Dolar 34,2721
Euro 37,6826
Altın 2.920,83
BİST 9.093,54
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Çok Bulutlu
İstanbul
24°C
Çok Bulutlu
Çar 25°C
Per 26°C
Cum 22°C
Cts 20°C

“Allah’ım bana hesabımı görebilmek için maddi manevi güç ver” diyorum

“Allah’ım bana hesabımı görebilmek için maddi manevi güç ver” diyorum
16/01/2021 14:01 | Son Güncellenme: 16/01/2021 14:08
A+
A-

“DAYAKLIK SÖZLER!”

Başlığıyla bir yazı yazacak olsaydım, şu “cennet vatan”da konu bulmakta, inanın ki hiç zorlanmazdım!

Evet vatan cennet gibi…

Neden cennet gibi?..

Çünkü ceyar’dan beri öyle kurnaz pazarlamacılar yetişti ki bu ülkede..
Siyaset yaparken her türlü itliği, puştluğu kahramanlık gibi alıp-satabiliyorlar.
Satabiliyorlar çünkü, bu memleket, bir tembeller, kurnazlar, ucuz mallar ve ucuz alıcılar cenneti!..
Evet cennet gibi bir vatanda yaşıyoruz!.

Vatan “cennet” gibi!..

İrem bağlarındaki kuzuya bedava dalmak için Tuba ağacının gölgesinde erketeye yatmış bin tane sansar var!
Sansar tilki ve çakal fırkası…

Memleketteki düşünce tembeli tayfasına güvenip bir gram cehennem korkusu yaşamadan vacipleri çiğniyor, sünnetleri deviriyor, farzlara doğru seyirtiyor!..

“Nasıl olsa cennetteyim, artık kaçarı yok” diyor.
“Nasıl olsa münker-nekir yok, hesap-kitap yok salla gitsin” diye düşünüyor.
Tekzip altı aydan başlıyor, ceza iki seneyi buluyor, göle su gelene kadar da zaten adaletin gözü patlıyor!
Hainler cennetinde, gafiller cennetinde, itler-puştlar cennetinde yaşamanın, işte böyle bazı mahzurları bulunuyor.

Ne var ki; nadiren de olsa…

Hamd olsun ki, şükürler olsun ki, kaza’y-ı ilahî bazen erken tecelli ediyor.
Sevapların mükâfatı genellikle ahirete kalsa da günahların cezası bu dünyada ödeniyor!
Bir helal süt emmiş Muhammed evladı çıkıyor, melâikeye “Kazasker” oluyor.

Eline Hakk’ın adalet fermanını alıyor…

Yanına Şeyhülislam’la Kapdan-ı Derya’yı, Nişancı’yla Defterdar’ı da alıp divanı kuruyor; hesabı kesiyor!
Kimse ahlâki görgüsüzlüğü, yalanı-dolanı ve adaletsizliği bize demokrasi diye satmaya kalkmasın!.
Rezilliğin de bir sınırı var!
Sabır taşını çatlatan kepazelikler var.
Herkesin ağzından çıkanı kulağı duyacak!.
“Dayaklık” sözünü de dayağı da biz icat etmedik.
Dayaklık davranışlar, yazılar ve sözler var.

Tıpkı geçmişteki, yazılar, sloganlar ve can yakan eylemler gibi…

Ülkücüyü Ülkücü yapan, Ahlâkçılık ülkümüze uygun yiğit tepkiler gibi…

Sormazlar mı adama öbür tarafta?

Her türlü ibneliğe lay- lay-lom edecektik de niye Ülkücü olduk kardeşim!..

O yüzden ben böyle sabır taşı çatlayana kadar İrem bağları misali yatarak ortamı seyredip de dayaktan sonra kurulan kınama korosuna katılmıyorum.
Kendi adıma konuşuyorum. Bana da söz olarak, tweet olarak, yazı adı altında paçavra olarak atılmış suçlar iftiralar itibar suikastlarleri var.
Allah’a her namazda dua ediyorum.
Yoo hayır beddua etmiyorum.

“Allah’ım onları cehenneminde cayır cayır yak” da demiyorum.

“Allah’ım bana hesabımı görebilmek için maddi manevi güç ver” diyorum.

Öyle rezil hainlikler gördüm ki; açık söyleyeyim…
Muhayyel plan ve projelerimde dayakla da yetinemiyorum!..
O yüzden ben “dayaklık sözler”in varlığına da…
Bazı durumlarda…
“Dayağın cennetten çıkma olduğuna” da inanıyorum!..
Saygıyla…

 

Şükrü ALNIAÇIK