ve Cehennem vadilerine hareket etti. Vadide kahvaltılarını yapan doğaseverler, daha sonra 20 bin yıllık buzulları yerinde inceledi.
Cilo Dağları’nda yer alan 20 bin yıllık buzulların küresel ve iklim değişiklikleri nedeniyle gün geçtikçe erimeye devam ettiğini ve acilen önlem alınmasını isteyen Yüksekova Cilo Doğasever Spor Kulüp Başkanı Çetin Yorgun, “Her hafta olduğu gibi bu hafta da Hakkari ve ilçelerini geziyoruz. Bu haftaki rotamız Cilo Dağları’nda yer alan Cennet ve Cehennem vadileri oldu. Bizde 30 kişilik grupla bölgeyi gezdik ama bizi üzen ise 20 bin yıllık buzulların erimesi oldu. Buna karşı acilen önlem alınması lazım. Çünkü tamamen yok olmaya yüz tutmuş durumdadır” dedi.
Coğrafya öğretmeni Kenan Canan ise ciddi önlemler alınması gerektiğini belirterek, “Cilo buzulları, Türkiye’nin en büyük ve en önemli buzul alanlarından biri olarak bilinir. Türkiye’nin buzul araştırmaları tarihine büyük katkılar sunan isimlerden biri olan Prof. Dr. Sırrı Erinç, 1948 yılında bölgede gerçekleştirdiği ilk bilimsel çalışmalarda buzulların kalınlığını yaklaşık 100 metre olarak raporlamıştır. Ancak, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkisiyle 2020 yılına gelindiğinde yapılan araştırmalar bu kalınlığın 50-60 metreye kadar düştüğünü göstermektedir. Yapılan ölçümler buzul alanındaki dramatik gerilemeyi de ortaya koymaktadır. 1948 yılında Cilo buzulları yaklaşık 8,5 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktayken, 1980 yılına kadar bu alan 7,2 kilometrekareye gerilemiş. 2020 yılı itibarıyla bu alan 4,8 kilometrekareye kadar düşmüştür.
Bu veriler, buzulların her yıl ortalama yüzde 1-2 oranında küçüldüğünü göstermektedir. Prof. Dr. Sırrı Erinç’in gözlemleri, bölgenin iklim değişikliğine karşı ne kadar savunmasız olduğunu ve buzul erimesinin hızlanarak devam ettiğini kanıtlamaktadır. Cilo buzulları, yalnızca doğa turizmi için değil, aynı zamanda bölgedeki tatlı su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından da kritik öneme sahiptir. Buzulların erimesi, bölgedeki kuraklık ve tatlı su kaynaklarındaki azalma ile doğrudan ilişkilidir.
3 bin 50 metre rakımdaki Gelyano Buzul Gölü’nde yapılan güncel gözlemler, buzulların eninde çatlaklar, erime öncesi döneme ait buzul çizikleri ve cilalanmış kaya izleri gibi önemli buzul süreçlerini gözler önüne sermektedir. Bu bilimsel veriler, Cilo buzullarının korunması ve iklim değişikliği ile mücadelede acil önlemlerin alınması gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır. Bunun için ciddi önlemler alınmalı ki gelecekteki nesile güzel miraslar bırakalım” dedi.
KAYNAK: Türkgün / Anadolu Ajansı-AA / İhlas Haber Ajansı