Geçmişten bir yazımızla diyorum ki, Bismillah!
Geçmişten bir yazımızla diyorum ki, Bismillah!
Gündeminizi çokça meşgul ediyorum, farkındayım. Ama anlık verilmesi gereken cevaplar, bazen uzun açıklamaları gerektiriyor. Özür dilerim.
Dostlarımın bazıları, iktidarın yap-işlet-devret modeliyle ortaya koydukları ve ciro garantisi verdiği yapıları özelden ya da telefonuma göndererek, bir suistimal kuşkusunu da ima eder tarzda benim dikkatimi celbetmeye çalışıyorlar.
Öncelikle bir hususu kalın çizgilerle belirteyim:
Ben MHP’liyim, hem de en tavizsizinden; AKP’li falan değilim, bana gönderdikleri bilgilerde bir hesap sorma veya ihsas söz konusuysa adresi şaşırdıklarını belirtmeliyim.
Şimdi yazacaklarım, biraz teknik bilgidir.
Her şeyden evvel ben bir KİT bürokratı olarak emekli oldum. Milyonluk ihaleler yönettim. Devasa satınalmaları yönetim komitesi üyesi olarak onayladım. Yap-işlet-devret modelini de, ortak girişimi de, JV türü ortaklıkları da, özelleştirmeyi de bilirim, bilmek de zorundayım.
Yap-işlet-devret metoduyla yaptırılan işler, kamuya ait bir değerin satışı değildir. Devlet yapmak zorunda olduğu bir hizmete, zaman ve akçe olarak yahut da kapasite olarak yetişemeyecek durumda olursa,bu zorunlu hizmeti özel sektöre belli şartlar ve imkanlar sağlayarak yaptırabilir.Söz gelimi bir boğaz köprüsü veya tüp geçidini yap-işlet-devret modeliyle yaptırabilir.Bu yapıma, hazineden total bir para ödemek yerine, buranın gelirlerini belli bir süre yapan firmaya devrederek borcunu ödeyebilir. Hatta buradan firmanın irad edeceği gelirler, anlaşılan bir rakama ulaşmazsa, kalan kısmını hazinenin karşılaması garantisi verilebilir.
Bunlar, hizmetin ve eserin tesisi için yapılan anlaşmalarla ortaya çıkar ve yadırganacak bir tarafı yoktur.
Yadırganması gereken ve varsa kınanması gereken tarafı, kamuya maliyetin fahiş noktalara ulaştırılarak, olağandan daha şişirilmiş rakamlarla, yolsuzluk çağrışımlarına zemin hazırlanmasıdır.
Yaptırılan hizmetin ve eserin bir bedeli vardır haliyle, o bedel de meşru usüllerle ödenecektir. Önemli olan o bedelden yüklenici dışında yerlerin de pay almamasını temin etmektir.
Bu nedenle, bunları benim gözümün içine sokmalarına gerek yok, ihaleleri ben yapmadım, AKP’li de değilim. Ama izlenen metodun da yanlış olmadığını biliyorum. Yolsuzluk varsa da ulaşılan rakamda vardır, usülde değil.
Halil Kaya
Konya