Dolar 34,5391
Euro 36,0182
Altın 3.008,15
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 12°C

AKP, SURIYE’DEN BÖLGEMIZE BELA TAŞIYOR

AKP, SURIYE’DEN BÖLGEMIZE BELA TAŞIYOR
28/05/2013 13:13
A+
A-

Gaziantep MHP İl Başkanı Mustafa Erzin, “Bundan 2 yıl önce dost ve kardeş ülkemiz Suriye ile bugün savaş noktasına gelmişsek ve yine düne kadar Başbakanın ” Kardeşim ” diye hitap ettiği Esad ile bugün can düşmanı haline gelmiş ise bu durum hükümetin Suriye konusunda ne kadar yanlış yola girdiğinin ve çamura saplandığının delilidir” dedi.

Reyhanlı patlaması sonrası Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın ifadesi ile ‘Suriye ile 911 kilometrelik sınırlarımız çok uzun koruyamıyoruz’beyanı hükümetin bu işin altında kaldığının itirafıdır” diyen Erzin, “Mardin’den Hataya kadar uzanan sınırlarımız bugün gerçekten korunamaz hale gelmiş, başta PKK terör örgütü ve onun Kuzey Suriye uzantısı PYD’nin cirit attığı bir alan haline gelmiştir. Bu durum bölgemizin ve bölge insanlarımızın can ve mal güvenliğinin açıkça tehdit edildiği manasına gelmektedir” açıklaması yaptı.

Erzin, “Bunun sonucunda 11 Mayıs tarihinde Reyhanlı’da Cumhuriyet tarihimizin en çok can kaybına mal olan kitlesel eylemi gerçekleştirmiştir.Buradan hareketle AKP iktidarı bilerek veya bilmeyerek bölgemizi ve ülkemizi bir iç çatışma ortamına doğru sürüklemektedir. Kaldı ki kontrolsüz Suriye sınırından ülkemize kaçak canlı hayvan girişleri olmakta,uyuşturucu ticareti hat safaya varmakta, Suriyeli muhaliflere gönderilen yardımlar tekrar farklı kanallardan ülkemize giriş yapmakta, bu yasadışı ticaret Kuzey Suriye’de PYD’yi, ülkemizde ise AKP yandaşlarını zengin etmektedir.Hukuksuzluk içerisinde bir ülke yönetilmektedir” dedi.

“Doğu ve Güneydoğu MHP İl Başkanları konuşuyor” yazı dizisinin bugünkü konuğu, Gaziantep MHP İl Başkanı Mustafa Erzin…

Erzin, ORTADOĞU’ya önemli açıklamalar yaptı.

İşte sorular işte cevaplar:

*Sayın Başkan AKP iktidarının hayata geçirmeye çalıştığı PKK Açılımına Gaziantep halkı ve bölge insanı nasıl bakıyor?

“GAZİANTEP BATI EMPERYALİZMİNİN AYAK OYUNLARINA FIRSAT VERMEYECEK”

Görüleceği üzerine ülkemizin gazilik unvanı almış önemli ve mümtaz şehri olan Gaziantep’in ve gazi şehrin evlatlarının PKK terör örgütünün muhatap alınmasının ve devletin sözüm ona terör örgütü mensuplarıyla ve İmralı’yla kucaklaşmasının onaylanması ve kabullenmesi asla ve asla mümkün değildir.Gaziantep Fransız işgaline karşı direnirken bugün Batı emperyalizminin ayak oyunlarına fırsat vermeyecektir.

Gaziantep halkı da bir ve bütün olarak Kürt’ü , Türk’ü , Alevi’si ve Sünni’siyle gerektiğinde şanlı bir mücadeleyi tekrar yapacak azim ve kararlılıktadır. Kaldı ki aklını kiraya vermiş olan heyetin geçtiğimiz hafta içerisinde şehrimize yaptığı ziyarette 40 metrekarelik otel odasının dışına dahi çıkmadan ısmarlama salona toplanan kişilerle dahi yaşadıklarına baktığımızda bu insanların ve sözüm ona açılım sürecinin Gaziantep halkına anlatabilmeleri ve halkımızın PKK açılımına destek vermesi mümkün görülmemektedir.

