DIŞİŞLERİ KARARI ENGELLEYEMEDİ
Almanya Meclisi tarafından oylanan Ermeni iddiaları soykırım olarak meclisten geçtive Türkiye tavrını koyacakmış bu konuda.
Geçtiğimiz senelerde koyduğu gibi.
Almanya Büyükelçisi Ankara’ya çağırılacaktır, birkaç günlüğüne.
Sonra mı ne olur…
Diğer ülkeler bu iftira kampanyasını karar olarak meclislerinden geçirirken, neler olduysa yine aynı gelişmeler olur.
Milletin gazı alınır ve Dışişleri yine yurt dışında yaşayan, hükümet yanlısı elemanları ile iş takibine devam eder. Örtülü ödeneklerden paralar çıkarılır, hükümete ve Dışişleri’ne yakın elemanlar ile al takke ver külah hesapları kaldığı yerden devam eder, etkinlik adı altında şirket çalışmaları sürdürülür.
Sahi, merak ediyorum gerçekten…
Son 7-8 senedir, yurt dışında yaşayan Türk’leri bölmek, parçalamak, hizipleştirmek, birbirine düşman etmek, hükümet yanlısı dernekler oluşturmak, geri kalanlara düşman muamelesi yapmak, çalışan organizasyonları çalışamaz hale getirmek dışında, başka hangi işlerle meşgul olması gerekiyor bu Dışişleri’nin, bilen var mı…
Görülüyor ki, geçmişten günümüze değişen pek fazla birşey yok.
Dışişleri içindeki monşer zihniyet, silindir şapkayı çıkarmış, yerine takke takmış. Ayvaz kasap, hep bir hesap, göreve devam.
Kesici alet kullanmasını biliyor diye kasap çırağını alıp da, genel cerrah sıfatı verilen adamları, açık kalp ameliyatına sokan bu Dışişleri zihniyeti ile Jüpiter’de bile meclis kurulsa, aynı yönde kararlar geçecektir.
Fakat Allah var yukarda.. Haklarını da yememek lazım.
Tasarı öncesinde Dışişleri daima yoğun çalışır.
Birkaç haftalığına…
Mesela Amerika’da Güllüoğlu’ndan gayet güzel ambalajlanmış bir kutu baklava yaptırırlar, meclis üyelerinin birkaç tanesini ziyaret ederler, boy boy fotoğraf çektirirler ve medyaya servis ederler…
Konu hakkında temsilciler ile ne konuşurlar, neleri izah ederler ve özellikle de bu konunun siyasi nedenlerini temsilcilere açarlar mı açmazlar mı, onun orasını bugüne kadar bilen, duyan yok.
Gerçi bu konulara değinebilmek için, ziyaretleri gerçekleştiren elemanların siyasi politika birikimi olması ve konunun geçmişten günümüze varan tarihçesini siyasi nedenler ile kimlerin nasıl ve ne amaçla saptırmakta olduğunu aktarabilecek cesarete sahip insanlar olması gerekiyor ama biz bu hususa değinmek istemiyoruz.
Geçiyoruz…
Bulunulan zahmetli ve yoğun çalışmalar nedeni ile de, Dış ilişkiler, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’ndan da masraflarının karşılığı için milyonlarla dolar harcırah taleplerinde bulunmayı da ihmal etmezler.
Eğer ki paralel örgütün, yurt dışında Türkiye aleyhinde bulunduğu çalışmaların onda biri kadarını Dışişleri ve “elemanları” gerçekleştirmiş olsa, inanın hiçbir ülke böylesi kararlar alamaz.
Karar alan ülkelerin kararlarının geri çektirilmesi bile söz konusu olur.
Yahu Guşan Bey, siz Dışişleri’ni eleştiriyorsunuz iyi güzel ama yurt dışında yaşayan Türkler olarak sizler bu konuya ne tur bir katkıda bulunuyorsunuz ki, diye sorgulamaya yelteniyorsunuzdur eminim.
Hiç yeltenmeyin.
Çünkü buna Dışişleri içinde bile cesaret edebilecek birisi yok.
Pandora’nın kapağı kapalı kalsın istiyor Dışişleri.
Allah devletimize zeval vermesin.
Veleddalin amin…
Güşan Yediç