Çizgi…

Çizgi…

Çizgi çok şey ifade eder düşünülecek olunursa..

Okula başlayan “mini mini birinciler” okuma- yazma hayatına; enine, boyuna veya yatay olarak defterlerine yazmaya çalıştıkları çizgilerle başlarlar..

Yine cocuklar sek sek oynarken, yere belirli şekillerde çizgi çekerler..

Mesela tarlalarda yer belirlenirken çızı veya çizgiler çekilir..

Ülkelerin alanlarını belirlemek için de sınır çizgileri çekilir..

Kumaşlara, kartonlara, tahtalara vs. vs. çizgiler çekilir..

Velhasıl sanal veya gerçek manada çizilen çizgiler aslında hayatımızın vazgeçilmez bir ögesidir..

Hayatta istisnai durumlar hariç genelde kişiler kendilerine göre çizdikleri istikamette ilerler…

İçtimai hayatta çizilen çizgilerde gerçekten çok önemlidir..

Mesela bu çizgilerden; vatanın bölünmez bütünlüğü, bayrağın ve (resmi) dilin tekliği, “kırmızı çizgilerimizdir.”
Ha keza mukaddes değerlere saygı, ahlaki ve etik kurallara riayet, demokrasiye sıkı sıkıya sarılıp, onun gereklerini yerine getirme.. Halkın refahını ve mutluluğunu sağlamaya yönelik kalkınmaya ve teknolojik gelişmelere, eğitime, sağlığa, spora, sanata önem.. Gelirde ve paylaşımda adalet.. Hukukun üstünlüğü, bağımsız ve tarafsız yargı, yönetimde liyakat olarak sıralanabilir..

Evet bunlar kilişe laflardır, çoğu kişide bilir ve tıpkı bizim gibi söyler söylemesine de.. Lakin bu kurallar manzumesine herkes uyup; üstte kısa açıklamayla verilen çizgilerin içinde kalırsa, toplumun mutlu olmasında veya kalkınmışlığında engeller birer birer bertaraf edilip çok önemli merhaleler gerçekleştirilmiş olmaz mı?!.

Konuyla ilintili olarak bir nebze de, siyasi çizgi hususunda bir kaç kelam edecek olursak, şahsımız adına şunları söyleyebiliriz..

Yani “duruş” veya “siyasi çizgide” durduğun yer çok büyük önem arzetmekle birlikte, doğrudur yanlıştır; Bir kere mert olacaksın..
Bir dönem beraber yediğin, içtiğin, siyasi davan adına yol yürüdüğün ve fikri manada gönüldaş olduğun arkadaşına-dostuna ne şimdi, nede bundan sonra tuzak kurmayacak, arkadan vurmayacak veya vurulmasına vesile olmayacaksın…
Kapı kapı gezmeyecek, şahsi menfaat ve hırslarına gem vurmayı bilecek, seni sen olmaktan çıkaran kibirlerine asla esir olmayacaksın…

Ki, insan olma erdemine, insan olma vasfına kavuşmuş olasın….

Bu bağlamda, kendimize bir çizgi çizip, başka vatan-millet-bayrak sevdalısı gönüllülerinin de iştirakini beklediğimiz başat çizgimiz; “önce ülkemiz, sonra milletimizdir..”

Bu önceliklerimize, geçmişte veya günümüzde gözünü kırpmadan kendisini feda ederek şehit olan asil Türk milletinin has evlatlarını tazimle, şükranla ve rahmetle; gazilerimiz ile halen hayatını sürdüren vatanımın aziz fertlerini ise takdirle ve saygıyla anıyorum…
Allah(c.c) cümlesinden razı olsun..

Bir sözümüzde (bize göre/bizim gibi düşünenlere göre) çizgisi bozuk olanlara olsun..
Rabbim, en kısa zamanda sizlere hatalı yoldan dönmeyi ve hidayete ermeyi, ülkenin birlik-beraberliğine, kalkınmışlığına katkı sağlamayı nasip etsin…

Yeni bir yazımızda buluşmak üzere esen kalınız!

Harun KILIÇ
ANKARA