BİR ÜLKÜCÜNÜN KALEMİNDEN KAYA KUZUCU’NUN BAŞBUĞ HATIRASI
BİR ÜLKÜCÜNÜN KALEMİNDEN, KAYA KUZUCU’NUN BAŞBUĞ HATIRASI
KAYA KUZUCU – DÜN GECE ( BİR GÜN GERİ DÖNECEĞİZ )
Kaya Kuzucu ağabeyin eski eserlerinden birini dinliyorum bir ay evvel: “Dün Gece”.
Yıllar boyu çokça dinledim bu eseri. 80’li yılların sonunda ihtilalin ardından ocaklarımızın bir kez daha derlenip toparlandığı zamanlarda yürekli bir avuç insanın mütevazı imkanlarla bir araya gelip toy eylediği mekanlardaki o günleri düşleyerek dinledim. Sözleri Karakoç ustaya aitti, bilirdim. Müzik ise Kaya ağabeyin.
Kaya ağabeyle uzun Anadolu yolculuklarında, biraz da benim ısrarımla sıkça söylediğimiz bir eserdi ve gariptir bu eserin hikayesini kendine hiç sormamıştım. Halbuki bestelerinin hikayelerini bizzat Kaya ağabeyden büyük bir ilgiyle öğrenmiştim.
“Resmine baktığım güzel kız, genç kız…” En çok da bu bestenin hikayesi etkilerdi beni. Dediğim gibi bu eserin hikayesini konuşmamıştık.
Bir ay evvel tekrar dinledikten sonra, Kaya ağabey ile İstanbul’da buluştuğumuz bir gün sordum kendisine:
“Ağabey ne zaman besteledin?”
Kaya ağabey derin bir nefes çekti:
“88’in sonunda…” dedi ve anlatmaya başladı:
“Eskişehirdeydik. Ocak konserinde… O zaman ocakların sayısı az, şartlar belli. Konsere Başbuğ da gelmişti. Sazımı aldım, sahneye çıktım. Marşlarımızı, türkülerimizi söyledik. Sahneden indim. Biraz sonra Ocak Başkanı gelip ‘Hocam Başbuğumuz sizi istiyor.’ dedi. Hemen gittim. Tebessüm etti ve sözleri Abdurrahim Karakoç’a ait olan şu şiiri okumaya başladı:
Çelik testereyle kestim suları
Yıkadım duvara astım suları
Düşümde düşüme girdim dün gece.
Buluta yaslandım, ışığı tuttum
Seni hatırladım, seni unuttum
Kendimi kendime sordum dün gece.
Toprağı boyadım, otlar ağladı
Oturdum kalkmadım atlar ağladı
Tuttum yorgunluğu yordum dün gece.
Dosta şiir yazdım ‘hatıra’ dedim
Belki bir dost gele otura dedim
Gönlümü toprağa serdim dün gece…
Kaya bey, bu şiiri besteler misiniz?”
Kaya ağabeyin gözleri doldu. Benim de… Yad ettik Büyük Türk’ü dolan gözlerimizle!
Arzu eden dostlara salık vereyim naçizane! Eski kayıtlarda bulun ve bir kez de bu bilgiyle dinleyin. Zira bir mirastır artık…