Kripto para!
Kripto para!
Son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim.. Geçmişten beri insanlar hala uyanmıyorsa vede kolay yoldan parasına para katmak şehvetine kapılırsa; avını bekleyen timsah misali pusuda yatmış dolandırıcılar her zaman hazırda beklemektedir.. Ve bunlar sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde mevcuttur…
Yani bu türden olayları siz sadece Türkiye’de mi yaşanıyor sanıyorsunuz!?
Asla..
Hatta bırakın bunu bilakis kara paranın resmen aklandığı ülkeler bile var!!!
Neyse..
Yaşı yetenler bilir.. Mesela bu ülke 80’li yılların başında malum bankerler olayını yaşadı.. Yani, başat örnek olan Banker Kastelli vb.’ni..
Çoğu vatandaş alın terinin kutsallığını ve helal kazancın muhteşem değerini gözardı ederek; evlerini, arabalarını, evdeki altın ve akçalarını satıp daha çok kazanmak hırsıyla banker bürolarına yatırdılar.. Hatta paraları yatırmak için kuyruklara bile girdiler.. Aradan çok bir zaman geçmeden malumun ilamı olarak bankerler birer birer batmaya başladılar.. Çoğu yurtdışına kaçtı. Ki, bu sefer parasını kurtarma derdine düşen millet, banker bürolarının önünde tersine kuyruklar oluşturup, nöbetler tutar oldular..
Velhasıl bu müessif olay neticesinde ne ocaklar sönüp, ne yuvalar yıkıldı bir bilseniz…
Yine mesela henüz daha yeni Çiftlik Bank (Tosuncuk) olayını ülkemizde yaşamadık mı?
Kısaca, sözün özü kim kime sermayesinin kat kat fazlasını kazandırır..? Ki, bu eşyanın tabiatına tamamen aykırıdır…
Neyse..
Bir iktisatçı olarak sanal para (bitcoin) peşinde koşanlara, daha ilk günden beri hep derim ki; elle tutulup gözle görülen bir kağıt peçetenin bile değeri vardır!
Peki ya diğerinin?
Bilmem anlatabildim mi?!!
Son söz: Uykudan uyanmayı becerdiğimiz günlere kavuşmamız yada ulaşmamız dileğiyle…
Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız…
Harun KILIÇ
ANKARA