Eğer ki ifade edildiği gibi anaların ağlamaması, kanın durması, barışın gelmesi söz konusu ise buna ” hayır” diyecek bir tek insanımız yoktur fakat amaç bu değildir. Bu masumane söylemlerin arkasında yatan asıl gaye PKK terör örgütünün meşru hale gelerek siyasallaşmasını ve bunun sonucunda İmralı canisinin salıverilmesini sağlamaktır.Gaziantep halkı ve bölge insanı bunu gayet iyi görmekte ve her türlü platformda tepkisini yiğitçe ve cesurca seslendirmektedir.

*Teröristbaşı Apo’nun isteği ile kurulan içinde sanatçıların , sendikacıların , yazarların bulunduğu “Akil Adamlar” heyeti sizce niçin kuruldu?

“AKLINI KİRAYA VERMİŞ İNSANLAR”

İmralı canisinin hazırladığı ve hükümetin onayladığı listeden oluşan Osmanlının son dönemlerindeki Damat Ferit Paşanın nasihat heyetlerini hatırlatan sayıları 63 akıllarını kiraya vermiş olan bu zatlar hükümetin kendisinin dahi anlatmaya aciz olduğu ve anlatamamakta sözüm ona açılım ve çözüm sürecini yine sözüm ona halkımızı aldatmak ve insanımızın gazının almak amacıyla kurulmuştur.

Fakat görünen o ki bırakın gaz almayı gazın içerisinde boğulup kalmışlardır. Aklını kiraya vermiş bu insanlar, PKK terör örgütünün amacı ve misyonu hakkında neyi bilmektedir ki ve hangi devlet tecrübesine ve geleneğine sahiptir ki bu süreci halkımıza anlatabilsin ve kabullendirebilsin çok merak ediyorum acaba bu aklını kiraya vermiş insanlar, bu sürecin tam olarak ne içerdiğini ve ucunun nereye dayandığını kendileri bilmekte midir? Bilmedikleri bir konuyu ve sonunun nereye gideceğini kestiremedikleri bir süreci insanlarımıza hangi dille ve gerekçeyle izah etmeye çalışacaklardır.

Bebek katilini bebek bakıcısı gibi masum göstermeye çalışan bu heyet bu vebalin altından nasıl kalkacaktır. Bu heyet yaptıklarının doğru olduğunu görüyorsa ve sürecin doğru olduğuna inanıyorsa neden bunu meydanlarda halkımıza anlatmak yerine,kapalı kapılar arkasında seçmece davet edilen insanlara ve basın mensuplarına göstermelik toplantılar yaparak ‘bakın işte biz her şeyi anlattık’diyebilmektedir. Kaldı ki bu heyetin ifadesiyle hayvanlar dahi anladı sözünü tercüme edersek sayın genel başkanımızın ifadesiyle bu süreci ancak hayvanların anlaması mümkündür, hiçbir insan ve insanoğlu bu süreci anlamaz ve kabullenemez.

*AKP iktidarının politikalarında sanki Kürt kökenli vatandaşlarımızın temsilcisi ,onlar adına konuşma yetkisi PKK ve Apo’da gibi bir algı yaratılıyor. AKP bunu yaparak sizce neyi hedefliyor?

AKP iktidarı ve hükümet yetkilileri başta ABD olmak üzere, Avrupa Birliği ve küresel güçler tarafından kendilerine, bin yıldan beri birlikte yaşamış istikrar mücadelesini birlikte vermiş Çanakkale Şehitliği’nde yan yana yatan, birbirinden kız alıp veren,akraba olan , Türkü ve Kürdü birbirinden ayrıştırma sürecine çanak tutmaktadır. Dolayısıyla bin yıllık kardeşliği olan şehitliklerde yan yana yatan insanlarımızın temsilcisi asla ve asla BDP hele hele PKK hiç değildir.

