YANCILIĞIN SİYASET BOYUTU

YANCILIĞIN SİYASET BOYUTU

Günümüz devleti kabile devleti imiş.

Herif bunu ciddi ciddi söylemiş, üstelik…

Yeri gelmiş herkes bir konuda yancılık yapmıştır belki fakat böylesi bir yancılık bence Guinness Rekorlar kitabına geçirilmelidir.

Nedenini madde madde açıklayacağım…

Senin yancılığını yaptığın 1938 ile 2016 yılları arasındaki SİMA yönetimlerinde, donanmaya ait tek bir askeri gemi Marmara Denizi dışına çıkamıyordu. Bugün Türk donanması Hint Okyanusu’nda devriye geziyor, Doğu Akdeniz’de, burada rajonu ben keserim deyip dünyaya kafa tutuyor.

Yancısı olduğun SİMA Türkiyesi dönemlerinde, parasının ödendiği teneke uçakları alabilmek için Washington’daki lobicilere salya sümük ağlıyor ve yalvarıyorken SIMA, bugün kendi silahını yapıp satıyor, milyarlarca dolarlık gelir sağlıyor bu devlet.

TSK üniforması içindeki NATO’nun kurşun askerleri için “bizim çocuklar” lakabı takılmış iken, bugün dünya devleri Milli Savunma Bakanlığı kapısında randevu alabilmek için sıra bekliyor. Koppeggin olan abem vazgeç şu S-400 alımından diyenler, Seiko kol saati ile gönderiliyor.

Washington, Londra, Brüksel, Paris, Tel-Aviv zıpla dediği zaman, SİMA Türkiyesi kaç kere zıplayam abem diye sorarken, bugünün devleti, ben söyleyeyim de sen hopla diyerek kafa yapıyor. Dünya beşten büyüktür diyor, Türkiye’nin istemediği kararlar Ortadoğu’da yürürlüğe sokulamıyor.

SİMA Türkiye’sinde “Türk’lerin en ucuz ihraç ürünü askeridir” denilen, gürka gibi kullanılan Türk ordusu, günümüzdeki devlet yönetiminde, ben şu gün şuraya gireceğim, çek askerlerini ayağımın altından diyor ve asker çektiriyor.

Bırakın diğer ülkelerde ve kıtalarda askeri üsler kurmayı, SİMA döneminde nerede ne kadar asker konuşlandırılacağına bile NATO karar veriyorken, bugünün devleti kendi çıkarları doğrultusunda belirlediği ülkelerde kendi üslerini kuruyor ve bölgede hakim güç benim diyor.

Ekonomik kararların Bilderberg toplantılarında belirlendiği dönemlerde, ihracatın da ithalatın da yüzdesini, nerede ne ekileceğini NATO/SİMA belirlerken, bugün, afyon ekiminden tutun da ülke dışındaki topraklardaki ekim alanları satın alınma kararlarını da Ankara’daki bu devlet belirliyor.

Kedisini bile teslim etmeyeceği küstahliğında bulunanlar kedi gibi kuyruklarını bacaklarının arasına alıp soba arkasına saklanmak zorunda kalırken, Venezuela gibi altın devi bir ülke, benim altın stoklarım sende dursun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti daha emin bir ülke diyor.

Ve sen bugün kalkmış, bu devlete kabile devleti diyorsan…

Ya bu işlerden hiç anlamadığın için SİMA yancılığı ile bir yerlere gelmeye çalışarak kendini rezil ediyorsun, yahut da aldığın hapların dozajını azaltmalı, nihayetinde de hapçılığı bırakmalısın.

Yancıları siyasette yalnızca kullanırlar, adam yerine koymazlar.

Guşan Yediç