Mustafa Armağan Fetullahcıdır
Doğru mudur, yanlış midir bilmiyorum. Eğer doğru ise bu suçu gönüllü olarak işliyor ve kendisini tarihçi sıfatı ile satan Mustafa Armağan Fetullahçıdır diyor, kendimi de ihbar ediyorum.
Mustafa Armağan Fetullahcıdır
Türkiye’de herhangi bir kişiyi Fetullahçı sıfatı ile işaret etmek, bu konuda bildirimda bulunmak suç kapsamına giriyor dediler.
Doğru mudur, yanlış midir bilmiyorum. Eğer doğru ise bu suçu gönüllü olarak işliyor ve kendisini tarihçi sıfatı ile satan Mustafa Armağan Fetullahçıdır diyor, kendimi de ihbar ediyorum.
Mustafa Armağan, Fetullah Gülen’in şakirtlerinden biridir. Üstelik de öyle böyle değil, üst düzey bir etki ajanıdır ve Fuat Avni’nin refakatı ile Pensilvanya ziyaretlerinde bulunmuş bir ajandır.
Kendisine FETO tarafından verilen misyon, Atatürk düşmanlığıdır.
2000’li yılların sonlarına doğru, bulunduğu New York ziyareti sırasında, o zamanlar New York’un 47. Caddesi’nde eski Fenerbahçeli futbolcu Salim Abi’nin sahibi olduğu Derviş Restoran’ın üçüncü katındaki özel salonda, Türkiye’den davet ettiğimiz eski bakanlarımızdan AKT’nin konuşmacı olarak bulunduğu toplantıya Mustafa Armağan da katılmıştı.
Hala bugüne kadar o toplantıya onu kimin davet ettiği bilinmiyor.
New Jersey’deki birkaç isimden süpheleniliyor.
Salonun Batı yönündeki duvar kenarındaki üçüncü dikdörtgen masada duvara sırtını vermiş olarak oturduğu iki kişilik kanepede sağında oturan kişi de Fuat Avni idi. Masanın Güney cihetinde oturan benim bir arkadaşım, masanın Doğu yakasına bakan tarafında ise ben oturuyordum.
Fuat Avni ise bütün kitaplarını severek okuduğum, bilgi dolu kitaplar olması nedeni ile Fetullahçı’ların elinden kurtarılması gereken bir değer olarak gördüğüm saygılı, kibar bir Anadolu çocuğu idi. Bugün de halen aynı düşüncedeyimdir ve beynini Tayyip Erdoğan nefreti ile dolduranların elinden kurtarılması, devlete kazandırılması gereken bir isim olarak görmekteyimdir.
Çünkü anti emperyalist olduğunu biliyorum.
Oysa Mustafa Armağan, tipik bir CHP’li küstahlığı ile geleneksel CHP’li şımarıklığındaki küçük dağları yaratan “ünlü yazar” triplerindeki antipatik bir kişilik olarak, ilk tanıştığım gün, kafamda sevimsiz bir karakter olarak yer etti.
Kendi siyaset ve tarih birikimime güvendiğim için, toplantı sonrasında bir köşede karşılıklı tartışmak, kendi yazıları diye yayınlanan aktarımların gerçekten kendi araştırmalarına mı dayandığını yoksa, Soner Yalçın gibi masasının üstüne konan dosyaları makaleye dönüştüren bir tetikci, fotokopi makinesi mi olduğunu anlamak istiyordum.
O nedenle toplantı sonrasında başka bir yerde kahve içmeye davet etmiştim.
Plastik nezaketi ile vaktinin olamadığını, programının dolu olduğunu, hocaefendiyi ziyaret etmek için toplantı sonrasında yola çıkacaklarını kendi ağzı ile itiraf etti. Beni tanımadığı, siyasi görüşümü, hayat felsefemi bilmediği için, siz de buyursaydınız Guşan Bey diyerek davette bile bulundu Pensilvanya’ya…
Halbuki hepimiz biliyorduk ki, Fetullah Gülen’in yanına çıkacak kişilerin hepsinin isminin önceden Pensilvanya’ya bildirilmesi gerekir.
O davete bu nedenle biraz şaşırdım ve bu adam Fetullah Gülen’in yanına çıkacak kişiler için onaya bile gerek duymadan nasıl oluyor da böyle bir davette bulunabiliyor, bu gücü nereden alıyor diye merak etmiştim.
Hem Fuat Avni, hem de masada oturan arkadaşım, daha öncelerde de farklı kaynaklar ile Pensilvanya’dan davet aldığımı, hiçbirisine olumlu cevapta bulunmadığımı bildikleri için, Mustafa Armağan’a cevap vermek yerine niçin tebessüm ettiğimi anladılar, fakat o anlamadı.
Çünkü ürkütmek istemiyor, bir başka zaman, dostmuşcasına bir başka mekanda buluşup, Atatürk düşmanlığını misyon haline getirip de, niçin tescilli mason uşağı olan İnönü ve CHP’nin perde arkasındaki masonik örgütlenme hakkında insanları bilgilendirmek istemediğini çözmek amacındaydım.
Uzatmayayım, bir daha bir araya gelemedik…
Bugün için bakıyorum da, nasıl oluyor da güvenlik güçleri harıl harıl Fetullahçı arar, bulur, ifadesini alır, tutuklar ve mahkum ederken, Mustafa Armağan hala televizyonlarda, sosyal medyada sanki hiç birşey olmamışçasına Atatürk nefreti kusmaya devam ediyor, bilir kişi edası ile etki ajanlığını sürdürüyor, AK Parti’nin tabanındaki konular hakkında geniş çaplı bilgilere sahip olmayan insanlarımız üzerinde, tam da CHP’nin muhtaç olduğu, varlığını devam ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu gibisinen bir Atatürk düşmanlığı ile İnönist’lerin ekmeğine yağ sürmeye devam edebiliyor diye merak etmekteyimdir.
Lütfen kimse bana bu adam itirafçı oldu demesin.
İtirafçılık pişmanlık emaresidir ve pişman olan insanlar daha önce işledikleri hataları tekrar etmezler. Ediyorlarsa kasıt vardır.
Oysa bu adam hala hem CHP’ye cephane temin etmek olarak tanımlanabilecek Atatürk düşmanlığı ile.. hem de MHP’nin sinir uçları ile oynamak ve Cumhur İttifakını destekleyen ülkücülere saldıran Türkçü kılıkçı Soros’cuların, bakın görüyor musunuz, desteklediğiniz adamlar Atatürk’e küfür ediyor polemiği ile ittifak içinde çatlak yaratacak, sinsice sergilediği misyonuna devam ediyor.
İçişleri Bakanlığı yetkililerine sesleniyor, ihbarda bulunuyorum.
Mustafa Armadan Fetullahçıdır. Cumhur İttifakı’nı yıkıp, FETO’nun partisi olarak tanımlanan Gül, Davutoğlu, Babacan troykası için zemin oluşturmaya, AK Partili muhafazakar seçmeni İslamcılık kisvesi altında ihanet ittifakına angaje etmeye çalışmaktadır.
Lütfen ya gereken işlemler yasal yollar aracılığı ile başlatılsın, yahut da kendi yöntemlerini kullanarak bu Fetullahcı ajanı etkisizleştirmeyi başarabilecek insanların önündeki engeller kaldırılsın.
Saygılarımla arz ederim.
Guşan Yediç