Hükümet bunu böyle yaparak Kürt kökenli kardeşlerimizin temsilcisinin PKK olduğu algısını oluşturmaya ve bunun üzerinden Eyalet Federasyon ve sonucunda Güneydoğumuzda kurulacak Kürdistan’ın alt yapısını oluşturmaya çalışmaktadır. PKK’nın siyasi uzantısı olan BDP’nin bütün zorlamalara rağmen ancak iki milyon civarında oy aldığı göz önüne alınırsa , BDP’nin veya PKK’nın hiçbir şekilde Kürt kökenli kardeşlerimizi temsil etmediği gözükmektedir.

AKP iktidarı PKK terör örgütünün Kürt kardeşlerimizin temsilcisi gibi göstererek siyasallaştırma ve buradan hareketle çözüm sürecinin muhatabı olarak göstermeye çalışmaktadır.Hiçbir sorun terör örgütü muhatap alınarak ve müzakere yapılarak çözülemez tarihte bunun örneği yoktur, hele hele şu anki olduğu gibi gündemi, görüşme şartlarını ve ön şartları PKK terör örgütü tarafından oluşturulmaya çalışılan sürecin başarılı olması mümkün değildir.

*Geçtiğimiz yıl Gaziantep’te de bombalar patladı. 9 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu bombaları patlatan PKK’dan hesap sorulmadan ,PKK ile helalleşme çağrısı yapan AKP’nin bu teslimiyetçi tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

“SURİYE VE PKK POLİTİKASI BİR AN ÖNCE GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”

Geçen Ramazan Bayramında Bayramı Gazi şehrin evlatlarına zehir eden ve hayatını kaybedenlerin neredeyse tamamı kadınlardan ve çocuklardan oluşan patlamanın ve şehrimizdeki huzursuzluğunun sebebi PKK terör örgütü ve bunun kuzey Suriye’deki uzantıları iken, hala bu olay dahi tek başına aydınlatılamamışken Akçakale’de Cilvegözü’nde Reyhanlı’da peşine peşine bombalar patlarken ve çatışmalar olurken PKK terör örgütüne verilen tavizler ve bu teslimiyeti Türk milletinin kabullenmesi mümkün değildir.

Hükümet ve AKP acziyet ve teslimiyet içerisinde olabilirler. Binlerce yıllık geleneği olan Türk milleti ve onun mensupları olan tarihinde hiçbir şartta teslimiyet göstermemiştir ve bundan sonra da asla teslim olmayacaktır. Bu vesileyle AKP’nin ” helalleşelim” veya “tövbe etsinler” affedelim gibi teslimiyet gösteren ifadelerini kınıyorum. Geçtiğimiz bayramda patlayan bombadan bu güne Gaziantep halkı h‰l‰ yeni patlamaların olabileceği endişesiyle tedirgin yaşamaktadır.

Can ve mal güvenliğinden, evlatlarının geleceğinden endişe duymaktadır.Bir hükümetin birinci ve asli vazifesi vatandaşlarının can ve mal güvenliğinin teminat altında olmasını sağlamaktır.Bugün insanlarımız can ve mal güvenliğinden endişe duyar hale gelmişse bu durum hükümetin Suriye konusu başta olmak üzere son derece başarısız olduğunun açık delilidir.Suriye ve PKK politikası bir an önce gözden geçirilmeli,teslimiyet politikalarına son verilmelidir.

*MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ihanet sürecinde duruşu ve tavrı bölge insanı nazarında nasıl karşılanıyor?

