İÇERIDE IHANET, DIŞARIDA FELAKET
İçeride ihanet, dışarıda felaket
AKP’nin içeride ve dışarıda ülkeyi getirdiği perişan durumun vahim sonuçları ortaya çıkıyor. İçeride yaşananlar acı vericidir ve Türkiye Cumhuriyeti devleti lime lime edilmiş ve parçalanmanın eşiğine getirilmiştir. Dışardaki durum da ne yazık ki, farklı değildir. İtibar, saygınlık, her kararda söz sahibi olmak gibi süslü laflarla yıllarca bu milleti kandırıp uyutanların bugün içine düştükleri durumu içimiz sızlayarak izliyoruz. Zira, hükümetin yetersizliği ülkenin gerçek itibarını derinden sarsmaktadır ve Türkiye her alanda kaybeden, yalnızlaşan ve dışlanan bir duruma düşürülmektedir.
Müslüman dünya BOP’a teslim edildi
Bugün tek bir gelişme yoktur ki, Türkiye’nin faydasına olsun. İslam âlemine liderlik etme tiyatrosunda gelinen nokta, Müslüman dünyayı BOP’a teslim etmek, kan, savaş, ölüm ve parçalanma ile sonuçlanacak gelişmelere bütün imkanlarla yardımcı olmaktır. Obama’nın eline sopa alarak ayar verdiği dünyadaki tek başbakana sahibiz. İsrail’i hizaya getirme masallarının tam ve itirazsız teslimiyetle sonuçlanmasını ibretle izliyoruz. Kendi derdiyle uğraşan ve karnını doyurmada ciddi sıkıntılar yaşayan Kıbrıs Rum’u, bu haliyle bile meydan okuyor ve toprak istiyor. Ermeni iftiralarının hangi noktalara geldiğini içimiz yanarak izliyoruz. Türk Cumhuriyetleri çoktan unutulmuş, Ortadoğu bölgesindeki Türkmen varlığı kaderine terk edilmiştir.
Batağa saplandılar
Dün söylediğini bugün inkar eden, ABD’nin dümen suyunda yalpalayan bir dış politikanın güven ve itibar sağlaması eşyanın tabiatına aykırıdır. Nitekim bugün başta komşularımız, bölge ülkeleri ve hatta müttefiklerimiz olmak üzere bütün dünya Türkiye’ye karşı temkinli ve tavırlıdır. Özellikle Suriye politikasında açık ve aleni şekilde batağa saplanılmıştır. Bu öyle bir batak ki çırpındıkça daha çok gömülüyor, gömüldükçe daha çok çırpınıyorsunuz. Hani Esad kısa zamanda devrilecekti? Hani Suriye’ye barış ve huzur gelecekti? Hani sayın başbakan Şam’a gidip, Suriye halkını kutlayacaktı? Ve bütün bunlar kısa zaman içinde olacaktı. Öngörünün isabetine bakar mısınız? Bırakın bunların olmasını, zerre kadar bir ihtimal görebilen var mı? Türkiye ne yazık ki, yine kaybetmiştir ve bedel ödemektedir. Beslenip büyütülen muhalifler azmış durumdadır ve Esad’a yapamadıklarını Türk milletine ve devletine karşı yapmaktadırlar. AKP’nin ellerine verdiği silahı Türkiye’ye doğrultmuş ve kan dökmüşlerdir. Bu milletin katlandığı büyük külfetin bedeli ihanet ve arkadan vurmadır. AKP çaresizlik içinde olayları seyrederken, ABD’den himmet beklemektedir. Başbakan Erdoğan’ın koşa koşa ABD’ye gitmesinin bir sebebi içerideki ihaneti müjdelemek, ikinci sebebi dışarıdaki bu vahamettir. Irak’ın işgali öncesinde olduğu gibi “kimyasal silah” masallarının son günlerde tekrarlanması ve buna AKP’nin de katılması, Suriye’ye için öngörülen akıbeti göstermektedir. Ne acıdır ki bu gidişle Suriye’nin kaderi de Irak’dan farklı olmayacaktır ve yine en büyük zararı Türkiye görecektir.
Daha çok bela geliyor
Suriye’nin Türkiye sınırına yakın bölgenin PKK’nın uzantısının kontrolünde olduğu unutulmalıdır. Türkiye’den şimdilik çekilecek teröristlerin de bu bölgeye yerleşeceği ortaya çıkmıştır. Böylece etrafımızdaki ihanet kuşatması daha da büyüyecek ve tehlikeli hal alacaktır. Neresinden bakılırsa bakılsın çok yönlü bir bedel ödüyoruz. Maddi olarak bedel ödüyoruz, itibar olarak bedel ödüyoruz, millet olarak bedel ödüyoruz. ABD’nin hesapları, AKP’nin işbirliği ile dört etrafımızda bir bataklık oluşmuştur. Bu bataklıktan daha çok terör ürüyor, daha çok bela geliyor ve her gün daha büyük bedellerle karşı karşıya kalıyoruz. Sonuçta içeride ve dışarıdaki hain kuşatma daraldıkça daralıyor.
Kazanan sadece İsrail
Daha önce defalarca yazdığımızı bir defa daha tekrarlayalım: Irak’tan Tunus’a, Mısır’dan Libya’ya kadar AKP’nin yardım ve desteği ile devrilen ve Suriye ve İran gibi sırada olan ülkelerin hepsinin ortak özelliği, İsrail için tehdit oluşturmasıdır. Arap Baharı denilen yıkım, bölgemizde ve hatta dünyada sadece ve sadece İsrail’in işini kolaylaştırmış ve yeni hareket alanı açmıştır. Bugün AKP’nin de talebine uygun olarak ve üretilen bahanelere sarılarak, Esad’ı devirmek için doğrudan müdahaleye hazır olan, İran’a saldırmak için fırsat kollayan tek ülke yine İsrail’dir. AKP ile paslaşmanın mükemmelliğine bakar mısınız?
Anında ipini çekerler
Varlığı süpürgenin insafına, Obama’nın sopasına bağlı olanların yapabileceği bundan fazlası olamazdı. O sopanın ne kadar acımasız olduğunu ve en küçük bir yalpalamaya izin vermediğini yaşananlardan biliyoruz. O sopanın ucunda Kuzey Irak ve Barzani var, ,İmralı canisi, Kandil ve oradaki katiller var. Bunlarla da kalmıyor, ekonominin dümeni var. Bir gecede altını üstüne getireceklerini defalarca hissettirdiler. AKP ne zaman ki küçük bir yalpalama yaptı, kendi bildiğini okudu, anında cevabı geldi. En küçük bir yanlışta ipin çekileceği mesajını çok açık verdiler.
Tek ümit Türk milleti
BOP’un sahibi ABD tarihi boyunca bu kadar hevesli, bu kadar cevval, bu kadar amade olanını bulamamıştı, bundan sonra bulabileceğini de zannetmiyorum. Türkiye AKP sayesinde tarihinin en derin açmazlarıyla, en büyük belalarıyla başbaşadır. Bu öyle bir bela ki, dışı da yakıyor, içi de yakıyor. AKP kendisiyle birlikte ülkeyi de felakete sürüklüyor. Bütün temennimiz Türk milletinin artık bu vahameti görmesi, bu akıl tutulmasına bir son vermesi ve ilk seçimde, gerekeni yapmasıdır.
ORHAN KARATAŞ/ ORTADOĞU