ERDOĞAN: EZAN TARTIŞMASI SON DERECE TEHLİKELİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, İsrail’deki ‘ezan yasağı’tartışmalarına ilişkin “Bu tartışmaları son derece tehlikeli buluyorum” dedi. ‘Parlamentolararası Kudüs Platformu: Kudüs ve Sürecin Problemleri ” ismli sempozyumda konuşan Erdoğan, ” Ötekileştirmeyi derinleştirecek, din ve vicdan hürriyetini ayaklar altına alacak bu tartışmanın kimseye faydası yoktur. Bu tarz bir uygulamaya gidilmesi, sadece Filistinlileri değil, onlarla birlikte tüm Müslümanları rencide etmektedir ” açıklaması yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ” İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmak sadece sıkılı yumruklarından ve ellerindeki taşlarından başka hiçbir silahı olmayan Filistinli çocukların görevi değildir. Filistin davasını sahiplenmek, Kudüs’ü korumak tüm Müslümanların müşterek davasıdır, müşterek vazifesidir ” dedi.
İstanbul’da Wow Otel’de ” Parlamentolararası Kudüs Platformu: Kudüs ve Sürecin Problemleri ” ismli sempozyumda konuşan Erdoğan, ” Bizim beklentimiz, bırakın Filistinlilere bu tür baskılar yapılmasını, tarihi olarak kendilerine ait olan toprakların iadesi için gereken adımların derhal atılmasıdır. Müslümanların ibadetlerini kısıtlayan Harem-i Şerif’in kutsiyetine zarar veren mütecaviz eylemlere sessiz kalamayız ” açıklaması yaptı.
DÜNYAYA ÇAĞRI
” Bölgede yaşanan pek çok gerilimin temelinde Filistin meselesinin, buradaki hak gasbının yattığı aşikardır. Alınan BM kararları maalesef bu haksız durumu gidermeye yetmedi. Çünkü hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun geçerli olduğu mevcut küresel sistemde, bu kararların hiçbiri uygulanamıyor. 1948 yılından bu yana Filistinli kardeşlerimize yönelik baskı, tehcir ve ayrımcılık politikaları artarak devam ediyor.
Açıkçası ben Filistin meselesinin BM Güvenlik Konseyi için bir turnusol kağıdı işlevi gördüğüne inanıyorum ” diyen Erdoğan, şunları söyledi: ” Filistin’de her gün kendini tekrar eden bir zulüm ve baskı düzeni vardır. Maalesef bu adaletsizlik bütün dünyanın gözü önünde sayısız Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen yarım asırdır katmerlenerek devam ediyor.
Bir milyar 700 milyonluk bir büyüklüğe sahip İslam aleminin içini yaralayan bu tablo değişmediği sürece, coğrafyamızın kalıcı huzura ve istikrara kavuşması da mümkün değildir. Nitekim bölgede yaşanan pek çok gerilimin temelinde Filistin meselesinin, buradaki hak gasbının yattığı aşikardır.
Erdoğan, “Filistin gibi hayati bir konuda yıllardır aldığı kararları hayata geçirmekten aciz bir kurumun günümüz meselelerine çözüm bulma ihtimali yoktur, bunu beklemeyiniz. Bu durum bilhassa Müslümanlar nezdinde uluslararası sisteme ve kuruluşlara karşı büyük bir güven kaybı oluşturdu.
BM Güvenlik Konseyi gibi çatı kuruluşlara yönelik bu güven sorunu, DEAŞ gibi sapkın akımlara istismar zemini sunuyor. Dünyanın birçok ülkesinde dini kavramları kendine maske yapan terör örgütlerinin en kullanışlı söylemleri Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı baskıdır, işgaldir, zulümdür. Ortadoğu’nun kalbindeki bu yara tedavi edilmeden bölgenin huzur ve sükuna kavuşması düşünülemez” dedi.
“KUDÜS’Ü TEK BAŞINA KOYMAMALIYIZ”
“Ortadoğu’da kalıcı barış için tek yol 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Bunun için uluslararası toplumun Filistin’e verdiği desteği artırması şarttır ” diyen Erdoğan, “Bilhassa yakın dönemde ezan konusunda yaşanan tartışmaları son derece tehlikeli buluyorum. Bu yönde parlamentoda karar alınması bir yana, böyle bir tartışmanın varlığı dahi akıl ve vicdan dışıdır. Ötekileştirmeyi derinleştirecek, din ve vicdan hürriyetini ayaklar altına alacak bu tartışmanın kimseye faydası yoktur.
Bu tarz bir uygulamaya gidilmesi, sadece Filistinlileri değil, onlarla birlikte tüm Müslümanları rencide etmektedir. Bölgemizin yeni gerilimlere, yeni provokasyonlara değil, barışa katkı sağlayacak hamlelere ihtiyacı var. Bu konuda endişelerimizi, böyle bir tasarının yasalaşması halinde, ne tür tehlikeli sonuçlara sebep olabileceğini çeşitli kanallardan İsrailli yetkililere ilettik” açıklaması yaptı. Erdoğan, “Gerek maddi gerekse manevi olarak, Kudüs’ü tek başına koymamalıyız.
Barış ve adaletle 400 yıl boyunca Kudüs’e hizmet etme bahtiyarlığına nail olup şehre binlerce eser kazandıran ecdadın torunları olarak inşallah bizler, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kudüs’e bütün desteğimizi bütün imkanlarımızla vermeye devam edeceğiz. İhtiyaç duydukları her zaman Filistinli kardeşlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Filistin’i ayağa kaldırmak için, Mescid-i Aksa’nın kutsiyetini muhafaza etmek, onu mahzun, onu boynu bükük koymamak için var gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.