ADANA MİTİNGİNDEKİ COŞKU…

25 Mayıs Adana Vatan Mitingindeki heyecan, coşku, kalabalık ve MHP Genel Başkanım Sayın Devlet Bahçeli’nin karşılanması ve yaratmış olduğu coşku seli bölgemizin bu süreçte MHP Genel Başkanımızın dik duruşunu tavrını ferasetini ve azmini nasıl kabullendiğinin delili ve ispatı olmuştur.Kendi şehrimiz Gaziantep’te de her gün vatandaşlarımızın ilgisinden, alakasından ve taleplerinden MHP Genel Başkanımızın Devlet Bahçeli Bey’in kabullendiğinin, benimsendiğinin, özümsendiğinin bizi açıkça göstermiştir.

Başta Şanlıurfa, Adıyaman, Kahramanmaraş, Adana, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Gaziantep olmak üzere Bölge İl Başkanlarımız ve Teşkilatımız sürekli istişarelerimizde bunu açıkça göstermiştir. MHP lideri Devlet Bahçeli ülkemizde yaşayan yetmişbeş milyon insanımızı Türk Milleti üst kimliği altında bütünleştirmeye çalışırken Başbakanın ısrarla ama ısrarla 36 etnik kökenden dem vurması bir ayrıştırma politikası değil midir?

Yine Reyhanlı ilçemizde patlayan son bomba sonrası Başbakanın Sünni kardeşlerimize karşı yapılmış bir eylemdir sözü utanç tablosudur.Reyhanlı’da patlayan bomba acaba patlamadan önce meydanda olan insanlara mezheplerini ve etnik kökenlerini mi sormuştur? MHP Genel Başkanı tarafından oluşturulan Reyhanlı komisyonunda MHP Gaziantep İl Başkanı sıfatıyla ben de görev aldım orada gördüğümüz manzara Reyhanlı halkı hükümete karşı son derece tepkili, MHP Genel Başkanının bütünleştirici siyaseti yanında da toplanmış olarak gördük.

*Türkiye’nin sınırları PKK’lı ve Suriyeli teröristlerin yol geçen hanına dönmüştür. PKK’lı teröristlerin Suriye’nin kuzeyine yerleştiğini de göz önüne alırsak ve Reyhanlı saldırısını Suriye’deki muhalif teröristlerin yaptığına dair genel bir kanaat oluşmuşken ,AKP iktidarı Türkiye’yi nereye doğru sürüklemektedir?

“HUKUKSUZLUK İÇERİSİNDE BİR ÜLKE YÖNETİLMEKTEDİR”

Bundan 2 yıl önce dost ve kardeş ülkemiz Suriye ile bugün savaş noktasına gelmişsek ve yine düne kadar Başbakanın “kardeşim” diye hitap ettiği Esad ile bugün can düşmanı haline gelmiş ise bu durum hükümetin Suriye konusunda ne kadar yanlış yola girdiğinin ve çamura saplandığının delilidir. Reyhanlı patlaması sonrası Başbakan yardımcısı Beşir Atalay’ın ifadesi ile “Suriye ile 911 kilometrelik sınırlarımız çok uzun koruyamıyoruz” beyanı hükümetin bu işin altında kaldığının itirafıdır .

Mardin’den Hataya kadar uzanan sınırlarımız bugün gerçekten korunamaz hale gelmiş, başta PKK terör örgütü ve onun Kuzey Suriye uzantısı PYD’nin cirit attığı bir alan haline gelmiştir. Bu durum bölgemizin ve bölge insanlarımızın can ve mal güvenliğinin açıkça tehdit edildiği manasına gelmektedir. Bunun sonucunda 11 Mayıs tarihinde Reyhanlı’da Cumhuriyet tarihimizin en çok can kaybına mal olan kitlesel eylemi gerçekleştirmiştir.

Buradan hareketle AKP iktidarı bilerek veya bilmeyerek bölgemizi ve ülkemizi bir iç çatışma ortamına doğru sürüklemektedir. Kaldı ki kontrolsüz Suriye sınırından ülkemize kaçak canlı hayvan girişleri olmakta,uyuşturucu ticareti hat safaya varmakta, Suriye’li muhaliflere gönderilen yardımlar tekrar farklı kanallardan ülkemize giriş yapmakta, bu yasadışı ticaret Kuzey Suriye’de PYD’yi, ülkemizde ise AKP yandaşlarını zengin etmektedir.Hukuksuzluk içerisinde bir ülke yönetilmektedir.

*Suriyeli mültecilerin Gaziantep’e yerleştirilmesi halka bir sorun yaşattı mı?

“CİDDİ TEHLİKELERİN İLK İŞARETLERİ…”

Suriye’den gelen mülteci kardeşlerimizin Türk milletini engin misafirperverliğine ve hoşgörüsüne teslim olmakla birlikte bugün geldiğimiz noktada Gaziantep’te maalesef ama maalesef artan konut fiyatları, yükselen kiralar, iş güvenliğini tehdit eden hadiseler, asayişin bozulması ,aile ve ahlak yapısının zedelenmesi Suriyeli kardeşlerimiz için ve Gaziantep için bir tehlike ve tehdit unsuru oluşturmaya başlamıştır.Gaziantep ve Suriye’de iç içe düne kadar çok ciddi aile, akrabalık ve aşiret bağlantıları var iken bugün neredeyse birbirlerine hasım olacak noktaya gelmektedir.

Bu Gaziantep adına önümüzdeki süreçte ciddi tehlikelerin ilk işaretleridir. Meseleye Suriye’den gelen mülteciler gözünden bakarsak aileleri dağılmış,yakınlarını kaybetmiş, çocuklarının eğitimini temin edemeyen ve gurbette düzensiz yaşamak zorunda kalan bu insanlar zararda ise bizim bölge insanımız can ve mal güvenliği tehdit altında her türlü yaşam standardı baskı altında bu sürecin nasıl sonuçlanacağını bilememekte endişeli ve zararda iken acaba bu süreçten karlı çıkan kimlerdir.MHP Gaziantep İl Başkanı olarak şunu ifade etmeliyim ki benim annem Halep doğumlu, Halep ve Suriye bizim kardeşimiz.Bugün kardeşler arasında ki kan davası haline gelen bu sürecin sorumlusu hükümet değil midir?

*Onların arasında Suriye rejimine muhalif olduğu söylenen teröristler olduğu söyleniyor bu doğru mu?

Bunların içerisinde gayet masumane, ailesinin ve çocuklarının can güvenliğini sağlamak amacıyla gelenler olduğu gibi maalesef PKK başta olmak üzere bütün terör örgütlerinin uzantıları ve bölgemiz üzerinde hesapları olan bütün istihbarat servislerinin elemanları Gaziantep ve bölgemizde cirit atmaktadır. Bu durum şu anda her ne kadar önemli hadiselere sebebiyet vermese bile yakın zamanda çok ciddi asayiş ve güvenlik olaylarına sebebiyet verebilecek hale gelmek üzeredir.

Suriye rejimine muhalif olmalarından ziyade bizi ilgilendiren kısmı bizim güvenliğimizi ne kadar tehdit ettikleridir ama sorunuza cevap olması hasebiyle ifade etmeliyim ki geçici Suriye hükümetinin temsilciliğinin Gaziantep’te açılmış olması muhalif güçlerin ve bunlara destek verenlerin Gaziantep’i ne kadar önemsediğini anlatmaktadır. Peki Gaziantep bunlar için bu kadar pilotsa bunların üzerinde Gaziantep’in huzurunu bozmak isteyecek yabancı servisler Gaziantep’te yeni bombalar patlatır iseler bunun sorumlusu kim olacaktır?Suriyeli muhalifler kendi aralarında ittifak halinde midir?İttifak halinde olmadığını bilmediğimiz bu muhalif güçlerin kendi aralarında yaşayacakları mücadelenin ve bu mücadelenin şehrimize vereceği zararların sorumlusu kim olacaktır?

Göreve geldiğiniz günden itibaren MHP Gaziantep İl Başkanlığı olarak ne gibi faaliyetlerde bulundunuz okuyucularımıza biraz anlatır mısınız?

“HEDEF ÜÇ HİLALİ GAZİANTEP BURÇLARINA DİKMEKTİR”

MHP’nin 4 Kasım 2012 kurultayı öncesi 7 Ekim 2012 tarihinde yapılan Gaziantep olağan il kongresiyle göreve gelen il yönetim kurulumuz ve teşkilatlarımız hemşerimiz Milliyetçi hareketin kuruluş felsefesinde önemli fonksiyonlar yüklenmiş merhum Dündar Taşer Bey’in ifadesiyle ‘Durum muhakemesi önce kendinizden başlar’prensibiyle hareket ederek eksiklerimizin tespiti yapılmış, çok ivedi olarak bunlar tamamlanmış, il kadın kolları başta olmak kaydıyla eksik olan ve yeniden yapılandırması gereken parti teşkilatlarımız ve ülkücü kuruluşlarımız gözden geçirilmiş ve bunların arasında koordinasyon sağlanmıştır. Gaziantep basınında ve medyasında MHP’nin ciddi şekilde yer alması sağlanmıştır.

Sivil toplum kuruluşları,Odalar ve hemşeri derneklerinde MHP’nin ağırlığı hissettirilmiştir.Sayın genel başkanımızın talimatı ile belediye başkan adaylarımızın tespit edilmesi çalışmalarına hızla girilmiş,şu an itibariyle bir kısmı tespit edilmiş ve diğerlerinin de çalışmalarına devam edilmektedir.MHP genel merkezimiz ile ilimiz ve teşkilatlarımız arasında sağlıklı bir diyalog ve koordinasyon sağlanmış, her hafta veya ayda birkaç kez çeşitli etkinlikler yapılmış ve bunlara genel merkez yöneticilerimizin katılımı sağlanmıştır.İnşallah en kısa sürede MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli beyimizin de katılımıyla gerçekleşeceği ciddi bir organizasyonun hazırlığı içerisindeyiz. Nihayet hedef üç hilali Gaziantep burçlarına dikmektir.

Bunu gerçekleştirebilmek için teşkilatlarımızın yoğun çalışma temposu altında ülküdaşlarımızın ve hemşerilerimiz katkısı da gerekmektedir. Kendi aramızdaki iletişimin daha rahat sağlanabilmesi için parti faaliyetlerine daha yoğun katılımın sağlanabilmesi için ülküdaşlarımızın ve hemşerilerimizin Gaziantep MHP üzerinden web,faceboook ve twitter adreslerimizi takip etmelerini,toplu sms duyurularımıza hassasiyet göstermelerini beklemekteyiz. Üye kayıtlarımızın artırılması konusunda ki çalışmalarımıza yoğun katkılarını beklemekteyiz.30 Mart 2004 Mahalli Seçimlerinde AKP sandık hilelerine fırsat vermemek adına partililerimizden sandıklara sahip çıkma konusunda gayret göstermelerini beklemekteyiz.

Sayın Başkan bu anlamlı söyleşi için teşekkürlerimi sunuyorum .Son olarak Türk milletine ve Gaziantep halkına bir mesajınız varsa onları da alalım?

Bu vesileyle sizlere ve Ortadoğu gazetesine yayın hayatında başarılar diler, yaptığımız çalışmaların ve etkinlerinin sizler marifetiyle yurt sathındaki bütün parti teşkilatlarımıza ve ülkücü teşkilatlarımıza ulaştığının bilinmesi bizleri ayrıca gururlandırmıştır.Şahsım ve teşkilatlarım adına teşekkürlerimi sunarım.

YILDIRAY ÇİÇEK/ ORTADOĞU